Başkan Erdoğan, musibetleri yaşamadan bu çalışmaları arzu ettikleri etkinliğe kavuşturabilmek istediklerini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak tek başına kentsel dönüşüm çalışmalarında önümüze çıkartılan ve hiçbirinin akılcı dayanakları olmayan engeller bile bu dersin öyle kolay çıkartılamadığını gösteriyor. Çok çile çektik, maalesef zaman zaman önümüze çıkan vatandaşlarımıza, 'Ne olur bize yardımcı olun. Bakın kiranıza varıncaya kadar her şeyinizi vereceğiz. Ama bir an önce şu sağlam olmayan, her an her türlü tehditle karşı karşıya olduğunuz şu binaları boşaltın ki biz buralarda zemin etütlerine varıncaya kadar hepsini tek tek yapalım. İşte az önce ekranda da gördüğünüz gibi bu güzel binaları inşa ederek sizleri buralara taşıyalım.' dedik. İnşallah artık yeni ve farklı bir döneme giriyoruz. İnşallah bu 11 vilayette başımıza gelen deprem felaketinden sonra gerek bu 11 vilayet gerekse ülkemizin genelinde 81 ilde inşallah atacağımız planlama ve yeni projelendirmeyle birlikte şehirler ve köy evleri, hepsi ele alınmak suretiyle bir adım atalım."
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un konuşmasında köy evlerinden bahsederken bir noktayı unuttuğunu söyleyen Başkan Erdoğan, "Köylerde 'Bize iş diyor.' tabii vatandaş. 'Peki' diyorum, 'Büyükbaş, küçükbaş ne istiyorsun?' 'Ben büyükbaş besliyorum.' diyor. 'Küçükbaş besliyorum.' O zaman tabii köy evlerinde evin brütünün içerisinde aynı zamanda ne olacak? Ahırı da olacak. Bu ahır onun için aynı zamanda ne oluyor? Meslek, iş, oradan ticari kaynağını da ne yapacak? Benim Anadolu'daki köylüm, vatandaşım peynirini yapacak, sütünü yapacak, yağını yapacak, her şeyini oradan üretecek. Yani gözü sağda solda olmayacak, gayet güzel bu şekilde köy evleri de olacak." dedi.
"TÜM HOCALARIMIZIN BİZE DESTEK OLMASINI BEKLİYORUM"
Başkan Erdoğan, geleceğe yönelik vaatte bulunmadıklarını, bunları zaten Manavgat, Simav gibi birçok yerde yaptıklarını ifade etti.
Yaptıkları evlerde vatandaşların mutlu bir şekilde yaşadığını kaydeden Başkan Erdoğan, "Burada da yine aynı şekilde köy evleri ayrı bir planlama, projelendirme, aynı şekilde şehir merkezleri az önce de ifade edildiği gibi zemin artı 3 benim arzum, isteğim. Bunu zaten bakanıma ve tüm arkadaşlarımıza da söylüyorum. Bu şekilde ve hafif malzeme ile bunları yaparak herhangi bir tehdit altında da kalmamamız gerekiyor. Bunu da tabii şu anda siz değerli hocalarımız ve inşallah yeni oluşturulan kurulla beraber geliştireceğiz. Sizlerden ve bugün buraya gelememiş olan tüm hocalarımızdan bize destek olmanızı, birikiminizi bizimle paylaşmanızı, çalışmalarda aktif şekilde yer almanızı bekliyorum." diye konuştu.
Başkan Erdoğan, bakanların ve bürokratların bilim adamlarıyla çalışma konusunda istekli olduğunu düşündüğünü vurgulayarak, "Zaman zaman bu tür toplantıları yaparak, bununla birlikte de geleceğe mesajımızı verme ve halkın da güvenine mazhar olma imkanını yakalamış oluruz diye düşünüyorum. Ve gelin hep beraber Türkiye için hemen şimdi diyerek, ülkemizi afetlere hazırlıklı, afetlere dirençli, afetleri en az kayıpla atlatan, afetler sonrasında da hızla toplanan bir yer haline getirelim. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun diyorum." ifadelerini kullandı.
Toplantının sonunda katılımcılara kravat ve fular hediye edildi.
Başkan Erdoğan, kapanış konuşmasının ardından sosyal medyadan yaptığı açıklamada, "Yeni yerleşim yerlerini belirlerken bilim insanlarımızın, mimarlarımızın, mühendislerimizin, şehir plancılarımızın ve yöre halkının görüşlerine göre hareket ediyoruz. Yaklaşık 14 milyon insanımızın hayatını etkileyen bu felaketin yaralarını sarmak için gece gündüz çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde hasar tespit çalışmaları bitince yapacakları yeni konutların ve köy evlerinin sayısının netleşeceğini belirterek, "Şu an için yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı 214 bin binada 608 bin bağımsız bölüm belirledik." dedi.
Başkan Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi'nde düzenlenen Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş merkezli iki depremin ve devamında gelen 12 bin artçı sarsıntının etkilerinin yaşandığı sıkıntılı bir dönemden geçildiğini söyledi.
Yaşanan bu depremlerin 11 şehirde büyük can kayıplarına ve ağır yıkımlara yol açtığını hatırlatan Başkan Erdoğan, "Hayatını kaybeden 45 binin üzerindeki her bir vatandaşımızın, yaralanan 115 bin insanımızın her birisinin acısı yüreklerimizdedir. Yaklaşık 14 milyon insanımızın hayatını doğrudan etkileyen, bunların 3,5 milyonunun ülkemizin diğer yerlerine göç etmesine yol açan bu felaketin yaralarını sarmak için gece gündüz çalışıyoruz." dedi.
Başkan Erdoğan, arama kurtarma işlemlerini enkaz kaldırma faaliyetlerinin, onu da yeniden inşa ve ihya çalışmalarının takip ettiğini anlatarak, "Hasar tespit çalışmaları bitince şehirlerimizde yapacağımız yeni konutların ve köy evlerinin sayısı netleşecek. Şu an için yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı 214 bin binada 608 bin bağımsız bölüm belirledik. Depremzede vatandaşlarımızı şimdilik çadır kentlerde, konteyner kentlerde, yurtlarda, kamu misafirhanelerinde, otellerde misafir ediyoruz. Ayrıca köylerde ve diğer şehirlerde kiraladıkları veya kendileri için tahsis edilen evlere giden çok sayıda vatandaşımız da var." diye konuştu.
"Bu kadar büyük bir yıkım karşısında hayatı süratle normalleştirmek için önce insanlarımızın temel ihtiyaçlarını karşılamamız şart." diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"İlk anda bu ihtiyaçlar arama kurtarma yardım ekibiydi. Bunu ekmek, su, çorba gıda tedariki ihtiyacı takip etti. Hemen ardından battaniye, giyecek, çadır, konteyner gibi barınma ihtiyacı geldi. Depremin ilk iki haftası geride kaldığında artık kalıcı barınma ihtiyacını süratle giderecek adımları atma mecburiyetiyle karşı karşıyaydık. Bu arada NATO'dan gelen, gerçekten çok çok kalite, bunun yanında İsviçre'den gelen çadırlar, onlar da bir kompleks halinde burada yerlerini aldı."
Zemin ve etüt çalışmaları bitmiş projelerden başlayarak hızla yeni konutların, yeni yaşam alanlarının inşasına başladıklarını anlatan Erdoğan, "Yeni yerleşimleri planlarken şehirlerimizin yönünü mümkün olduğu kadar ovalardan dağlara, zemini sağlam yerlere döndürüyoruz. Kadim şehir yerleşimlerimizi ise tarihi ve kültürel varlıklarımızı da yaşatacak, aynı zamanda afetlere karşı güçlendirecek bir anlayışla ihya etmeyi hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
"ÜLKEMİZİN VE MİLLETİMİZİN VARLIĞINI, HAYATINI, GELECEĞİNİ TEHDİT EDEN HER KRİZİ BİR AFET OLARAK GÖRMEK GEREKİYOR"
Başkan Erdoğan, yatay mimariden taviz vermeyeceklerini vurgulayarak, inşa edilecek konutlarla ilgili şu bilgileri paylaştı:
"TOKİ'nin inşa edeceği konutlar zemin artı 3 veya 4 katlı, 3 oda 1 salon olarak yapılarak hak sahiplerine verilecektir. Yerinde ihya edilebilecek alanlarda da düşük yoğunluk, düşük kat ve güvenlik önceliğimiz olacaktır. Elbette yeni yerleşim yerlerini belirlerken bilim insanlarımızın, mimarlarımızın, mühendislerimizin, şehir plancılarımızın, onlarla birlikte yöre halkının görüşlerine göre hareket ediyoruz. Ancak acil işleri yaparken ülkemizi daha bütüncül bir afet hazırlığı ve yönetimi sistemine kavuşturacak vizyonu da ihmal etmemek gerekiyor."