Ne zaman bayram günleri gelse bir büyüğümün nasihatini hatırlarım;
Güneş ve ay birbirlerini takip ederken herkesin üzerine doğuyorlar. Günler herkes için gelip geçiyor. Herkes bayram günlerine erişiyor. Ama bazısı bayram yapmayı hak ediyor, bazısı da sadece bayram günlerine erişiyor.
Ramazan'ın hakkını vermeye çalışanlar, kulluk bilinciyle yaşamaya gayret edenler bayramı hak ediyor. Diğerleri ise bayram günlerine erişiyor.
Ben bu bayramı hak ettim mi?
Sormamız gereken soru bu. Fert olarak kim sorar kim sormaz, kim bu muhasebeyi yapar onu bilemem.
Lakin bu muhasebeyi toplum olarak yapmamız lazım!
Gerçekten bayram günlerine erişmenin ötesinde 'bayram yapmayı' hak eden bir toplum muyuz?
Bir olursak; iri ve diri oluruz!
Böylece bayramı hak ederiz.
İri ve diri olursak; güçlü oluruz!
Güçlü olursak; zulme uğramayız.
Türkiye'yi Suriyelileştirmeye çalışanlara karşı çıkabiliriz. 15 Temmuz'da olduğu gibi mevcudiyetimize uzanan elleri kırabiliriz. Bizi bölmeye, ayrıştırmaya, birbirimize düşman etmeye çalışanlara gereken cevabı verebiliriz. Teröre teslim olmayız. Uluslararası finans çevrelerinin operasyonlarına pabuç bırakmayız. Ekonomik bağımsızlığımızı kaybetmeyiz. Ülkemizin refahını, zenginliğini, ekonomik potansiyelini başkalarına terk etmeyiz, kendimiz kullanırız.
Güçlü olursak; daha çok üretiriz.
Daha çok üretirsek başkasının elini gözlemeyiz. Kendi silahımızı kendimiz yaparız. Terörle mücadele ederken kimseden icazet almak zorunda kalmayız. Askerimiz operasyondayken cephane sıkıntısı çekmeyiz. Parasını verip satın aldığımız uçakların tesliminde acaba bir sorun çıkacak mı diye kaygılanmayız. Sınırlarımıza bir tehdit yöneldiğinde sözümona müttefiklerimizden savunma desteği beklemek zorunda kalmayız.
Zulme uğramazsak; zulüm görene yardım etme imkânımız olur. Ancak elimizde lokmamız varsa o lokmayı başkalarıyla paylaşabiliriz. Ülkemizin istikrarı, huzuru, güvenliği devam ederse, yerinden yurdundan çıkmak zorunda kalanlar ülkemize sığınabilirler.
Kimyasal saldırıdan zarar gören çocukları tedavi edebiliriz. Üşüyenin üstüne battaniye, karnı acıkana helal lokma olabiliriz.
Güçlü olursak, zengin olursak, büyük olursak, iri olursak, diri olursak; adil olabiliriz. Adil ve merhametli olmak için önce güçlü olmak gerekiyor. Hakkı tutup kaldırmak, yanlışı düzeltmek, zayıfı kollamak, kötülüğe engel olma için güç ve takat gerekiyor.
Dışa bağımlı bir ülke dünyanın beşten büyük olduğunu haykıramaz.
Ekonomik krizlerle boğuşan, IMF'den borç dilenen bir ülke uluslararası finans düzeninin adaletsizliğinden bahsedemez.
Kendi silahını üretemeyen bir ülke en gür sesle 'Kudüs Filistin'in başkentidir' diyemez.
Evet, bayram günleri geldi; bir olalım, iri olalım, diri olalım, güçlü olalım, zengin olalım, adil olalım, zalim olmayalım, zulme karşı çıkalım, mazluma kol kanat gerelim ve bayramı hak edelim!
Bayrama eriştiğimize de çok şükür, bayramı hak etmeye çalışan bir toplumun mensubu olduğumuza da çok şükür!
