'Yeni Parti' sezonu açıldı.
Vatana, millet ve dahi kenarda köşede sırasını bekleyen siyasi cenazelere hayırlı uğurlu olsun. Hikaye bir öncekiyle, ondan öncekiyle, daha öncekiyle aynı. Bir grup eski AK Partili yeni siyasi parti kuracaklarmış. İddiaları şu; AK Parti kuruluş ruhundan ayrılmış. Başka başka yerlere gitmiş.
Eh, hal böyle olunca 'zaman ve mekan' bazılarının sırtına ağır bir yük yüklüyormuş. Medeniyetimizden aldıkları gücü modern idrak ile birleştirip meydana çıkmanın zamanı gelmiş.
Kimler varmış bu yeni oluşumda derseniz; isimleri biliyorsunuz. Ben de biliyorum ama yazmam, söylemem.
Koktuğumdan değil kıllığına yazıp söylemiyorum. Madem onlar partilerini ürkek ürkek, çaktırmadan, suda yürüyüp iz bırakmadıklarını zannederek kuracaklar ben de onları aynı usulle eleştiriyorum.
Parti deyince benim aklıma kadro ve fikir geliyor. Kurulacak bu yeni partiye de o cepheden bakıyorum.
Kimler var bu işin içinde ve yeni neler söylüyorlar?
Hiçbirisi bilmediğimiz isimler değil. AK Parti içinde iktidar mücadelesine girip tasfiye olanlar başı çekiyor. Yanlarına da eser miktarda liberal alacaklar. Liberal demişken memleketin nerede durduğu belli olan saygın liberallerine bir sözüm yok.
Kastettiğim piyasada liboş namı ile bilinen ekip. Kendilerini muhafazakar siyasetin efendisi görüp, her fırsatta muhafazakar siyasete istikamet biçmeye çalışanlar şimdi bu pek 'akil' vazifeyi yeni partide icra edecekler.
İsimler böyle... Peki bu isimler ne söyleyecekler, bir de ona bakalım.
Tabii ki yeni bir şey söylemiyorlar.
Biraz rahatsızlık belirtiyorlar.
Vicdandan, adaletten, ahlaktan, erdemden, faziletten bahsediyorlar.
Türkçesi ahlakçılık oynuyorlar.
Ahlakçılık deyince ahlakı küçümsediğim zannedilmesin. Yeni partiyi kuracak hanım ve beylerin ahlakla kurduğu ilişkiyi küçümsediğim için ahlakçılık diyorum.
İktidara vekil, bakan, danışman, bürokrat, gazeteci, aydın kontenjanından ortak olurken ahlak hiç akıllarına gelmiyordu. Öyle bir dünya anlatıyorlar ki masanın başında bunlar otururken AK Parti tertemizdi. Bunlar masanın başından kalkınca her şey berbat oldu. Zulüm aldı yürüdü, adalet göç etti, erdem kayboldu, ortalık karıştı, düzen bozuldu. Müsaade edin de böyle bir ahlak anlayışını küçümsemeye hakkımız olsun.
Bir diğer özellikleri de ürkek olmaları. İddiaları çok büyük; adalet yok, ahlak bitti, demokrasi tükendi, saygı zaten hiç olmadı, nitelik kayboldu, troller bulunamadı.
Peki bunları kim yaptı diye sorunca birden ateş basıyor. Ağır iddialarının hedefindeki şahsın kim olduğunu ağızlarını doldura doldura söyleyemiyorlar. Korkuyorlar ama 'iktidar baskısı'ndan değil.
Kaybetmekten korkuyorlar. Hepten isyan bayrağı açıp halkın öfkesini çekmekten korkuyorlar. 'Son ana kadar AK Parti'yi de yedekte tutalım. Belli mi olur yarın bir gün bize de yeni bir fırsat doğar' düşüncesinde oldukları için açık seçik konuşamıyorlar.
Şimdi bu yazıyı da niteliksiz bulurlar...
Sıradan, banal, gündelik üslupla yazıldığı için beğenmezler.
Sözüm olsun; becerip partiyi kursunlar, açık seçik iddialarını ortaya koysunlar, partileri hakkında 'nitelikli' bir yazı yazacağım.
