Tarihi 3 Haziran 2019

İstanbul’un Pençe’si

NE böyle iki seçim arası bir dönemdi. 7 Haziran 2015'te Türkiye milletvekili seçimleri için sandığa gitti. AK Parti birinci parti olmasına rağmen hükümeti kuracak çoğunluğu elde edemedi. Türkiye yıllar sonra tarihe gömmeyi çok istediği iki uğursuz kavramla tekrar yüz yüze geldi; erken seçim ve hükümet krizi. Hükümet kurulamadı.
1 Kasım'da erken seçim kararı alındı.
Tartışmalar devam ederken 20 Temmuz'da Suruç'ta bombalar patladı. Adeta işaret fişeği ateşlenmişti. Yüksek can kaybının yaşandığı terör eylemleri peş peşe geldi maalesef. İstanbul'da Sultanahmet, Havalimanı, Beşiktaş, Vezneciler ve Reina saldırıları. Ankara'da Merasim Sokak, Gar ve Kızılay... Zor ama çok zor günlerdi. Bereket 1 Kasım'da yapılan seçimlerden tek başına iktidar çıktı da ülke o zor günlerde bir de hükümet pazarlıkları ile uğraşmadı. Güçlü ve tecrübeli bir hükümet olmasına rağmen bir yıl boyunca çok zor günler yaşadık.
Büyükşehirler adeta güvensiz yerler oldu. Hafta sonları bir yerlerde bombalar patlıyordu. İnsanlar şehirlerin kalabalık yerlerinden uzaklaşıyor, şehrin kalbinin attığı noktalara mümkün olduğunca gitmiyordu.
Sonra Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları geldi. Terör örgütlerinin sınır içinde saldırı yapması beklenmeden, sınırlarımızın ötesinde mücadele başladı. Türkiye Kuzey Suriye'de DEAŞ ve PKK'ya ciddi darbeler vurdu. Kilometrelerce alan terörden temizlendi ve sivil halkın yaşaması için uygun hale getirildi.
Kaderin bir cilvesi... Şimdi yine iki seçim arası bir dönemdeyiz. 31 Mart'ta yapılan mahalli idareler seçimleri İstanbul için tekrarlanıyor.
Bu sefer gerekçesi farklı. 7 Haziran 2015 seçimi hükümet kurulamadığı için tekrarlanmıştı. 31 Mart İstanbul seçimi ise birileri oyları çaldığı, milli iradeyi gasp ettiği için tekrarlanıyor.
Ve Türkiye Kuzey Irak'ta Pençe Harekatı'nı başlattı. Bir süredir ileri karakollar halinde Kuzey Irak'ta üstlenen ordumuz, bu karakolları birbiri ile birleştirmek için harekete geçti.
Gelelim bunun İstanbul seçimleri ile alakasına.
Belki bazıları terörle İstanbul büyükşehir belediye başkanının ne alakası var diyordur. Cumhur İttifakı'nın 31 Mart'ta kullandığı beka söylemi bu açıdan eleştirilmişti.
Haydi beka meselesini bir kenara bırakalım ama şu soruya cevap verelim. Hafta sonu en kalabalık olması gereken saatte şehrin en işlek caddeleri birden tenhalaşıyorsa bunun terörle ve belediye ile alakası var mı?
Evet var! Çünkü bu manzarayı ben gözlerimle gördüm. Havalimanında patlayan bir bomba sonrası İstiklal Caddesi'nin bir anda ıssızlaştığına şahidim. Güvenlik yoksa şehir yok.
Evet İstanbul'un en büyük sorunu trafik ama güvenlik yoksa trafik de yok. Bir Cumartesi akşamı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü bomboş görürsünüz. Normalde olsa sevineceğiniz bu manzara karşısında boğazınıza bir yumruk oturur. Çünkü yine bomba patlamıştır ve insanlar evlerine çekilmiştir.
Diyeceğim şu; insan yaptığı her işi mümkün olan en iyi şekilde yapmalı. Öyle bir oy vermeli ki, verdiği oy hem İstanbul'un trafik sorununu çözmeye imkan vermeli hem de Pençe Harekatı'nın hedef aldığı teröristlerin moralini bozmalı, hevesini kursağında bırakmalı.