Tarihi 25 Ekim 2021

Bu aklı büyükelçilere kim verdi?

OSMAN Kavala davası hakkında açıklama yapıp, mahkemeye karar dayatmaya çalışan ve istenmeyen adam ilan edilme kararı alınan büyükelçilere o aklı kim verdi, gerçekten çok merak ediyorum. Haydi gelin bir an için şeytanın avukatlığını yapalım ve büyükelçilerin bu açıklamayı altında başka siyasi hesap olmadan tamamen insan hakları hassasiyeti ile yaptığını varsayalım. Gerçek bu değil ama öyle olduğunu varsaysak bile ancak bu kadar başarısız bir hamle yapılabilirdi.
Türkiye hadsiz bildirilerle arası pek de hoş olmayan bir ülke. Ülkedeki hemen her alandaki iyileşme hamleleri bu türden haksız bildirilerle baltalanmaya çalışıldı. Ne zaman özgürlükleri genişleten, vatandaşların hayat kalitesini ve güvenliğini arttıran, eskinin ceberut devletini ıslah etmeye çalışan bir adım atılsa, birileri bir bildiri yayınladı. Üniversitelerde başörtüsü serbest bırakılmak istendiğinde hakimler ve yargıçlar, terörle mücadele için sınır ötesi harekât yapıldığında tabipler odası, üniversite giriş sisteminde reform yapıldığında askerler, para politikasında değişikliğe gidildiğinde akademisyenler bildiri yayınlayıp durdu. Bir de "sanatçı bildirileri" var mesela. Hangi sanat dalında eser verdiğini bilmediğimiz ama her bildirinin altında adını gördüğümüz "sanatçılar" var. Güzel sanatların bildiri yazma alanında pek marifetliler. Hala da devam ediyorlar. Belki siz bu satırları okurken bir başka bildiriye de imza atmışlardır da artık kabak tadı verdikleri için kimsenin ilgisini çekmiyordur.
Böyle bir ülkede CHP'nin emekli büyükelçisi Ünal Çeviköz'ün iddia ettiği gibi niyetleri dostane dahi olsaki kesinlikle değil - hangi aklı evvel derdini bildiri ile anlatmaya çalışır ki?
(Ünal Çeviköz demişken kendi emekli büyükelçimizi istenmeyen adam ilan edemiyor olmamız ne büyük kayıp!) Eğer bu akılları içeride CHP gibi aktörlerin temsil ettiği muhalefet çizgisinden alıyorlarsa gerçekten çok eğlenceli. Bu çizginin şimdiye kadar Tayyip Erdoğan'ı alt etmek için yaptığı hangi hamle işe yaradı ki sözleri dinlensin! Sanki şimdiye kadar gün aşırı bildiri yayınlayan sözde sanatçının, hukukçunun, akademisyenin, doktorun yüzü çok eskimiş de bu sefer bir değişiklik yapalım ve büyükelçilere bildiri yayınlatalım denmiş gibi.
Nereden bakılsa saçma, gereksiz ve hadsiz bir hamle!
İyi niyetli de olsalar kötü niyetli de olsalar yabancı dostlarımıza bir öğüt verelim. Sonuç vermediği daha önce defalarca kanıtlanmış saçma sapan yöntemleri de size o akılları veren kişileri de bir kenara bırakın. Türkiye ile meselenizi kabul edilen makul yollarla müzakere edin. Bildiri yayınlarsanız ne ile karşılaşacağınız az çok belli.
Ancak diplomasinin kurallarına uygun hareket edip görüşlerinizi diplomatik muhataplarınıza uygun usullerle iletirseniz görüşleriniz kabul edilmese bile nezaketle karşılanır. Türk misafirperverliği ile ağırlanır, edebinizle uğurlanırsınız!