11 Mart Pazartesi günü başlayan 2024 yılı Ramazan ayı tüm Müslümanlar için manevi bir arınma ve yenilenme fırsatı sunuyor. Bu mübarek ay boyunca milyonlarca Müslüman oruç tutarak ve ibadet edecek. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan imsakiye ile birlikte, İstanbul'da yaşayanlar da dahil olmak üzere ülkemizin dört bir yanındaki Müslümanlar için oruç ve sahur vakitleri belli oldu. Peki, iftara kaç saat kaldı? İFTARA ne kadar var? İşte 2024 İL İL İFTAR VAKİTLERİ!
Ramazan, Müslümanların dört bir yanında sabır, şükür ve ruhani bir arınma ayı olarak kabul ediliyor. İstanbul'un tarihi camileri, minarelerinden yükselen ezan sesleriyle, sahur ve iftarın başlangıç saatlerini müjdeliyor. İmsak vaktiyle birlikte başlayan oruç, gün boyunca süren bir ibadet, akşam ezanının okunmasıyla sona eren iftarla tamamlanıyor. Bu kutsal ay boyunca İstanbullular, günün en erken ve en geç saatlerinde ibadetlerini yerine getirirken, aynı zamanda iç dünyalarında bir huzur ve mutluluğu keşfetmenin yollarını arıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan Ramazan imsakiyesi, Türkiye'nin dört bir yanındaki iftar vakitlerini içeriyor, böylece herkesin bu mübarek ayı en doğru şekilde idrak etmesine olanak tanıyor. Peki iftar vakti 2024 saat kaçta? İFTARA ne kadar var? İftara kaç saat kaldı? İşte 2024 il il iftar vakitleri...
2024 yılında, İstanbul'dan Kars'a, İzmir'den Diyarbakır'a kadar her şehirde yaşayan Müslümanlar, iftar vakitlerini öğrenmek için Diyanet'in sağladığı bilgilere başvuruyor. Türkiye'nin 81 ilinde yaşayan vatandaşlar için özel olarak hazırlanan iftar saatleri, gün batımı zamanlarının coğrafi konuma göre değişkenlik göstermesi nedeniyle şehirden şehire farklılık gösteriyor. Bu, oruç tutan her bireyin, bulunduğu şehre özgü doğru iftar saatine uygun olarak orucunu açabilmesi için büyük önem taşıyor.
Ramazan ayı, İslam alemi için sadece fiziksel bir arınma dönemi değil, aynı zamanda ruhsal bir yenilenme ve içsel bir hesaplaşma ayıdır. Oruç tutmanın yanı sıra, yapılan dualar, kılınan teravih namazları ve okunan Kur'an-ı Kerim ile maneviyatın zirveye ulaştığı bu ayda, insanlar arası ilişkilerde merhamet, yardımlaşma ve paylaşma duyguları da güçlenir. Ramazan ayı, bireylerin kendilerini ve çevrelerini daha iyi anlamalarına, sosyal adalet ve eşitliğin önemini kavramalarına yardımcı olur.