Fondaş medya tutuştu! Panik havasıyla manşetlerden muhalefete ihtar gibi yazı

Girdiği her seçimden hüsranla çıkan muhalefet, aylardır sipariş anketlerle ve sosyal medyadaki trolleriyle 2023 için seçmenine umut satıyordu. Fakat balon çabuk söndü, fondaş medya muhalefetin durumunun hiç de iç açıcı olmadığını itiraf etmeye başladı. Öyle ki aylardır 2023 için zafer naraları atan gazeteler şimdi muhalefete uyarı ve ihtar manşetleri atmaya başladı, hezimete uğramamak için yol haritası çizdi.

Giriş Tarihi 18 Ocak 2022, 10:06 Güncelleme 18 Ocak 2022, 11:45
Fondaş medya tutuştu! Panik havasıyla manşetlerden muhalefete ihtar gibi yazı

İÇİNDEKİLER

Bütün siyasetini medyada algı operasyonuna, sosyal medya trollerine ve manipülasyona bağlayan muhalefet ve fondaş medyası, aylardır 2023 seçimleri için seçmenine "zafer" sloganları sattı.

"Geliyor gelmekte olan" ve benzeri söylemlerle muhalefetin 2023 seçimlerinde çok ciddi bir şekilde başarıya ulaşacağı ve iktidarın kan kaybettiği şeklinde yalanlar servis edildi.

Muhalefetin bu "algı" projesi, maaşa bağladığı gazeteciler, reklam bastığı haber kanalları ve sosyal medya trollerince yayıldı, seçmen her seçimde hüsrana uğrayan muhalefet cephesinin bu kez seçimlerden galip çıkacağına inandırıldı.


SÜREÇ DARALDIKÇA TUTUŞTULAR
Fakat siyaset sosyal medya ve fondaş kanalların yaratmaya çalıştığı algı operasyonlarından ibaret değil. Öyle ki seçmenler uzun bir süre boyunca sanal bir zafere inandırılsa da seçim yaklaştıkça ayağı yere basmayan algı operasyonları ve sipariş anketler bir bir çöktü, aylarca muhalefeti parlatan fondaş medya bu kez panik havasıyla muhalefete akıl vermeye, manşetlerden ihtar çekmeye, "böyle giderse kaybedeceğiz" demeye başladı.


FONDAŞ BİRGÜN'DE PANİK HAVASI HAKİM: HAMLE ÜSTÜNLÜĞÜ SARAY'A GEÇMEMELİ
Aylardır aldığı fonlarla CHP'yi köpürten Fondaş BirGün gazetesi, bugün dikkat çeken bir manşetle okurlarının karşısına çıktı. Toz pembe bir çerçeve çizmeyi bir kenara bırakan BirGün, maddeler halinde bir yazı yazarak muhalefete yol haritası çizdi. BirGün'ün yazısında umutsuzluk ve panik havasının olduğu, "böyle giderse kaybedeceğiz" gerçeğiyle yüzleşildiği görüldü.

MUHALEFET ALTERNATİF OLAMIYOR
Muhalefetin eleştirildiği ve yönlendirildiği yazıda "İktidarın kendiliğinden gideceğini düşünen muhalefet, politik bir alternatif sunmaktan yoksun." şeklinde itiraf niteliğinde ifadeler yer aldı.


Yazıda "Saray'ın çizdiği muhalefet sınırının aşılması solun değişim programıyla gerçekleşebilir." denildi, muhalefete maddeler halinde tavsiyelerde bulunuldu. İşte fondaş medyadaki panik havasının ve maplubiyetin yansıdığı yazıdan dikkat çeken ve öne çıkan ifadeler:

Erdoğan AB büyükelçileriyle bir araya geldi. Burada düşük düzeyde de olsa AB üyeliği konusunda sürecin devam ettiği vurgusu geldi. Uzun süre sonra Erdoğan'ın ağzından bu alana dair bir cümle çıktı. Yine benzer çıkışlar yeni ve demokratik anayasa tartışmalarında yapılıyor. Demokrasi alanını da kimselere kaptırmak istemiyor. Buna baraj ve seçim sistemi tartışmalarını ekleyebilirsiniz.

Ekonomik krizin doğal sonucu olarak iktidarın kendiliğinden gideceğini düşünen, sadece sandığı adres gösteren, seçimden sonra her türlü sorunu çözeceğini beyan eden bir siyaset tarzı yurttaşa çok güven vermiyor. Bunu da iktidar partileri gerilerken muhalefet partilerinin oyunu yükseltememesinden anlamak mümkün.

Sadece Millet Cephesi ya da HDP değil, sol-sosyalist partiler için de sürekli seçim, milletvekilliği ve Meclis gibi konuların gündeme gelmesi bugünden atılması gereken adımların ertelenmesine yol açıyor. Toplumun yanıt arayan sorunları, öznesini beklemeye devam ediyor.

İktidar ve muhalefet bloku açısından bir tür pat noktasına gelinmesi ve epeydir güç dengelerinin yerinde durması seçim tarihi yaklaştıkça Erdoğan'ın işine yarayacaktır. Bunu ancak halkın sorularını merkeze alan bir mücadele programı ve hattı değiştirebilir. Bu noktada sol-sosyalist yapıların alacağı tutum belirleyici önemdedir.

Türkiye'nin seçime normal koşullarda gitmeyeceği açık. Erdoğan, tüm koşuları kendi lehine düzenleyerek seçimi kazanmanın planlarını şimdiden yapmaya başladı.

Meclis muhalefetinin bugüne kadar izlediği siyasal çizgiyle ülkenin sorunlarının çözülmesi beklenmez. Ülkenin ilerici birikimi, bugün mevcut rejimi ortadan kaldırma mücadelesini restorasyon çizgisinin eleştirisiyle birleştirerek sürdürmek zorunda.

Bugün muhalefet topluma krize karşı çıkış olabilecek bir politik alternatif sunmaktan yoksundur ki bu da muhalefetin belli bir sınırda kalmasına neden oluyor, bu sınırın aşılması solun değişim programıyla gerçekleşebilir.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN