Tarihi 11 Ocak 2010

Yabancı öğrenciye hazır mıyız?

Yüksek Öğretim'de tam anlamıyla reform yaşanıyor. Son iki yılda, önce üniversite sayıları ve kontenjanlar artırılarak öğrenci birikimi önemli ölçüde azaltıldı. Hatta bu yıl 100 binin üzerinde kontenjan boş kaldı. Öğrenciler, açıkta kalma kaygısından, tercih etmeme lüksüne erişti. Şirketlere özel üniversite kurabilmenin önü açılıyor. Şimdi de YÖS'ün (Yabancı Öğrenci Sınavı) kalkması için yeni bir paket hazırlanıyor.

***

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖS'ü iyileştirerek yabancı öğrencileri ülkemize çekmeyi hedefliyor. Özellikle komşu ülkelerden, yani Suriye, Irak, İran ve Suudi Arabistan'dan öğrenci geleceği hesaplanıyor. Anlaşılan Prof. Dr. Özcan, hükümetin 'komşularla sıfır sorun politikası'ndan yüksek öğrenim için de yararlanmak istiyor.
İşte YÖS'ün yerine düşünülen formüller:
1-Her ülkenin ÖSS benzeri sınavları varsa, bizim ülkemizde de geçerli olabilir.
2-Böyle bir sınav yoksa öğrencinin kendi ülkesinde girdiği uluslar arası geçerliliği olan sınav sonuçları kabul edilebilir.
3-Bunların hiç biri yoksa yabancı öğrencilere kolaylaştırılmış bir YÖS ile Türkiye'de okuyabilme olanağı sağlanacak. Ayrıca, geçen yıl üniversitelerimiz arasında uygulanmaya başlanan 'Farabi Programı' (1-2 dönem öğrenci ve öğretim elemanı değişi), komşu ülkeler için de geliştirilecek.

***

Elbette bazı noktaların iyice ölçülüp biçilmesi gerekir. Mesela bu projeyle, özellikle Doğu Anadolu'daki üniversitelerimize yabancı öğrenci gelmesi amaçlanıyor. Bu elbette bölgenin kalkınmasına katkı sağlar. Ancak buralarda eğitimin standardını nasıl yükselteceğiz?Yabancılar iyi eğitime gelir.Bu hazırlıkların da beraberinde yapılması gerekir.

***

Buna rağmen projenin artısının çok daha ağır bastığını da kabul etmek gerekir. Kaliteli eğitimin parayla mümkün olduğu hepimizin malumu. Üniversitelerimiz kaynak sıkıntısı çekiyor. Araştırmaya yeterli bütçe ayıramıyorlar.

***

Önümüzdeki 10 yıllık projeksiyonda, ülkemizde 300'ün üzerinde üniversite olacak. Bugün 150'ye dayandı. 80 milyon nüfusumuzun 1 milyon 200 bininin yüksek öğretim yaşında olacağı ön görülüyor. Yani üniversitelerimiz öğrenci bulmada güçlük çekecekler. Sınava giren herkes üniversiteyi kazanacak. Yarış iyi üniversitelere girebilme yönünde olacak. İşte böyle bir tabloda yabancı öğrencilerin ülkemize gelebilmeleri yüksek öğretim kurumlarımızı ekonomik açıdan rahatlatacaktır. Vakıf ve özel üniversiteler ücretli eğitim verirken, devlet üniversiteleri de yabancılardan yüksek harçlar alacak ve bunu eğitimde kaliteyi artırmaya yönelik kullanabilecekler. Yabancı öğrenciler ekonomik katkının yanında, tanıtım açısından da çok önemlidir. Gittikleri her yerde dostluk ve barış elçisi olacaklar.

***

Bu hedefler heyecan verici. Ancak ciddi çalışmalar gerektiriyor. Dünya ile rekabet edecek kampusları kuracağımızdan kuşkum yok. Ama ya öğretim elemanları? Onlara gerekli imkan sağlanabilecek mi? Ayrıca paralı eğitim geliştirilirken burs sistemi de yeniden yapılandırılmalıdır.