Tarihi 21 Ekim 2019

Susmaya razıyız

FIRAT Kalkanı Harekatı başladığında sureti haktan görünüp eleştirdiler. 'Türkiye DEAŞ belasını başımıza saracak' dediler.
'Ağır kayıp veririz, başarılı olamayız' diye moral bozdular. Harekat başladı, TSK'nın üstün başarısı ile kısa sürede DEAŞ sınırlarımızdan temizlendi.
Ama utanmadılar, 'biz hata yapmışız, yanlış değerlendirmişiz' demediler.
Sonra Zeytin Dalı Harekatı gündeme geldi. Aynı koro bu sefer 'ABD ve Rusya PKK'ya operasyon yapmamıza izin vermez' türküsünü söylemeye başladılar. Onlara kalsa harekat başlamazdı, başlasa bile başarılı olamazdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi kararlılığı sayesinde harekat başladı. Kahraman askerimizin cesareti, korkusuzluğu, vatan sevgisi sayesinde de kısa sürede başarı ile tamamlandı. Tabii malum koro arada 'Afrin şehir merkezine girmeyelim' diye eklemeyi unutmadı. Afrin'e de girdik, teröristlerin inlerine de. Tabii ki yine utanmadılar. 'Biz yanlış hesap yapmışız. Türkiye'nin kararlılığını, TSK'nın başarısını iyi hesap edememişiz' demediler. Hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya devam ettiler.
Geldik dayandık Barış Pınarı Harekatı'na. Önce batılıların ağzıyla 'İç siyasette sıkışan Erdoğan askeri harekat yapmak istiyor' dediler. Sonra ağız değiştirdiler; 'ABD'nin onayı ile göstermelik bir harekat yapılacak.
Ordu sınırdan içeri girer, bir iki top patlatır geri döner' dediler. Fitne, fesat bozgunculuk için çabaladılar. Derken harekat başladı. Kısa sürede büyük başarılar kazanıldı. Bu sefer TSK ile beraber savaşan Suriye Milli Ordusu üzerinden bozgunculuğa yeltendiler.
Terörist dediler, tutmadı. Paralı asker dediler, rezil oldular. Derken ABD ile anlaşma gündeme geldi. Bütün dünyanın Türkiye'nin diplomatik başarısı olarak gördüğü anlaşmayı bir hezimet olarak göstermek istediler.
'ABD istedi, biz de harekatı durdurduk' yalanını anlatmaya başladılar.
Tüm bunları tek bir amaç için yaptılar. Türkiye'nin başarılı olmasını istemediler. Çünkü sınır ötesi operasyonlar başarı ile tamamlanırsa bu Erdoğan'ın hanesine başarı olarak yazar diye düşündüler. Parti çıkarını ülke çıkarının önüne geçirdiler.
Meselenin Erdoğan, Kılıçdaroğlu, AK Parti, CHP meselesi olmadığını bir türlü anlayamadılar. Erdoğan nefreti ile kör olmuş gözleri ülkemizin karşı karşıya kaldığı beka sorununu göremedi.
Biz ise mecbur susuyoruz.
Askerimiz cephede savaşırken içeride birbirimizi yemeyelim diye bu hakikatleri dillendirmekle yetiniyoruz.
Arkasını getirmiyoruz, sesimizi fazla yükseltmiyoruz. Bilmediğimizden değil ama tüm dünyaya karşı birlik içerisinde Türkiye fotoğrafı vermek istediğimiz için bu gerçekleri sık sık dile getirmiyoruz. Varsın ülkemizin terörle mücadelesi, askerimizin zaferleri devam etsin. Biz susmaya razıyız.