Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Millet İttifakı, tabii her şeyi kendi lehine çevirebilmek için ne gibi yanlış, yalan yöntemlere başvurabilir, hep bunun üzerinden oynadı. Hatırlayın, seçim akşamı 'Biz öndeyiz. Kılıçdaroğlu seçimi kazandı.' gibi yalan yanlış algı operasyonlarıyla biz çok çok önde olduğumuz halde onlar bununla halkı aldatmaya ve kendi tabanlarını da tatmin etmeye çalıştılar. Sonra ne oldu? 5 puan farkla biz işi önde bitirdik." dedi.
Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü 1. sınıf öğrencisi Murat Eril, ilk kez oy kullandığını ve oyunu Erdoğan'a verdiğini belirterek, "Seçim sürecinde ve akşamında gördük ki Millet İttifakı, sanki kendileri çok daha heyecanlıymış gibi ve kendileri çok daha fazla seçime konsantre olmuş gibi gösterdi. Halbuki durum bize tam aksini gösteriyor. AK Parti'li seçmenler suskun kalmış gibi gösterdiler. Ama biz sandıkta gerekeni yaptık, cevabımızı verdik. Millet İttifakı'nın bu algı operasyonu hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusunu yöneltti.
Bunun üzerine Erdoğan, "Millet İttifakı, tabii her şeyi kendi lehine çevirebilmek için ne gibi yanlış, yalan yöntemlere başvurabilir, hep bunun üzerinden oynadı. Hatırlayın, seçim akşamı 'Biz öndeyiz. Kılıçdaroğlu seçimi kazandı.' gibi yalan yanlış algı operasyonlarıyla biz çok çok önde olduğumuz halde onlar bununla halkı aldatmaya ve kendi tabanlarını da tatmin etmeye çalıştılar. Sonra ne oldu? 5 puan farkla biz işi önde bitirdik. Yani yarım puan daha alabilseydik biz o akşam işi bitiriyorduk ve düşünün yine yaklaşık 2 milyon 600 bin oy farkla biz öndeyiz." diye konuştu.
Başkan Erdoğan'ın, şimdi bunu da yeterli bulmadıklarını dile getirerek, "Şimdi ikinci turda Allah'ın izniyle büyük bir gayret ortaya koyacaksın. Bir Marmara Üniversiteli olarak da çok daha gayretli olalım ve inşallah haftaya pazar zaferle çıkalım." ifadesini kullanması üzerine Eril, "Her zaman arkanızdayız." karşılığını verdi.
Ankara'da üniversiteye hazırlanan Rizeli 18 yaşındaki Yaren Kutanoğlu, kendisini tanıttığı sırada Erdoğan'ın yönelttiği "Oy kullandın mı?" sorusunu, "Kullandım tabii." diye yanıtladı.
Başkan Erdoğan ile tanıştığında 2 yaşında olduğunu, Erdoğan'ın 8 yaşındayken kendisini miting otobüsüne çağırdığını anlatarak, tekrar burada bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Kutanoğlu, daha önce hatıra fotoğrafı çektirdiklerini belirterek, şimdi de hatıra kalması için Erdoğan'dan imza istedi. Başkan Erdoğan, bu isteğe "İşi bitirelim de ondan sonra." şeklinde karşılık verdi.
BAŞKAN ERDOĞAN'DAN BİR GENCE "SEVDİĞİ KIZI İSTEME" SÖZÜ
Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümü 2. sınıf öğrencisi Necati Işık'ın, aynı zamanda plastik enjeksiyon firmasında maaşlı olarak çalıştığını, bu bilginin önemli olduğunu ve birazdan kullanacağını söylemesi üzerine Erdoğan, "Yalnız çok fazla kullanma ha." dedi. Işık da "Tamamdır." diyerek gülümsedi.
Işık, "Bu şarkı burada bitmez" albümünü çok sevdiğini, telefondan dinlediğini belirterek, "Tabii sizin favoriniz 'Zindandan Mehmed'e mektup' onu biliyorum, kimseye vermiyormuşsunuz." ifadesini kullandı.
Başkan Erdoğan, bunun üzerine, "Hepsi de favorim. Çünkü 10 şiir, onları bayağı seçerek yaptık. Cezaevine girmeden önce onu yapmıştık. Yani o şiirlerin hepsi hakikaten severek, inanarak okuduğum şiirlerdi ve hala da severim. Burada da tabii 'Zindandan Mehmed'e mektup' benim favorilerimden bir tanesi. Çünkü Üstad'ın şiiri olur da favori olmaz mı?" diye konuştu.
Albümden "Sana, bana, vatanıma, ülkemin insanlarına dair" şiirini sevdiğini söyleyen Işık'a, Erdoğan "O da güzel." dedi.
Işık'ın, Erdem Beyazıt'ın şiirin sonunda "Can kuşum, umudum, canım sevgilim." dediğini hatırlatması üzerine Erdoğan, "Orası çok duygulu." yorumunu yaptı.
Bunun üzerine, "Evet çok duygulu. Ben de duygulu bir yere geleceğim. 150 bin liralık evlilik paketi vaadiniz var, malum. Vadesi de güzel, ödemesiz olması da güzel." diyen Işık'a, Erdoğan "Bekarsın galiba." sorusunu yöneltti.
Bekar olduğunu söyleyen Işık, "Sayın Cumhurbaşkanım, hayır işte de acele etmek lazım. Ben Meclis'teki güven oyu alındıktan hemen sonra bunun acilen çalışılmasını arz ediyorum. Az önce de dedim ilk başta siz bana desteği verirseniz maaş var, oradan ben devam edeceğim. Bir de bizim müstakbel kayınbaba sizi çok seviyor. Yani onu, bu garibi sevindirir de bir isterseniz." diyerek, Erdoğan'dan sevdiği kızı babasından istemesini talep etti.
Başkan Erdoğan'ın, "İsteriz be. Gökten ne yağar ki yer kabul etmez." sözleriyle karşılık vererek, "Hani bir yanlış yapmaz değil mi?" diye sorduğu Işık, "Yapmaz efendim. Ordulu, sizi çok seviyor. Karadenizli, ben de Konyalıyım. İki taraf da zaten ziyadesiyle muhabbetli efendim." diye konuştu. Erdoğan da "İnşallah hayrolsun bakalım." dedi.
GENÇ KIZDAN ERDOĞAN'A BAŞÖRTÜSÜ İÇİN TEŞEKKÜR
İbn Haldun Üniversitesi Psikoloji Bölümü 4. sınıf öğrencisi Melike Ayşe isimli genç, Erdoğan'ın kadınlara ne kadar değer verdiğini bildiğini belirtip, bu vesileyle tesettürlü kadınlar adına kendisine teşekkür etti.
Tesettür geçmişte annesinin, ablalarının, teyzelerinin önüne eğitimde ve kamusal alanda engel olarak konulmuşken, bugün tesettürle lisans eğitimini yüzde 100 burslu bir şekilde tamamlamak üzere olduğunu söyleyen Melike Ayşe, "Allah nasip ederse yüksek lisans için de yurt dışından kabul aldım, doktorada da devam etmek ve tesettürümü gururla taşımak istiyorum. Ben bu zulmü bizzat yaşamamış olsam da annemin hikayesini ve size ne kadar dua ettiğini biliyorum. Sizden Allah razı olsun. Nesillerin maruz kaldığı haksızlıktan bizi muhafaza ettiniz. Çok teşekkür ederim." diye konuştu.
Başkan Erdoğan, bunun üzerine şunları anlattı:
"Tabii bu sıkıntıyı ben ailede yaşadım. Benim iki kızım imam hatip öğrencisiydi. Düşünün, imam hatip öğrencisi oldukları halde başörtülü olarak okuma şansları yoktu ve mecburen kızlarımdan bir tanesini oradan alarak benim bir sınıf arkadaşımın müdür olduğu okula göndermek durumunda kaldım. Dedim 'Göndereyim mi, ne yaparsın?' 'Sen endişe etme, gönder, burada ev bark, her şeyi hallederim.' dedi. Kızımı oradan aldım ve Trabzon'a gönderdim, orada bitirdi. İmam hatipte başörtülü okumanın adeta yasaklandığı bir dönem. Kendi ülkemde adeta 'Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya.' oldular. Ben de tabii bunları -elhamdülillah- kaldırdığımız için mutluyum. Ama bay bay Kemal, yalan üstüne yalan söylüyor. Şimdi alıyor diyelim bir tane kızımızı veya bayanı karşısına, ona bir CHP rozeti takıyor. Ondan sonra da kendisinin başörtüsüne karşı olmadığını söylüyor. Ya sizin bir defa Anayasa Mahkemesine başörtüsüyle ilgili yaptığınız başvurular var. Biz sizin ne noktada olduğunuzu, karakterinizi A'dan Z'ye biliyoruz. Bu milleti nasıl aldatacaksınız ya mümkün mü? Onun için eşeği sağlam kazığa bağlayalım, ondan sonra Allah'a emanet edelim. Güvenilmez, akşam yalan, sabah yalan. Onun için 28'i akşamı 'bay bay Kemal' yapalım."
ERDOĞAN, GENÇLERE "ASIM'IN NESLİ" ŞİİRİNİ OKUDU
İstinye Üniversitesinde Aşçılık Sanatları Bölümü 1. sınıf öğrencisi olan Elif Azra Şenyurt, annesinin Erdoğan ile anısını, "Annem sizin davanıza, hepimizin davasına sevdalı bir Türk kadını. Siz onu gördüğünüzde annem hamileymiş. 2004 senesi, benim doğum yılım. Annemin karnındaymışım. Siz de annemi gördüğünüzde, 'Allah yolunu, bahtını açık etsin. Vatana, millete hayırlı bir evlat eylesin.' demişsiniz." sözleriyle anlattı.
Şenyurt'un 18 yaşında olduğunu söylemesi üzerine Başkan Erdoğan, oy kullanıp kullanmadığını sordu. Şenyurt, "Oy kullandım Sayın Cumhurbaşkanım. 'İlk oyum Erdoğan'a.' dedim." ifadesini kullandı.
Vatana, millete hayırlı bir evlat olmak için çabaladığını belirten Şenyurt'un, "Devlet büyüklerinin de duaları kabul olurmuş." demesi üzerine Erdoğan, "Rabbim inşallah gönlünden geçeni nasip etsin." şeklinde dua etti.
Şenyurt, Türkiye Yüzyılı'nda atılan hızlı adımları yakından takip ettiğini, savunma sanayisine ilgi duyduğunu dile getirerek, Erdoğan'dan gençler için bir şiir okumasını rica etti.
Başkan Erdoğan, "Yani bizi zor bir yere doğru sürdün. Ezberimde o olduğu için onu okuyayım ben yine de. Akif'ten. Asım'ın neslini tanıtıyor. Asım'ın nesli nasıl, kim?" diyerek, şu dizeleri okudu:
"Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem/ Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem/ Biri ecdadıma saldırdı mı hatta boğarım/ Boğamazsam da hiç olmazsa yanımdan kovarım/ Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam/ Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam/ Doğduğumdan beridir aşıkım istiklale/ Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale/ Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum/ Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum/ Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim/ Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim/ Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım/ Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım/ Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "28 Mayıs akşamı, özellikle İstanbul'dan ben şunu beklerim; 29 Mayıs İstanbul'un fethi yıl dönümüdür. İnşallah İstanbul farklı bir fethe çıkmaya hazır mı? Ben şu anda gençlerimizin gözlerinde, 'Evet biz hazırız.' diyorsunuz, bunu okuyorum." dedi.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu 25 yaşındaki Sevde Betül Ağzıkara, vefat eden dedesinin evinde bulduğu ve Milli Selamet Partisi'nin 1977 seçimlerinden önce dağıttığını düşündüğü bir çay bardağını hatıra olarak Erdoğan'a hediye etti.
Ağzıkara'nın, İstanbul il gençlik kolları başkanlığına denk gelen o dönem hakkında anılarını paylaşmasını istemesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Siyasette, şu andaki bulunanlar veya bay bay Kemal, yani onun böyle siyasete gençlik kollarından girme, oralardan gelme gibi bir geçmişi yok. Siyasette şu anda bulunanlarda da benim durumumda olan yok. Çünkü ben gençlik kollarından itibaren siyasetin içinden yetişmiş, siyasetin içinden gelmiş ve siyasette 40 yılı aşkın bir dönemim var. İstanbul gibi bir şehrin gençlik kolları başkanlığını yapmış birisiyim. Oradan itibaren bugünlere geldik. Tabii, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Refah Partisi'nden sonraki süreç ve o süreç içinde yaşadığımız birçok sıkıntılar vesaire, bütün bunlarla beraber özellikle de belediye başkanlığı sürecim... Belediye başkanlığı sürecim de tabii 4,5 yıl falan idi, cezaevine giriş ve cezaevinden çıktıktan sonra da AK Parti'yi kuruşumuz."