Tarihi 23 Ağustos 2021

Sosyal Medya Devlerinden Korunmak

Dünyanın hemen hemen her yerinde birbiri ardına sosyal medya düzenlemeleri yapılıyor. Siz bakmayın bizdeki iflahsız muhalefet derdine düşmüş olanların "özgürlük" naralarını attığına mesele çok daha ciddi. Artık sosyal medya seçimlerin kaderini etkileyebilen, terör örgütlerin hem propaganda yapabildiği hem de militan devşirebildiği, yalan haberlerle toplumun galeyana getirilip kaos çıkartılabildiği bir ortam.

Anlayacağınız düpedüz bir ulusal güvenlik meselesi. Her devlet düşmanını zayıflatmak için mümkün olan her yolu dener. Hatta bazıları terör örgütlerini bile besler. Bugün ise sosyal medya mecraları bu işlevi görüyor. Abarttığımı düşünüyorsanız Avrupalı ve ABD'li düşünce kuruluşlarının hemen her gün bir yenisini yayınladığı, Rusya'nın ülkelerini karıştırmak için nasıl sosyal medya manipülasyonları yaptığını anlatan raporlara bakın. Keşke mesele bizim iflah olmaz muhaliflerin zannettiği kadar basit bir "ifade özgürlüğü" meselesi olsa.

Bir de meselenin kişisel veriler kısmı var. Her devlet vatandaşını korumak zorundadır. Devletler güvenliği sağlayabildiği müddetçe meşruiyetlerini devam ettirirler. Bugün de güvenlik dediğimiz alana artık siber meseleler de giriyor. Devlet nasıl ki bizim can ve mal güvenliğimizi sağlamakla mükellefse siber alanda da kişisel verilerimizi korumakla mükellef. Kimlik bilgilerimden kredi kartı bilgilerime, lise arkadaşlarımla oluşturduğum mesaj gurubuna yazdıklarımın gizliliğinden paylaşım yaptığım fotoğrafların rıza dışımda kullanımınının engellenmesine kadar hepsi devletin sorumluluğunda. Devlet bizi yani vatandaşlarını sosyal medya şirketlerinin insafına bırakamaz. Devlet olmanın gereği olarak onları bizim namımıza denetlemeli, kurallar koymalı ve kurallara uymayanın yakasına yapışmalı.

Şahsen arkadaşıma attığım bir mesajdan yola çıkarak benim neyi sevip neyi sevmediğimin sosyal medya şirketleri tarafından not edilmesini ve bu verinin pazarlama alanında kullanılması için başka şirketlere satılmasını istemiyorum. Evimin, işimin, sık sık gittiğim kafenin büyük verilere dönüştürülüp, buradan haksız bir şekilde tüketici alışkanlıklarımın ortaya çıkartılıp kullanılmasını istemiyorum. Ayrıca seçimlerde benim ve ülkemdeki diğer seçmenlerin atacağı oyun sosyal medya temelli algı operasyonları ile değil kendi hür iradeleri ile belirlenmesini istiyorum. İnsanların mültecilerden rahatsızlığı olabilir ve bunu dile getirebilirler. Ancak sosyal medyada aslı aslı olmayan, her gün binlerce mültecinin ülkemize girdiği haberlerinin yayılmasını ve bu haberleri okuyan kişilerin galeyana gelip mültecilere saldırmasını da istemiyorum.

Tam da bu nedenle ülkemin sosyal medyayı daha fazla düzenlemesi ve denetlemesi gerektiğini düşünüyorum. Unutmayın, beğenmediğimiz siyasetçiye hesap sorma ve onu tekrar seçmeme hakkımız var. Ancak aynı şey hayatımızın her alanına nüfuz eden üzerimizde devletten daha fazla iktidar kuran sosyal medya şirketleri için geçerli değil!