ABD'nin, AB'nin ve hatta HDP'nin S-400 alerjisini anlamak zor değil...
Peki her fırsatta bu ülkenin kurucu partisi olduğunu hatırlatan CHP'ye ne oluyor? CHP neden bu kadar karşı çıkıyor dünyanın en gelişmiş hava savunma sistemlerinden birinin Türkiye'de olmasına? İşte bu sorunun akılla, mantıkla izah edilebilecek bir cevabı yok... HDP'li Garo Paylan, 22 Mayıs'ta "Acilen S-400 alımından vazgeçilmeli" buyurdu...
Ona destek bir gün sonra CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz'den geldi... Ne dedi NATO eski Yazmanı Çeviköz: "Türkiye'nin S-400 alma kararını, NATO boyutuyla görmesi gerekiyor!"
Efendim ülkenin çatısı açıktaymış, yıllardır ABD ve NATO bizi hava savunma sistemleri konusunda oyalıyormuş; umurunda değil beyefendinin... Meğer kendi ulusal çıkarlarımızı boş verip meseleye sadece NATO boyutuyla bakmamız gerekiyormuş! Çeviköz'ün bu yıl 30 Mayıs-2 Haziran tarihleri arasında İsviçre'nin Montro kentinde düzenlenen Bilderberg toplantısına NATO Genel Sekreteri ile beraber katıldığını hatırlatıp devam edelim...
HDP Eş Başkanı Sezai Temelli "Ne gerek var S-400'lere" dedi... Onun sözünü Söğütözü'ndeki bir başka CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu tamamladı! "S-400'lerin ülkeye doğrudan bir getirisi yok!" CHP'nin S-400'lerin önemini anlaması ve bu meselede olsun HDP ile yan yana durmaması için filmi biraz geriye sarıp 15 Temmuz 2016 akşamına dönmek şart galiba.
FETÖ'cü hainlerin kullandığı F-16'lardan atılan bombalarla o gece Ankara'da tam 68 vatan evladı şehit düştü. 118'i de gazi oldu. Şehitlerimizin 47'si darbe girişimi ortaya çıkınca göreve çağrılan Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Merkezi'nde toplanan polislerdi. FETÖ'nün kuşattığı Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutanlığı'na operasyona gitmeye hazırlanırken 2 bombalı saldırı ile katledildiler... Eğer 15 Temmuz gecesi elimizde S-400'ler olsaydı, hainlerin kullandığı o uçaklar Özel Harekat'ı ve TBMM'yi bombalayamazdı.
S-400'ler varken gökyüzüne hakim olamayacağını bilen FETÖ, militanlarını F-16'ların yanına bile yaklaştıramazdı.
Bugüne dönüp yazıyı tamamlayalım... Bu coğrafyada ayakta kalmanın, küresel emperyalizme yem olmamanın yolu ,güçlü ve caydırıcı bir hava savunma sistemine sahip olmaktan geçiyor. 600 kilometre menzile sahip S-400'ler bazı aklı evvellerin iddia ettiği gibi sadece Ankara'yı değil, 814 bin kilometrekarelik vatanın her köşesini koruyacak. Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tehdit edecek bir terör devleti kurmaya çalışanlar, S-400 almamızı tabii ki istemez. Ege ve Doğu Akdeniz'de trilyonlarca dolarlık enerji pastasından bizi mahrum etmeyi planlayanlar S-400'lere elbette ki karşı çıkar... Ama bu ülkenin kurucu partisi CHP'nin tarihin bu döneminde böyle bir itiraz hakkı yoktur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bayram sabahı S-400'ler konusunda yaptığı açıklama ile Türkiye, S-400'ler konusundaki kararlılığını bir kez daha dünyaya duyurdu. Parlak kariyeri boyunca Brüksel'deki NATO Karargahı'nda uzun yıllar geçiren Ünal Çeviköz ve Bilderberg'deki dostları için bu kararlı tutumu anlamak zor olabilir. Ama CHP içinde bu meseleye Türkiye'nin menfaatlerini önceleyen bir tavırla yaklaşacak çok fazla ismin bulunduğundan hiç şüphem yok.
Eğer bu gerçekleşmez ve CHP'nin S-400'lere olan tavrı Çeviköz çizgisinde kalırsa... CHP maalesef 15 Temmuz'u hiç anlamamış demektir...
