6 yaşındaki çocuğun cinsel istismarı üzerinden siyaset yapan CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu'na fondaş tokadı! Halk TV itiraf etti: "Devletimiz ilgileniyor"

Son dakika haberi! Türkiye'yi sarsan 6 yaşındaki çocuğa cinsel tacizle ilgili hükümeti hedef alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iftira siyaseti bir kez daha elinde patladı. Çocuğun cinsel istismarı ile ilgili konuyu takip eden CHP yandaşı gazeteci Timur Soykan ile Murat Ağırel Halk TV’de, "Devletimiz ilgileniyor, devletimizin koruması altında. Buradan Aile Bakanlığımızı ve yetkililerini tebrik etmek gerekiyor." ifadelerini kullandı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, "Bu tür konular, çocuğun istismarı, kadına yönelik şiddet, siyaset üstü bir meseledir. 'Siyasetin malzemesi yapmayalım' sözümü yineliyorum." ifadelerini kullanmıştı.

Giriş Tarihi 10 Aralık 2022, 16:38 Güncelleme 10 Aralık 2022, 16:56
6 yaşındaki çocuğun cinsel istismarı üzerinden siyaset yapan CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu’na fondaş tokadı! Halk TV itiraf etti: Devletimiz ilgileniyor

İÇİNDEKİLER

H.K.G.'nin 6 yaşındayken 29 yaşındaki Kadir İstekli'yle evlendirildiği iddiasıyla başlatılan soruşturmada hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi. Kadir İstekli'nin 67 yıl 10 ay 15 gün, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel'in de 22 yıl 6'şar ay hapisleri istendi. İlk duruşma 22 Mayıs'ta.

KILIÇDAROĞLU'NA FONDAŞ TOKADI: "DEVLETİMİZ İLGİLENİYOR" VİDEO İZLE

KILIÇDAROĞLU'NDAN AKILALMAZ PAYLAŞIM
Türkiye'yi sarsan olayla ilgili bu gelişmeler yaşanırken, 6 yaşındaki bir çocuğun yaşadığı cinsel istismar üzerinden siyaset malzemesi çıkarmaya çalışan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medyadan akılalmaz bir paylaşıma imza attı.



BAY KEMAL 6 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN YAŞADIĞI CİNSEL İSTİSMAR ÜZERİNDEN HÜKÜMETİ HEDEF ALDI
Son olarak ithal danışmanı ABD'li Jeremy Rifkin 'Ekonomi vizyonu' açıklaması yapan ancak rezil olan Kılıçdaroğlu, hükümeti yalan ve iftira dolu ifadelerle hükümeti hedef aldı. Kılıçdaroğlu, "6 yaşında çocuğun tecavüze uğraması konusunda daha neyi bekliyorsun ey saray hükümeti? Fotoroman'ı geç, ondan kimse bir şey beklemiyor zaten, devlet hemen gerekeni yapsın. Bunu yapanların, buna vesile olanların, dünyayı başlarına yıkın! Neyi bekliyorsunuz? Neyi seyrediyorsunuz?" dedi.

BAY KEMAL'İN İFTİRALARINI CHP'Lİ GAZETECİLER ÇÖKERTTİ
Kılıçdaroğlu'nun iftira dolu siyasetini CHP yandaşı gazeteciler çökertti. Çocuk istismarı ile ilgili konuyu yazan ve gündeme taşıyan gazeteci Timur Soykan ile Murat Ağırel Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın programına konuk oldu.

DEVLET MAĞDURUN YANINDA
Devletin mağdur ile nasıl ilgilendiğini, henüz iddianame hazırlanmadan Aile Bakanlığı'nın kadını korumaya aldığını, eğitim de dahil olmak üzere tüm ihtiyaçlarını nasıl karşıladığını anlatan CHP yandaşı gazetecilerden Soykan, "Devletimiz ilgileniyor, devletimizin koruması altında. Buradan Aile Bakanlığımızı ve yetkililerini tebrik etmek gerekiyor." ifadelerini kullandı.

MAĞDUR MESLEKİ EĞİTİM ALMIŞ, İNGİLİZCEYİ ANA DİLİ GİBİ ÖĞRENMİŞ
Bakanlığın mağdur her türlü imkanı sağladığına dikkat çeken Murat Ağırel ise, "Aile Bakanlığı bu konuyla ilgili daha iddianame yazılmadan müdahale etmiş, o olduğu ilde hem barınmasını sağlamış, hem çocuğa bununla ilgili okul eğitimi kreş eğitimi her şeyini sağlamış. Hatta meslek edindirme kursuna da göndermiş mağdur mesleki eğitim almış, İngilizceyi ana dili gibi öğrenmiş, bunların hepsini yapmış mağdur." dedi.

Konuyla ilgili bir televizyon programında açıklamalarda bulunan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Çocuk istismarının en iğrenç, en ahlaksız suç olduğunu ifade ettim. Dava açılmış durumda, bunun takipçisi olacağız. Buna asla müsaade gösterilmemeli. HSYK inceleme başlattı." dedi.

Yusuf Ziya Gümüşel isimli şahsın kızı H.K.G, 1998 yılında '6 yaşında imam nikâhıyla evlendirildiğini ve cinsel istismara maruz kaldığı'nı belirterek şikâyetçi olmuştu. H.K.G., 6 yaşında evlendirildiğini ve bunun kendisine oyun olarak anlatıldığını açıklamıştı. İnfiale neden olan olayın ardından H.K.G., evlendirildiği şahsa ve ailesine karşı hukuki mücadele başlatmıştı.

İstanbul Anadolu Başsavcılığı'nın iddialarla ilgili iddianamesi 30 Ekim'de tamamlanırken iddianamede şimdi 24 yaşında olan H.K.G.'nin anne ve babası tecavüze göz yummakla suçlandı. Kadir İstekli, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatma Gümüşel'in zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu işledikleri belirtilen iddianamede şahısların en az 27'şer yıl hapis istendi.

DİYANET'TEN AÇIKLAMA GELDİ
Diyanet İşleri Başkanlığından, bir kız çocuğunun erken yaşta evlendirildiği iddiasına ilişkin, "Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi hususunda devletimizin ilgili kurumlarının konuyu hassasiyetle takip ettiklerine ve adaletin tecelli edeceğine inancımız tamdır." ifadesi kullanıldı.

Diyanetten yapılan açıklamada, çocukların en hassas emanet ve dokunulmaz değer olduğu, çocuk haklarının korunması ve hayatın her alanında çocuğun yüksek yararının gözetilmesinin dini, hukuki ve insani sorumluluk olduğu belirtildi.

Çocukları her türlü şiddet ve istismardan korumanın hem toplumsal hem de kurumsal vazife olduğunun vurgulandığı açıklamada, çocuğun örselenmesinin geleceğin yara alması anlamına geldiğine işaret edildi.

ÇOCUK İSTİSMARIYLA MÜCADELEDE KARARLILIK MESAJI
Çocuk istismarıyla mücadeleye kararlılıkla devam eden Diyanet İşleri Başkanlığının her alanda olduğu gibi evlilik ve aile konusunda da sahih dini bilgi sunmaya kararlılıkla devam edeceğine dikkatin çekildiği açıklamada, şunlar belirtildi:

"ADALETİN TECELLİ EDECEĞİNE İNANCIMIZ TAM"
"Son günlerde kamuoyunu meşgul eden ve medya organlarının gündemine giren kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi hususunda devletimizin ilgili kurumlarının konuyu hassasiyetle takip ettiklerine ve adaletin tecelli edeceğine inancımız tamdır. Ancak konunun yüce dinimiz İslam ile bağdaştırılarak Müslümanların itham edildiği bir sürece dönüştürülmesi son derece rahatsız edicidir. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bir defa daha ısrarla belirtmek isteriz ki İslam'a göre, bireylerin hem fiziksel hem de ruhsal olgunluğa erişmeden, aile kurmanın anlam ve sorumluluğunu idrak edecek rüşt yaşına gelmeden evlendirilmeleri söz konusu olamaz."

AİLE BAKANLIĞI MÜDAHİL OLDU
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 6 yaşındayken cinsel istismara maruz kaldığı iddia edilen H.K.G ile ilgili açıklamada bulundu.

Basında çıkan "H.K.G'nin 6 yaşındayken cinsel istismara maruz kaldığı" yönündeki haberlere ilişkin açıklama yapılması gereği duyulduğu belirtilen Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak tarafımızdan, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' iddiasıyla açılan davaya müdahil olunmuştur. Bakanlığımızca süreç yakından takip edilerek, bundan önce olduğu gibi ilerleyen dönemde de mağdura her türlü hukuksal destek verilecektir."

BİR TEPKİ DE MECLİS BAŞKANI'NDAN
Çocuğa cinsel istismar iddiasına bir tepki de TBMM Başkanı Mustafa Şentop'tan geldi. Meclis Başkanı, sosyal medya hesabı twitter üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Çocuk istismarı asla kabul edilemez, affedilemez; faili kim olursa olsun..."Bir evladımızın 6 yaşında istismara maruz kaldığı yönündeki bilgiler, vicdanları derinden sarsmıştır. Olay yargıya intikal etmiş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da davaya müdahil olmuştur. Olayın tüm yönleriyle açıklığa kavuşturulması ve sorumluların en ağır cezaları alması için sürecin takipçisi olacağız."

AK PARTİ'DEN ART ARDA TEPKİLER
Türkiye'yi ayağa kaldıran skandal olayla ilgili AK Parti'den art arda tepkiler geldi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Çocukların istismarını lanetliyoruz" diyerek sert tepki gösterdiği sarsıcı olayla ilgili sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Basın yayın organlarında bir çocuğun 6 yaşındayken cinsel istismara maruz kaldığı yönündeki haberleri çok yakından takip ediyoruz. Çocukların istismarını lanetliyoruz. Çocukların Istismar edilmesi asla affedilmeyecek lanetli bir suçtur. Mağdurun yanında olacağız ve her türlü desteği vereceğiz. Mağdur her kimse yanındayız, suçlu her kimse karşısındayız. Devam eden hukuki süreçte çocuklarımızın üstün yararının gözetileceğine eminiz. Hukuki süreci en yakın şekilde takip edeceğiz"

HAMZA DAĞ: 'AMA'SIZ, 'FAKAT'SIZ MAĞDURUN YANINDA, SUÇLUNUN KARŞISINDAYIZ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da skandal olayla ilgili açıklamalarda bulundu.

Bu durumu lanetlediklerini belirten Hamza Dağ, "Böyle bir şeyin olabilme ihtimalini reddediyoruz" diyerek 'Ama'sız, 'fakat'sız mağdurun yanında, suçlunun karşısında olduklarının altını çizerek şunları söyled;

"Aile Bakanlığımız davaya müdahil oldu. Siyasi olarak da biz bunun sonuna kadar takipçisi oluruz. Siyaseten bunun üzerinden nema elde etmeye çalışmak acizliktir. Lanetliyoruz. Dün Parti Sözcümüz de Aile Bakanlığı da açıklama yaptı. Bu hadisenin üzerine gidereceğiz. Aynı kararlılığı CHP kendi teşkilatlarına sağlayabiliyor mu? Sağlayamıyor. Kamu kurumlarının bu konuda bekleme lüksleri yok, bir saniye bekleme lüksleri yok. İhmali olan bir kamu görevlisi varsa zaten Aile Bakanlığımız da açıklamayı yaptı. Tecavüz, hayvana şiddet... Konya'da hadise yaşandığında belediye başkanımız direkt soruşturma açtı, kişilerin tutuklanması sağlandı."

BAKAN ERSOY: SORUMLULAR EN AĞIR CEZAYI ALMALI
Olayı şiddetle kınayan Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sorumluların tamamının en ağır cezayı alması gerektiğini belirtiği açıklamasında şunları söyledi: "Aile Bakanlığımız davaya müdahil oldu, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün görevlendirdiği müfettiş göreve başladı, detaylı inceleme yapılıyor. Hassasiyetle konuyu takip ediyoruz"

BAKAN BİLGİN: SUSARSAK İNSANLIĞIMIZ YARA ALIR
"Ortak insanlığımızın değerleri konusunda hiç birimiz taviz vermeyiz" diyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Bu tür alçaklıklara müsamaha göstermeyiz. İlgili soruşturma ilgili kurumlar ve yargı tarafından yürütülüyor. Alçakça insanlık dışı davranışlara TBMM'de ortak cevap verilmesi gurur verici tavırdır. Hiçbirimiz taviz veremeyiz, mazur gösteremeyiz. Göstermenin karşısında olmak mecburiyetindeyiz. Yargı tarafından sonuna kadar götürülmelidir. Susarsak insanlığımız yara alır diye düşünüyorum."

SKANDAL İDDİALAR MECLİS'E TAŞINDI
6 yaşında bir kız çocuğunun imam nikahıyla evlendirip cinsel istismara maruz bırakıldığı iddiaları Meclis gündemine taşındı. AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti ve HDP'nin temsilcileri, Meclis'te bu konuyla ilgili bir araştırma komisyonu kurulmasını dile getirdi.

'SİYASETİN MALZEMESİ YAPMAYALIM' SÖZÜMÜ YİNELİYORUM
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, 6 yaşında çocuğun cinsel istismara uğradığı iddiasına ilişkin, "Bu tür konular, çocuğun istismarı, kadına yönelik şiddet, siyaset üstü bir meseledir. 'Siyasetin malzemesi yapmayalım' sözümü yineliyorum." dedi.

Bakan Yanık, Kastamonu Halk Eğitim Merkezi'nde düzenlenen "Geçmişten Günümüze Türk Kadını" panelinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, bugün bir televizyon kanalında yaptığı değerlendirmenin farklı biçimde çarpıtıldığını, farklı birtakım değerlendirmelere konu edildiğini öğrendiğini söyledi.

Çocukların söz konusu olduğu durumlarda çocuklardan başka koruyacakları hiçbir üstün yarar olmadığını vurgulayan Bakan Yanık, "Bizim için Bakanlık olarak, hükümet olarak 20 yıldır hiç değişmeyen bir biçimde tek önemli olan konu çocuğun üstün yararıdır. Çocuksa, mağdurun korunmasıdır, herhangi bir bireysel hak ihlali varsa, çocukların söz konusu olduğu durumlarda çocuklardan başka koruyacağımız hiçbir üstün yarar yoktur." diye konuştu.

Bakan Yanık, şunları söyledi:

"Bu temel hareket noktasından yola çıkarak biz bugüne kadar çocukların söz konusu olduğu, cinsel istismar olabilir, ihmal olabilir, şiddet olabilir, herhangi bir eylemde bizim tek gayemiz çocuğun korunmasıdır, güvence altına alınmasıdır, rehabilite edilmesidir, iyilik halinin korunmasıdır. Dolayısıyla bu meselede de tek hareket noktamız mağdurun mağduriyetinin giderilmesi, dava sürecinde hukuki desteğin sağlanması, sonrasında eğer ihtiyacı varsa ve talep ederse sosyal desteğin, psikososyal desteğin, ekonomik desteğin, barınma ihtiyacı varsa bunun sağlanması. Kısacası devlet olarak biz mağdurun neye ihtiyacı varsa bunu temin etmekle yükümlüyüz."

Bakanlık olarak davada taraf olduklarını belirten Yanık, şöyle konuştu:

"Biz bu davada zaten şu an itibariyle tarafız arkadaşlar. Biz tarafız Bakanlık olarak, bundan daha ötesi yok. Dolayısıyla burada herhangi bir şekilde birtakım tartışmalara mahal vermeyecek şekilde meseleyi dikkatle ve ciddiyetle takip ettiğimizi, daha öncesinden itibaren, mağdurun kurumlarımıza müracaatıyla en üst düzeyde destek sağlanmış, gizliliği sağlanmış, koruması sağlanmıştır. Bu yeni bir vaka değil bizim için, Bakanlık için. Biz bu vakanın başından beri, mağdurun bize geldiği ilk günden itibaren içindeyiz zaten. Dolayısıyla bunu bir defa ifade edeyim. İkincisi, bu tür konular, çocuğun istismarı, kadına yönelik şiddet, siyaset üstü bir meseledir. 'Siyasetin malzemesi yapmayalım' sözümü yineliyorum. Siyaset konuşmasın değildir bunun anlamı, siyasiler olarak hepimizin farklı görüşleri olabilir, farklı düşünceler olabilir, önemli değil, hepimiz konuşalım. Ama bunun üzerinden bir siyasi rant peşinde koşmayalım. Çünkü bu maalesef insana ilişkin bir konudur, insanın olduğu yerlerde de bu tür çirkinliklerle karşılaşıyoruz. Ve yine sabah söylediğim bir husus var yine tekrarlayacağım. Hiçbir sosyal grubu, hiçbir eğitim grubunu, hiçbir ekonomik grubu ayırıp da 'burada şiddet olmaz', 'burada çocuk istismarı olmaz' diyemiyoruz. O yüzden mesele çok komplike, bir kez daha altını çizerek söyleyeyim, mesele çok komplike, mesele çok katmanlı, herkesin mağdur olabileceği bir meseleden bahsediyoruz."

El birliğiyle meseleye sahip çıkılması, o yüzden siyasetin malzemesi olmaması gerektiğine işaret eden Yanık, şöyle devam etti:

"O yüzden herkesin bu meseleyi can yakıcı bir mesele olarak ele alıp, ortak çıkması gerekiyor. Ama bunu siyaseten muhataplarımıza, muarızlarımıza ateş etmenin bir aracı kılarsak, bu meseleleri çözemeyiz. Bu meselelerin mağdurları ikincil bir kez daha mağdur olmuş olur. Buna kimsenin hakkı yok ve biz de Bakanlık olarak bu mağdurların bir kez daha siyasetin aparatı olarak kullanılmasına müsaade edemeyiz. Bunun altını çiziyorum. Kim üzerine alınıyorsa alınsın. Bunun altını çizerek söylüyorum. Biz Bakanlık olarak bu noktada bu mağdurların hakkını koruyabilmek için, mağduriyetlerini giderebilmek için, can güvenliklerini sağlayabilmek için, barınma ihtiyaçlarını karşılayabilmek için elimizden gelen her türlü hizmeti sağlamaya çalışıyoruz, bundan sonra da sağlayacağız. Toplumsal farkındalık diyoruz işte, farkındalık buradan başlayacak. Yetkililerden başlayacak. Yetkililerden başlatmadığınız bir toplumsal farkındalığı kamuoyuna yansıtabilir misiniz? Toplumun katmanlarına indirebilir misiniz? Hayır. O zaman bizden başlaması gerekiyor. Lütfen mağdurlar üzerinden bir siyaset çatışmasına gerek yok. Siyasetin her bir ferdinin, her bir grubunun siyasi parti farkı gözetmeksizin söylüyorum, bir araya gelelim ve bu meseleleri çözmeye odaklanalım. Bu meseleler çünkü hiç kimseyi istisna tutmuyor. Hiçbirimiz, hiçbir sosyal grup böyle bir konudan maalesef istisna tutulamıyor. O yüzden bizim için önemli, bizim için can yakıcı ve bizim için en başından itibaren çok hassasiyetle, çok dikkatli bir biçimde takip ettiğimiz bir konu. Bundan sonra da takip etmeye devam edeceğiz."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN