BUGÜN çok şükür sivil asker ilişkilerinde olması gereken noktaya geldik. Kararları siviller veriyor, uygulamayı yine siviller yapıyor. Askerler uzmanlık gereken teknik noktalarda siviller sorduğu zaman görüşlerini bildiriyorlar ve sivillerin oluşturduğu hedefleri hayata geçirmek için üzerlerine düşen vazifeyi yapıyorlar. Kat ettiğimiz mesafe çok büyük olunca mazi hiç yaşanmamış zannediliyor ama çok değil 10 yıl öncesine kadar tablo tam tersiydi.
Bir zamanlar Türkiye'de hem iç hem de dış siyasetin gündemini askerler belirlerdi. Kararları bazen perde arkasında bazen de perde önünde askerler verir, seçilmiş sivil politikacılar da sınırlarını askerlerin çizdiği alanda, yine askerlerin verdikleri kararları uygulardı.
Artık askerler siyasete karışmıyorlar, en azından bu heveslerini emekli olana kadar erteliyorlar. Olması gereken de bu. Ancak askerlerin emekli olduktan sonra konuşması söylediklerini mantıklı, doğru ve isabetli kılmıyor.
Emekli olup sivil hayata geçince görev başındayken sebep oldukları sorunların çözümleri hakkındaki fikirlerini tartışılmaz doğru olarak açıklıyorlar.
Milli Savunma Bakanı, şuanki komuta kademesi ve bunlara eklenecek birkaç istisnai isim dışında, emekli veya muvazzaf askerlerin büyük çoğunluğunun Türkiye'nin meseleleri hakkında konuşmamasının isabetli olacağını düşünüyorum.
Terörle mücadeleyle ilgili bir cümle konuşsalar aynı konuda çok daha sıkı eleştirilere maruz kalırlar. Mesela görev sürelerinde neden teröre karşı kayda değer bir başarı kazanılamadığı sorulabilir? Profesyonel orduya geçmeye neden karşı çıktıkları, terörle mücadeleyi neden en iyi ihtimalle 3-5 ay eğitim almış gençlerle yürütmekte ısrar ettikleri sorulabilir? Mesela kendi görev sürelerinde meydana gelen ve onlarca şehit vermemize neden olan karakol baskınları sorulabilir? Neden üzerinize vazife olmayan meseleler için sivil iktidarların ensesinde boza pişireceğinize daha sağlam karakollar için ortalığı ayağa kaldırmadınız, diye sorulsa hangi emekli asker cevap verebilir? Sivil siyasetçiler bu işi yapmıyorlarsa, askerler görevlerini ve hadlerini Atatürk heykeli dikmek yerine karakol inşa etmek için aşsalardı, dendiğinde mahcup olmayacak emekli komutan var mı?
Emekli askerlerin konuşmayı sevdikleri bir diğer konu FETÖ. Çünkü haklı olduklarını düşünüyorlar. Hatta bir kısmı FETÖ mağduru. Mağdur oldukları için otorite olduklarını düşünüyorlar. Ama onlar da çok basit 1-2 soruya cevap veremiyor;
Yıllarca yüzlerce subayı namaz kıldığı, oruç tuttuğu, içki içmediği, ailesinde başörtülü hanımlar olduğu için ordudan ihraç ettiniz.
İhraç ettiklerinizin kaçı FETÖ'cu çıktı? Askeri liseler FETÖ'nun 'ışık evine' dönüştürülürken, siz neyle meşguldünüz sorusuna da cevap veremezler.
Tabii ki herkesin konuşmaya hakkı var. Emekli askerlerin de. Ancak ciddiye alınmaları için makul şeyler söylemeleri gerekiyor. Bazen de en iyisi susmaktır!