SOSYETENIN önde gelen isimleri, 'Covid-19' için devletimizin aldığı önlemleri umursamayarak ev partileri yapmaya başlamıştı. İlk olarak Şevval Şahin ve Marcus Aral'ın düzenlendiği partiye onlarca sosyetik isim katılmış, parti sonrası ise birçoğunun pozitif oldukları ortaya çıkmıştı. Daha sonra Ceylan Çapa, Yasemin Taciroğlu, Rüzgar Çetin, Eliz Sakuçoğlu ve yine Şevval Şahin gibi isimler tekrar bir ev partisi yapmış ve polis eve baskın düzenlemişti. Bu kişilerin ortaya çıkması ve kamuoyunda çokça eleştirilmelerine rağmen sosyetik isimler, geçtiğimiz Cuma akşamı yine Rumelihisarı'nda bir villada parti düzenledi. Kuralları hiçe sayan 100 davetli, sabahın ilk ışıklarına kadar eğlenmişler. Tabi yine sosyal mesafe kurallarına uymayarak. Duyduğuma göre de evin dışına ses çıkıp villanın kapısına polis dayanmasın diye evin camlarına ses perdeleri taktırmışlar. Anlayacağınız sosyetenin ünlü isimleri organize bir rezalete imza atmışlar.
Yapma Nusret
Türkiye'nin neredeyse dünyaya açılan markası olan Nusret Gökçe, sosyal medyayı en aktif kullanan isimlerin başında geliyor. Dirsekten tuz dökme hareketi ile "Salt Bae"yi yaratan Nusret Gökçe, işinde başarılı, Türkiye'nin en tanının marklarından biri oldu.
Et tokatlaması, altın hamburgeri, altın kahvesi ile bilinen ve değişik değişik videolar çekip sosyal medyasından paylaşan Nusret Gökçe, geçen gün de Nişantaşı'ndaki otelinin tanıtımı için kamera karşısına geçti. 4 dakikalık video boyunca otelin içinde tanıtım yapan Nusret'in, yatağa atladığı sırada bornozu açılıp mahrem yerleri gözüktü.
Bu videoyu da sosyal medya hesabında paylaştı. 30.8 milyon takipçisi olan Nusret, sosyal medya hesabından hala o videoyu tepkilere rağmen kaldırmadı. Kendine özgüveni ile dikkat çeken Nusret, bana kalırsa Kerimcan Durmaz gibi kendini bitirmeye oynuyor…
İçimiz yandı
Geçtiğimiz gün İzmir'in Seferihisar ilçesinin 17 km açığında 6.9 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Depremi duyar duymaz, herkes gibi ben de haber kanallarını açtım ve İzmir'deki dostlarımıza, yakınlarımıza telefondan ulaşmaya çalıştım. Depremin ilk duyulduğu andan itibaren sosyal medyada öyle bir etkileşim oldu ki bunu yapabilecek başka bir ülke olacağını tahmin bile etmiyorum.
Hangi binaların yıkıldığını ve yakınlarının adreslerine yazan birçok kişi, sosyal medyadan seslerini duyurmaya çalıştı. Tabi milyonlarca takipçisi olan ünlü isimlerimiz de ellerinden geldikçe bu yardımları duyurmaya çalıştı.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın emriyle birlikte bakanlarımız ve yetkili kurumlar hemen İzmir'e harekete geçerek yardıma ihtiyacı olan insanlarımıza ulaşmaya çalıştı. Gece evlerine girmekten korkan ya da evsiz kalan vatandaşlara İzmir'in genelindeki tüm oteller kapılarını açarak birbirlerini kucakladılar. Bu durum bile ne kadar vicdanlı bir millet olduğumuzun göstergesi değil mi?
Hala göçük altında olan vatandaşlarımızı kurtarmaya çalışıyoruz ama Malatya, Elazığ ve İzmir'deki yaşanan acı depremler şunu gösterdiki biz birlikte güzeliz bu ülkeyi hiçbir güç yıkamaz… Geçmiş olsun İzmir diyorum…
