İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun fotoğrafı tartışılmaya devam ediyor. İstanbul'da yaşanan kar esaretinde İmamoğlu'nun balıkçıda olması tartışma konusu oldu.
'1 SAATLİK YEMEK MOLAM KONUŞULUR OLDU' BAHANESİ
Tepkilerin hedefindeki İmamoğlu, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "19 saat boyunca sahadan ve AKOM'dan karla mücadeleyi yönetirken, 1 saatlik yemek molam bile konuşulur oldu. " ifadelerini kullanarak büyük bir pişkinliğe imza attı.
BU NASIL YEMEK MOLASI? ROTAYA BAK
"Binlerce çalışanımızın emekleri ortadayken, 19 saatlik mesaide, 1 saatlik yemek molamın neden gündem yapılmaya çalışıldığı malumdur. Milletimiz bu hazımsızlığı iyi bilmektedir." şeklinde savunma yaparak skandalını örtbas etmek isteyen İmamoğlu'nun balıkçı rotası hayli ilginç.
Öyle ki İstanbullu günlerce yapılan uyarılara rağmen kürünmeyen yollar yüzünden arabalarında yatarken ve dondurucu havada saatlerce esir olurken İmamoğlu bu durumu önemsemedi.
Yılda birkaç kez yaşanabilecek bir yoğun kar yağışı altında İmamoğlu'nun "rezerve" yemeğini erteleyip mücadeleyi bizzat yönetmesi gerekirdi. "1 saatçik yemek yedim" diyen İmamoğlu'nun 16 milyonluk bir megakentin belediye başkanı olarak diğer çalışanlar gibi yemeğini mücadele alanında yiyip işinin başında olması beklenirdi.
Fakat İmamoğlu bu kadar yoğun bir gündemde ve acil durumda; esir olan ve hizmet bekleyen milyonlarca İstanbulluyu görmezden gelip AKOM'daki mücadeleye ara vererek ta Rumeli Kavağı'nda bulunan Balıkçı Kahraman'da yemek yemeyi seçti.
Hem de İstanbullular'ın evine bile gidemediği, trafik ve ulaşım faciasının yaşandığı saatlerde.
Gazeteci Oray Eğin, bugünkü köşesinde İmamoğlu'nun Balıkçı Kahraman kaçamağını köşesine taşıdı ve çarpıcı tespitlerde bulundu. İmamoğlu'nun rotasına dikkat çeken Eğin, "1 saatçik mola" bahanesine de sert çıktı. Oray Eğin'in yazısından ilgili kısım şu şekilde:
İMAMOĞLU'NUN ROTASI VE "1 SAATÇİK MOLA" ŞEKLİNDEKİ PİŞKİN AÇIKLAMA
"Sağından bakıyorum, solundan bakıyorum, yandaş olmaya, muhalif olmaya çalışıyorum yine de bir türlü Ekrem İmamoğlu'nun kar kıyamette balıkçıya gitme tercihini savunamıyorum. Özrü olmayan, utanç verici, ayıp bir hareket. Sabah saatlerinde balıkçı fotoğrafının yanlış olduğunun yayılması, kamuoyunun önündeki pek çok kişinin kullanılarak yanlış bilgi vermek zorunda bırakılması daha da ayıp. "19 saatlik mesai yaptı, bir saatlik bir yemeği abartmayın," demek duyduğum en terbiyesiz açıklamalardan biri. "Rezervasyonu çok önceden vardı," lafına da çok güldüm. Rezervasyon iptal olunca puan mı kırıyorlar?
EVİNE 11 SAATTE ZOR VARANLAR VAR
19 saatlik mesai yapıp bir saat Bambi'de tost yemiyor Ekrem İmamoğlu. İstanbullunun evine gitmek için yollarda süründüğü saatlerde kentin kalkanıyla ünlü en pahalı balık lokantasında tam da mevsimi olmamasına rağmen yemeğe oturuyor. Dün, Güntay Şimşek'in yazısını okuyanlar Taksim'den Bahçeşehir'e 11 saatte zor vardığını görmüştür. Bana kalırsa Ekrem İmamoğlu'nun en büyük başarısı normal şartlarda gitmeye kalksanız – taksi bulabilirseniz tabii – saatler sürecek bir yolculuğu yemeği de sığdırıp bir saatte tamamlayabilmesi. Kahraman adlı balıkçı ta Rumeli Kavağı'nda; biz sıradan insanlar oraya yemeğe gitmeye kalksak, sadece bir saat oturacaksak bile beş-altı saat çalınır günümüzden. Aklı başında herhangi bir insan da kar fırtınasında Kavak'a balık yemeğe gitmeyi hayal dahi etmez. İngiliz Büyükelçisi daha bilinçlidir diyeceğim ama temsil ettiği hükümetin başı halka evde oturun çağrıları yaparken kendi bahçesinde parti verdiği için ondan da böyle bir sorumluluk beklemiyorum.