Tarihi 11 Şubat 2019

Genel seçim havasına mı giriyoruz?

Başını CHP'nin çektiği, İYİ Parti'nin resmen, HDP ve Saadet'in de örtük şekilde desteklediği ittifak; Cumhur İttifakı'nı seçimleri mecrasından kaydırmakla itham ediyor.
Yerel seçime gittiğimizi ancak AK Parti ve MHP'nin beka meselesini gündeme getirerek sanki bir genel seçime gidiyoruz havası oluşturmak istediğini söylüyorlar. Seçime giderken şehirlerin sorunları, belediyecilik, yerel hizmetler konuşulmuyormuş, AK Parti ve MHP ısrarla genel seçim havası oluşturmaya çalışıyormuş.
Öncelikle bu itiraz örtük bir yenilgi itirafını barındırıyor.
Muhalefet Türkiye'de bir ekonomik kriz olduğunu, dış politikamızın iflas ettiğini, rejimin otoriterleştiğini iddia ediyor. Eğer tablo muhalefetin çizdiği gibi bu kadar karanlıksa genel seçim havasına girilmesinden neden rahatsız oluyorlar? Muhalefetin iddiaları doğru, Türkiye kötü yönetiliyor ve seçmen durumdan şikayetçi olsa, emin olun muhalefet genel seçim havasına girmekten şikayetçi olmazdı.
Ama rahatsızlar çünkü Türkiye'nin ne kadar kötüye gittiğine dair anlattıkları korku senaryosunun seçmen nezdinde hiçbir karşılığı olmadığını bal gibi biliyorlar.
Dahası var; yerel sorunların konuşulmadığını iddia eden CHP ve yandaşları, henüz bir tane bile yerel proje açıklamış değil.
Örneğin; CHP ve yandaşlarının İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nu ele alalım. Tipik CHP'li profilinden uzaklaşmaya çalışıyor İmamoğlu. Halkla iç içe bir imaj çizmeye çalışıyor. Seçim kampanyası diğer CHP'li adaylara göre daha hareketli. Ancak henüz İmamoğlu'ndan bir yerel proje duyamadık. Her sorunu çözeceğini vaad ediyor ancak nasıl çözeceğini anlatamıyor.
İstanbul böyle de Ankara farklı mı?
Mansur Yavaş parasızlık nedeniyle okula gidemeyen öğrencileri okula göndereceğini söyledi. Kelimenin tam anlamı ile 90'lardan, eski Türkiye'den kalma bir vaat. Türkiye'de zorunlu eğitimin 12 yıla çıktığından, devletin okul kitaplarını ücretsiz dağıttığından, dar gelirlilere yapılan sosyal yardımlardan haberi yok.
Adayların hali böyle, peki ya CHP'nin merkezi söylemi nasıl?
Pazar günü Kılıçdaroğlu yerel seçim bildirgesini açıkladı. Bildiri altı doldurulmamış, ayakları yere basmayan temennilerle dolu.
Bildirgeye göre CHP seçmene mutlu, sanata saygılı, doğa dostu, nefes alan kentler vaad ediyor. Tabii ki 'bunları nasıl yapacaksınız?' sorusunun cevabı verilmemiş. Ben de elimde bir sihirli değnek olsa dünyadaki bütün savaşları bitirmek istiyorum ama maalesef sihirli değneğim yok. CHP'nin de sihirli değneği olmadığına göre bunların hepsini nasıl hayata geçireceğini seçmene anlatmak durumunda.
Genel seçim havasına giriyoruz diye şikayet eden CHP, temennilerden ibaret seçim bildirgesini nasıl açıkladı dersiniz? Kılıçdaroğlu 31 Mart seçimlerindeki amacını 'Türkiye'yi saray belediyeciliğinden kurtarmak' olarak ilan etti.
Tam CHP usulü bir tutarsızlık; bir yandan AK Parti'yi seçimleri genel seçim havasına sokmakla suçla diğer yandan yerel seçimle alakası olmayan, daha önce denenmiş ve tutmamış olan 'saray' söylemi üzerinden iktidara saldır.
CHP gerçekten çok garip!