SALGIN hepimizin canını çok sıktı. Alıp götürdükleri, hastalar, vefatlar, çekilen sıkıntılarla mukayese edilmez ama hepimize bir fırsat da verdi. Salgın sayesinde herkes en az bir kere karşısındakini aşağılama, parmak salllama, "cık cık cık" diyerek yaptığını onaylamama fırsatı elde etti.
Kapanma oldu beğenmedik;
"tamam, dikkat edelim ama azıcık da açılalım" dedik. Kısmi kapanma geldi, ona da laf "ettik. Restoranda oturup yemek yerken bulaşmayan virüs, açık havada yolda mı bulaşacak" diyerek bilgiçlik tasladık. Derken tam kapanma geldi. Kimimiz zamanını beğenmedi.
Mesela bir zamanlar meşhur olan bir artistimiz "neden kış aylarında değil de bahar aylarında kapanıyoruz? Biz de Avrupa gibi kışta kapansaydık, baharda serbest olsaydık" diyerek eleştirdi bu kararı. Virüs işte, oldukça terbiyesiz!
Artist hanımımızın bahar gelince gevşeyen gönül yaylarını dikkate almıyor.
Tam kapanma geldi ya, otogarlar memleketine gitmek isteyen kişiler yüzünden çok doluymuş. Bunu da bir tanıdığım söyledi. Tabii bunu anlatırken Bodrum'daki yazlığına fazlaca trafiğe takılmadan gitmek için en uygun günü hesaplıyordu. Sonra bir başkası da yazlıkçı arkadaşa kızdı tabii. "Nasıl olsa senin tuzun kuru" diyerek.
Şaka gibi ama doktorlara da kızıyorlar. "Hastalık filan yok, hepsi uydurma doktorlar bizi boşu boşuna evde tutuyor" itirazlarını duymuşsunuzdur. Saçma ama inanan var işte. Doktorlar zaten bize her zaman kızıyorlar. Geçen gün bir avukat da genelgeye kızıyordu. Vay efendim, kimse avukata mesleği hakkında hesap soramazmış. Yasak zamanlarında polis çevirdiğinde avukatlık kimliğini gösterip başkaca sorgu suale muhatap olmadan geçip gitmesi gerekiyormuş.
Yüce gönüllü adam vesselam! Ya polis avukatları 100 metre öteden tanısın ve hiç durdurmasın dese ne yapacaktık!?
Dedim ya, hepimizin canı çok sıkkın. Bir diğerine kızan kızana. Kimi haklı kimi haksız, kimi saçma kimi mantıklı… Ancak en saçma, en haksız, en absürt, en hadsiz, en terbiyesiz eleştiri ise Nevzat Aydın'dan geldi.
Nevzat Aydın yemeksepeti.com isimli online yemek sipariş platformunun sahibi. Ve milyonlarca Türk vatandaşının kişisel verisini çaldırdı.
Üstüne pişkince "üzgünüm" demekle yetindi. O Nevzat Aydın "aşı olayını beceremedik" demiş. Demiş, Nevzat Aydın, milyonlarca kişinin verilerini çaldıran beceriksiz…
