Özel Raportör Lynk, İsviçre'deki BM Cenevre Ofisinde bugün sona eren BM İnsan hakları Konseyinin 44'üncü oturumuna sunduğu rapora ilişkin yazılı açıklama yaptı.
İsrail'in 21. yüzyılda kullanmaya devam ettiği birkaç kişinin eylemlerinden dolayı Filistin halkını "toplu olarak cezalandırılması" yönteminin adalete ve hukukun üstünlüğüne hakaret olduğunu vurgulayan Lynk, "Masumlar asla başkalarının eylemleri için cezalandırılamaz. (İsrail'in) Bu uygulamaları Filistinlilerin yaşam hakkı, hareket özgürlüğü, sağlığı, yeterli barınma imkanları ve yeterli yaşam standartları gibi konularda ciddi ihlaller içeriyor." uyarısını yaptı.
Lynk, İsrail'in "toplu cezalandırma politikasının yıkıcı etkinin boyutunun" en iyi 13 yıldır kapalı olan Gazze'de görüldüğünü, burada ekonominin tamamen çöktüğünü, altyapının harap olduğunu ve sosyal hizmetler sisteminin zar zor işlediğini anlattı.
Filistin halkının "toplu cezalandırılmasına" yol açan tüm eylemlerini derhal durdurması için İsrail'e çağrı yapan Lynk, İsrail'in yasa dışı eylemlerinin tansiyonu artırma ve şiddeti körüklemekten başka bir işe yaramayacağının altını çizdi.
Lynk, "Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin 33. maddesi ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca toplu cezalandırma açıkça yasaklanmıştır. İstisnalara izin verilmez." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail'in 1967'den bu yana 2 binden fazla Filistinlinin evini tahrip ettiğini aktaran Lynk, bu uygulamanın da Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin 54. maddesinin açık ihlali olduğunu kaydetti.