Tarihi 18 Şubat 2019

CHP’li değilmişim gibi çek

CHP'Lİ adayların seçim kampanyaları ve vaatleri bir garip.
Neredeyse CHP adayı olduklarını söylemeyecekler. Vatandaşla temasa geçtiklerinde partilerinin adını, hele hele genel başkanlarını anmamaya azami özem gösteriyorlar. Sanki dün topraktan bitmiş, bugün de belediye başkanlığına aday olmuş gibi konuşuyorlar. Ortalıkta ne partilerine dair, ne de geçmişlerine dair bir ibare var.
Nedeni az çok belli...
CHP'nin adayları partilerinin ağır mirasını yüklenmek istemiyor.
Seçmenden oy isterken, zamlar, yasaklar, kuyruklar, terör örgütlerine destek, kriz, kaos, bozgunculuk ile anılan bir partiyi neden öne sürsünler.
Gelgelelim CHP, yoldan çevirdiği birisini aday gösterse koşa koşa oy verecek bir kitle de var. Onun için belediye başkanları CHP'de siyaset yapmaya, CHP adayı olmaya devam ediyorlar. Garanti kitlenin oyunu alabilmek için. Seçim çalışması yaparken de CHP'nin adını ağızlarına bile almıyorlar ki daha gerçekçi ve akılcı nedenlerle oy veren diğer seçmen kesimlerini de ikna edebilsinler.
Çok da kötü bir taktik değil aslında.
Daha doğrusu, iyi bir taktik olabilirdi eğer somut projelerle desteklenseydi. Yani CHP'li başkan adayları parti meselelerine pek girmezlerdi ama seçmenin önüne iyi çalışılmış, hazırlanışmış projeleri koyarlardı. CHP'nin yasakçı, zamcı, seçkinci geçmişine söz geldiğinde de 'projelerden konuşalım' diyebilirlerdi.
Ama ortada proje yok!
CHP'li başkan adaylarına göre sorun çok; trafik, kirlilik, çevre, imar, sağlık, toplu taşıma, güvenlik... Sorunları peş peşe sıralıyorlar ama iş çözüme gelince o kadar cömert değiller. Saydıklarını sorunların nasıl çözüleceğini söylemiyorlar. Evet İstanbul'da bir trafik sorunu var. Bunu zaten AK Parti de, başkan adayı Binalı Yıldırım da inkar etmiyor. Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'da çözüm önerisi sunmadan trafik sorunu olduğunu söylemesi bir kıymet ifade etmiyor.
Yönetmeye talip oldukları şehirler için somut projesi olmayan CHP adayları, yerel yönetimlerin yetki alanının dışındaki konularda ise proje açıklamaya çok meraklı. Ankara adayı Mansur Yavaş 'emeklilikte yaşa takılanlar'ın sorunu çözeceğini açıkladı mesela. Yavaş; çalışma bakanı değil, SGK genel müdürü değil, milletvekili değil, cumhurbaşkanı hiç değil. Ama kafasına göre milleti emekli edeceğini söylüyor.
Ekrem İmamoğlu başka bir alem.
Üniversite öğrencilerine burs vermeyi vaat etmiş kendisi. Fikir güzel olmasına güzel de ortada başka bir sorun var.
Yapamaz, burs veremez, verirse eğer hakim huzuruna çıkartıp yargılarlar.
Neden mi?
Çünkü İmamoğlu'nun partisi CHP 2008 yılında Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Belediyelerin üniversite öğrencilerine burs vermesine izin veren kanun maddesinin iptali için dava açtı.
Gerekçeleri de şuydu; belediyenin vazifesi belediyecilik hizmetleridir, burs vermek değildir. O zamanlar Anayasa Mahkemesi CHP'nin başvurularını emir telakki ederdi. Mahkeme ilgili maddeyi iptal etti. Yani CHP'nin başvurusu sayesinde o zamandan beri belediyeler öğrencilere burs veremiyor.
Sayın İmamoğlu, haydi CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun ismini ağzınıza almayarak idare ettiniz, CHP'nin iptal ettirdiği kanunu ne yapacaksınız?