Ayasofya 86 yıl sonra yeniden cami olacak mı? Ulusal ve uluslararası hukuk Ayasofya için ne diyor?

Türkiye ve dünya Danıştay'ın Ayasofya kararını bekliyor. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesi sonrası camiye çevrilen, ancak 24 Kasım 1934'teki Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye dönüşen Ayasofya'nın statüsü konusunda bugün karar çıkacak. Peki ama Ayasofya 86 yıl sonra yeniden ibadete açılacak mı? Ayasofya neden önemli? Ayasofya kararı ne çıkacak? Uluslararası hukuk Ayasofya'nın statüsüne ilişkin ne diyor? Tüm detaylar A Haber canlı yayınında değerlendirildi.

Giriş Tarihi 10 Temmuz 2020, 15:03 Güncelleme 10 Temmuz 2020, 16:41
Ayasofya 86 yıl sonra yeniden cami olacak mı? Ulusal ve uluslararası hukuk Ayasofya için ne diyor?

İÇİNDEKİLER

Ayasofya için tarihi kararın verileceği duruşma 2 Temmuz tarihinde gerçekleşti. Danıştay'ın Ayasofya kararı bugün açıklanacak. Peki Ayasofya neden önemli? Ayasofya 86 yıl sonra ibadete açılacak mı? Uluslararası hukuk konuya ilişkin ne diyor? Avukat Yasin Şamlı Ahaber'de değerlendirdi.

ULUSAL VE ULUSLARARASI HUKUK NE DİYOR?
Avukat Yasin Şamlı; "Uluslararası hukuk açısından bakıldığında her devetin egemenlik hakkı vardır. Kendi sınırlarındaki içindeki bir yapıyı istediği gibi kültüre ahlaka uygun olmak kaydıyla istediği gibi kullanabilir. Hiçbir devletin buna müdahale hakkı yoktur." ifadelerini kullandı.

Ulusal hukuk açısından değerlendirildiğinde ise; Burası bir vakıftır. Vakıfların özel hukuk tüzel kişiliği vardır. Dolayısıyla bir vakfın vakıfname ile tahsis ettiği bir yapıyı başka amaçla kullanma imkanı yoktur. Bu hukuka uygun olmaz.

KARİYE MÜZESİ KARARI...
Kariye müzesi ile ilgili karar ile ilgili Çamlı, bazı kararlar hukuka aykırı olabilir. Çok önemli değil . Hakim kararını verirken hukuka, mevzuata bakması gerekir. Uluslararası hukuka göre burası cami olarak kullanılmalı, ulusal hukuka vakıf mevzuatına bakılırsa yine cami olarak kullanılması gerekiyor. Çünkü öyle tahsis edilmiş amacına uygun kullanılması gerekiyor. Burası Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye çevirilmiş.

AYASOFYA'NIN ÖNEMİ?
Ayasofyanın Müslümanlık için yeri büyük. Özellikle İstanbul'un fethini gerçekleştiren Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya için yaptıkları, söyledikleriyle, Ayasofya'nın değeri arttı. Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya'nın günümüze kadar gelmesinde büyük rol oynadı.

AYASOFYA HRİSTİYANLAR İÇİN NEDEN ÖNEMLİ?
Ayasofya Doğu Roma İmparatorluğu'nun İstanbul'da yapmış olduğu en büyük kilise olup aynı yerde üç kez inşa edilmiştir. İlk yapıldığında Megale Ekklesia (Büyük Kilise) olarak adlandırılmış, 5. yüzyıldan itibaren ise Ayasofya (Kutsal Bilgelik) olarak tanımlandı. Ayasofya Doğu Roma İmparatorluğu boyunca hükümdarların taç giydiği, başkentin en büyük kilisesi olarak katedral işlevi gördü.

AYASOFYA MÜSLÜMANLAR İÇİN NEDEN ÖNEMLİ?
Fatih Sultan Mehmet İStanbul'u fethettikten sonra Ayasofya'nın ismini değiştirmeden, kılıç hakkı olarak gördü ve restorasyon çalışmalarıyla, bu güne kadar gelmesine destek sağlamış olarak camiye çevrilmesini sağladı.

Fetihten hemen sonra yapı güçlendirilerek en iyi şekilde korunmuş ve Osmanlı Dönemi ilaveleri ile birlikte cami olarak varlığını sürdürdü.

FATİH SULTAN MEHMET 1 HAZİRAN 1453 DE AYASOFYA İÇİN BİR VAKIF KURAR VE AŞAĞIDAKİ VAKIF SENEDİNİ YAZDIRIR
"İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya'yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi'nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar. Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allah'ın, Peygamber'in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların üzerine olsun, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın.Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır. Allah'ın azabı onlaradır. Allah işitendir, bilendir"