İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Berrak Karaoğlu ile şikayetçi avukatları katıldı. Duruşmada mütalaasını veren savcı, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan dava açılmışsa da sanığın kişiliği, kastı ve olayın oluş şekli değerlendirilerek kamu güvenliği bakımından yakın ve açık tehlike oluşturacak tahrik unsurunun oluşmadığını belirtti.
Savcı, sanığın inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçundan cezalandırılması gerektiğini belirtti. Şikayetçi Şüheda Nur Eriş'in avukatları, sanığın "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan da cezalandırılması gerektiğini belirterek en üst hadden ceza verilmesini ve lehe hükümlerin uygulanmamasını talep ettiler.
SON SAVUNMASINI YAPTI
Sanık Berrak Karaoğlu ise son savunmasında, "Ben daha önce de hastanede yatmıştım. Olay sarhoşluk anıma denk gelmiştir. Sanki bir araştırma var da ben İslam karşıtı grubu içerisinde çalışıyorum da, ilk eylemimmiş gibi yansıtıldı. İdeolojik yapılmış gibi ilişkilendirildi. Bundan rahatsızlık duyuyorum. Ne inanç özgürlüğüne saldırı olduğunu düşünüyorum, ne de halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu işlediğimi düşünüyorum. Basit yaralamaya söyleyebilecek bir şeyim yoktur" dedi.
PARA CEZASINA ÇARPTIRILDI
Mahkeme, sanığın "Kasten yaralama" suçundan 2 bin lira adli para cezasına çarptırdı. Sanık hakkında önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunduğundan bu hükmün uygulanmasına yer olmadığına karar verildi. Mahkeme, sanık hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan ise beraat kararı verdi. Şikayetçi avukatları, sanığın "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan da cezalandırılması gerektiğini belirterek karara karşı istinaf yoluna başvuracaklarını belirttiler.
