Tarihi 16 Ocak 2021

Yazık İstanbul’a

Okullar kapalı olduğu için öğrenci servisleri yollarda değil. Birçok işletme evden çalışmaya devam ediyor. Personel servislerinin de, işe gitmek için trafiğe çıkan özel arabaların da sayısında ciddi bir düşüş var. Üstüne bir de genel olarak azalmış insan hareketliliğini düşünün. Bir çoğumuz işten eve, evden işe bir hayat sürdürüyoruz. Ne misafirliğe, be de bir kafe veya restorana gidiyoruz. Buna rağmen İstanbul'un trafiğinde günden güne artan keşmekeş dikkat çekiyor. İş çıkış saatlerinde artan trafiğin nedeni belli. Akşam başlayan sokağa çıkma kısıtlaması ister istemez bir yoğunluk oluşturuyor. Kaçınılmaz bir durum. Akşam trafiğinin bir suçlusu da, çözümü de yok. Ama ya sabahları?

Gerçekçi olalım; ne İmamoğlu'ndan ne de İstanbul'u yönetmiş/yönetecek başka bir isimden trafik sorununu kökten çözmesini bekleyemeyiz. İstanbul büyük ve kalabalık bir şehir. Ekonominin de, turizminde, sanatın da, eğitimin de kalbi burada atıyor. Bir cazibe merkezi. Hepimizi farklı sebeplerden kendine çekti. İstanbul'da yaşıyoruz ve bu şehri kalabalıklaştırıyoruz. İstanbul'da yaşamanın da çeşitli maliyetleri var. Trafik onlardan birisi. Ev ile işiniz arasında kıta değiştiriyor, köprüleri kullanmak durumunda kalıyorsanız öyle kolayca gideceğiniz yere ulaşmayı bekleyemezsiniz.

Kimsenin elinde sihirli değnek yok. Olsa da çözmezdi İstanbul'un trafik sorununu. Ama çekilebilir, katlanılabilir ve hepsinden önemlisi öngörülebilir bir trafik mümkün. Ama maalesef salgın şartları nedeniyle hareketliliğin azaldığı bu günlerde bunun tam da aksini yaşıyoruz. Her gün hemen hemen aynı saatlerde kat ettiğimiz mesafelere ulaşma süremiz değişiyor.

Evet, İstanbul'da her zaman trafik vardı. Ama bu şehrin belediye reisleri de bu gerçeğin farkındaydı. Var olan trafiğin daha fazla artamaması; öngörülebilir, hesaplanabilir, katlanılabilir seviyede kalması için devamlı çaba sarfediyorlardı. Üstelik bu görünmeyen bir çaba. Çünkü trafiği azaltmak mümkün değil. Ancak daha fazla artmasını engelleyebilirsiniz. İstanbul gibi bir şehirde trafik yoğunluğunu düşmese bile yükselmemesini sağlamak da büyük bir başarı. Geçmiş dönemlerde yapılan buydu.

Ama anlaşılan artık bu çaba bırakılmış. Ya da şehri yönetenler böyle bir çabaya ihtiyaç olduğunun farkında değiller. Trafiği sabit tutmak için çok emek sarfetmek, bilimden faydalanmak, kurumsal tecrübeye başvurmak gerektiğini bilmiyorlar. Muhakkak belediye yetkililerinin, özellikle de İmamoğlu'nun bir açıklaması vardır. Afili cümleler, bilmem ne projeleri, PR dosyaları vardır trafik hakkında. Ama cep telefonundaki trafik uygulaması tam aksini söylüyor; İstanbul trafiği kontrolden çıktı.