Türkiye koronavirüsle mücadelede yeni sayfa açtı: İşte de sosyal yaşamda da 'Ya aşı ya da PCR' şartı başladı

Türkiye, COVİD-19’la mücadelede dün yeni bir sayfa açtı. Tedbirler artırıldı. Hem sosyal alanda hem de çalışma hayatında ‘Ya aşı ya da PCR’ şartı başladı. Herkes bu uygulamaya odaklandı. İşveren ve çalışanların haklarını, Faruk Erdem 10 soruda yanıtladı.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 07 Eylül 2021 Güncelleme 07 Eylül 2021, 11:02
Türkiye koronavirüsle mücadelede yeni sayfa açtı: İşte de sosyal yaşamda da ’Ya aşı ya da PCR’ şartı başladı

İÇİNDEKİLER

Dün itibariyle hem sosyal alanda hem de çalışma hayatında yeni bir dönem başladı. İnsanların toplu olarak bulunduğu mekanlara girişlerde aşı olmayanlar için test istenebilecek. Peki iş yerlerinde bu kural nasıl işletilecek. İşveren ve çalışanların hakları neler? Faruk Erdem akla takılan soruları cevaplandırdı.

İş yerlerinde aşı olmayanların haftada bir PCR testi yaptırmalarıyla ilgili Çalışma Bakanlığı yazısı 81 il valiliğine gönderildi. dünden itibaren iş yerlerinde bu konuda tedbirler alınmaya baylandı. Çalışma Bakanlığı'nın gönderdiği yazıda Çalışma hayatını düzenleyici, işçi-işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı ve koruyucu tedbirler almak, iş sağlığı ve güvenliğini sağlayacak önlemlerin uygulanmasını izlemenin bakanlığın asli görevleri arasında olduğu belirtildi. Ancak hem çalışanlar hem de işverenlerin kafasında çok soru da belirdi. İşte akıllara takılan o soruların cevapları…

1- Çalışma Bakanlığı yazısı ile aşıyı zorunlu mu yaptı?
Hayır. Aşının zorunlu olabilmesi için yasa çıkması gerekiyor. Çalışma Bakanlığı bu yazı ile iş sağlığı ve güvenliği açısından tedbir alınmasını istedi. Aşı olmayanlar açısından bu tedbir PCR testi olarak virüs taşımadığını belgelemesi şeklinde uygulanacak.

2- İşveren testi zorunlu tutabilir mi?
İşveren testi zorunlu tutabilir. İş Sağlığı ve Güvenliği yasası kapsamında salgın önlemleri olarak aşı ya da PCR testi zorunluluğu getirilebilir.

3- Çalışanlar PCR testi yaptırmak zorunda mı?
Eğer işveren yazılı olarak bu tedbiri almış ve bildirmişse, çalışanlar İş sağlığı ve Güvenliği Yasası kapsamında PCR testi yaptırmak zorunda. Kapıda ateş ölçülmesi, maske takılması gibi işyerinde alınan diğer tedbirlere uymak zorunda olan işçiler bu tedbire de uyacak.

4- Aşı olmayan çalışanın hakları var mı?
Aşı olmayan çalışanlar aşı olmaya zorlanamıyor. Ancak onlar da hem salgın hem de iş güvenliği açısından alınan tedbirlere diğer çalışanlar gibi uymak zorunda.

5- Aşı olan çalışanların hakları neler?
Aşı olan çalışanlar diğer çalışanlar gibi sağlık açısından iş yerinde tedbirlerin alınıp alınmadığını kontrol ederler. Eğer hayati bir durum söz konusu ise yasa gereği isterlerse işi bırakabilirler. Bu sürede ücretleri ödenir. İş Kanunu 24.maddesi gereğince de haklı fesih ile tazminat alma hakları bulunuyor.

6- İşveren aşı yaptırılmasını zorunlu tutabilir mi?
İşveren aşı yapılmasını zorunlu tutamaz. Bunun için yasa gerekiyor. Ancak yeni işe alınacak işçilerde aşı olmasını isteyebilir. Bunu işe almanın ön şartı olarak koyabilir.

7- Test ücretini kim karşılayacak?
Şu anda devlet hastanelerinde test ücretsiz uygulanıyor. Ancak özel hastanelerde ücretli. Ücretli seçilirse işçinin kendisi ödeyecek. Şu anda test ücretiyle ilgili bir düzenleme bulunmuyor.

8- Test yaptırmayan işten atılabilir mi?
Test yaptırmayan, ya da aşı olmayan sadece test yaptırmadığı veya aşı olmadığı için işten atılamaz. Ancak İş hukuku açısından işçinin diğer çalışanlara veya müşterilere olası bir hastalık durumunda virüs bulaştırma riski bulunuyorsa işverenin "geçerli fesih" yapabilecek. Geçerli fesihte işveren işçinin ihbar ve kıdem tazminatını ödüyor. Geçerli fesih nedeni mahkemede kabul edilirse işçi işe iade haklarından yararlanamaz.

9- Virüse yakalanan işten atılabilir mi?
Virüse yakalandığı için bir işçinin işten atılması söz konusu olamaz. Ancak İş kanunu 25. Madde gereğince sağlığına dikkat etmeyen, ya da başkalarına hastalık bulaştırma riski olan işçiler alınan tedbirlere uymazlarsa işten atılabiliyorlar. İlgili maddede, "İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi" ifadesi yer alıyor. Ayrıca işçinin hastalığının tedavi edilemez olmasının sağlık kurulunca tespiti gerekiyor ki Covid-19'da bu durum söz konusu değil.

10-Çalışanlar işi bırakabilir mi?
Çalışanların sağlıklarını tehlikeye düşürecek bir durum söz konusu ise, bu durum düzeltilene kadar işten kaçınma hakkı bulunuyor. İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa bu kez çalışanların haklı fesih ile tazminat alıp ayrılma hakları bulunuyor.

İŞVERENİN SORUMLULUĞU
İşveren iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tüm tedbirleri almak zorunda.
Bu tedbirlere uyulup uyulmadığını işveren takip eder.
Her duruma karşı (Covid dahil) risk değerlendirmesi yapar.
Alınan tedbirlerin maliyeti çalışana yansıtılmaz.

ÇALIŞANIN SORUMLULUĞU
Kendisinin ve diğer çalışanların sağlığını tehlikeye düşüremez.
Konulan kural ve talimatlara uymak zorundadır.
Risk değerlendirmesi sonucu belirlenen kurallara uyar.

ÇALIŞANIN HAKLARI
İşyerinde sağlığını tehdit eden durumlarla ilgili tedbir isteyebilir.
Hayati tehlike durumunda tedbir alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir.
Bu durumda ücret ve diğer hakları saklıdır.
Sağlıkları tehlikeye girme durumunda iş akdini feshedip tazminatını alabilir.

SIKI DENETİM
Toplu
taşıma için de COVİD-19 tedbirleri alındı. Uçak, otobüs ve tren gibi şehirlerarası seyahatlerde aşı yaptırmayanlara PCR testi, zorunlu kılındı. Dün, 81 ilde denetim vardı. İstanbul'daki 15 Temmuz Demokrasi Otogarı'nda aşısı olmayan ve test yaptırmayan vatandaşlar, otobüslere alınmadı. Teste yollandı. Havalimanı ve tren garlarında aşı ve PCR testi denetimleri devam etti. Dün, 81 ilde yüz yüze eğitim başladı. Aşı olmayan öğretmenlerden, haftada iki kez PCR testi istenecek.

BAŞKAN'DAN İLK DERS
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Sultanahmet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Programı'na katıldı. Konuşmasında, hem öğretmenlere, hem öğrencilere, hem de velilere önemli mesajlar verdi:

Her başarılı eğitim kurumunun gerisinde çalışkan öğrencilerle beraber, mesleğine aşık eğitimcilerin imzası vardır.

Yaklaşık 1.5 yıl aradan sonra özellikle aşının etkinliğine dair bilimsel verilerin açıklanması, yüz yüze eğitim konusunda bizi daha çok cesaretlendirdi.

Yüz yüze eğitimi devam ettirmekte kararlıyız. Tüm velilerimiz ve çocuklarımız müsterih olsun...

Ülkenin başarılı bilim insanları, siyasetçileri, sanatçıları, iş adamları, sporcuları, öğretmenleri, askerleri, doktorları, mühendisleri, yüreği kıpır kıpır atan bu gençlerin arasından çıkacaktır.

İstihdamda 'ara eleman' diye bir kavram var. İşte sizin lisenizden yetişiyor. Artık sağı, solu araştırmaya gerek yok. Ara eleman mı lazım, Sultanahmet Meslek Lisesi. İşte buradan yetişecek.

İlla üniversiteyi bitirmeniz de şart değil. Siz buradan çıktıktan sonra istihdam edilebilecek imkanı bulabileceksiniz.

601 BİN DERSLİK
Başkan Erdoğan, 2002'de sadece 7.5 milyar lira olan eğitim bütçesini, 2021'de 147 milyar liraya yükselttiklerini söyledi. Ülkemiz genelinde 343 bin olan derslik sayısının 601 bine taşıdıklarını kaydetti.

OKULUMUZ YAŞASIN
18 milyonu
aşkın öğrenci, 1.5 yıl aradan sonra dün yüz yüze eğitime başladı. 2021- 2022'nin ilk ara tatili 15 Kasım-19 Kasım'da, Yarıyıl tatili ise 24 Ocak-7 Şubat'ta tamamlanacak. 17 Haziran'da yaz tatili başlayacak.

ÇELTİKTE TON BAŞINA 5 BİN 500 LİRA
Başkan
Erdoğan, Kabine toplantısının ardından açıklamalar yaptı: Bu yılı, %9 civarında büyümeyle kapatmayı ümit ediyoruz. Döviz rezervlerimiz özellikle ana muhalefet buraya iyi baksın; 27 Ağustos itibariyle 118 milyar doları aştı. Milli gelirimizi 1 trilyon dolar seviyesine taşıyacağız. Çeltik hasatı için alım fiyatları ton başına baldo için 5 bin 500 lira, Osmancık çeşidi için 4 bin 500 lira, Luna çeşidi için 4 bin lira olacak.