Çoğunluğu teşkil ettiğimiz halde bizleri ötekileştirmeye, hedef göstermeye çalışanlardan rahatsızız...
Batıcı azınlığın sefasını sürdüğü, baskıcı uygulamaların kabul gördüğü eski Türkiye'yi geri getiremezsiniz...
Irak'ta, Suriye'de yaptıkları gibi bize de dışarıdan zorla sözde demokrasi getirmelerine ihtiyacımız yok.
Millet olarak kenetleneceğiz, birbirimizi kucaklayacağız. Türkiye paydasında birleşeceğiz, bölünmeyeceğiz.
Başkan Erdoğan, AB'ye seslendi: 60 yıldır üye olmanın mücadelesini veriyoruz. 72 kriterden 66'sını tamamladık. Kalan 6 kriterle ilgili adımları en kısa zamanda atacağız. AB'nin vize serbestisinde ne kadar samimi olduğunu göreceğiz.
DOKUNULMAZLIĞINA MI SIĞINIYORSUN
Başkan Erdoğan, ATO'daki "Ankara'nın Enleri" Ödül Töreni ve iftar programında önemli mesajlar verdi:
İstanbul'da 39 ilçeden 25'ini almış olmamıza rağmen İBB Başkanlığı'nı ilk etapta 28 bin civarı bir oyla kaybettiğimizi belirtmişlerdi. Bu rakam önce 25 bine sonra 13 bine kadar geriledi. Şimdi bütün bunlar bir şaibenin olduğunu ortaya koymuyor mu?
Bu şaibeler ortaya çıkmamış olsaydı. CHP adayı 1 oy farkla bile olsaydı başımızın üstünde yeri vardır. En doğru karar verilmiştir ve bundan dolayı da hukuk tecelli etmiştir diyerek 7'ye 4 bu kararın verilmesiyle şimdi 23 Haziran için milletimize müracaat edeceğiz.
Bu usulsüzlükleri yapanların yanına kar kalmayacak. Sandık kurulu üyeleri ile ilgili hukuka aykırı işlem yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız.
CHP'nin başındaki, partisinin toplantısında skandala imza atmıştır. Üyeleri tek tek okuyup hedef göstermiştir. Sen dokunulmazlığına mı sığınıyorsun? Kalkıp da YSK'nın üyelerine hakaret edebiliyorsun. Dokunulmazlığının kaldırılmasını iste. Bu ifadeleri kullanabilecek misin? Kılıçdaroğlu, Türk demokrasisinin en büyük sorunu haline gelmiştir.