GALALATARASAR 34'te Gomis'le öne geçinceye kadar bizlere üç maçta izlettirdiği yüksek tempodan ve coşkulu oyundan uzaktı. Antalya'nın sıcağı ve nemi Galatasaraylı oyuncuları sanki uyuşturmuştu. Her zaman rakibe önde yapılan baskı yoktu. Gomis ve Rodrigues istekliydi. Gomis önde top tutuyor, Tempo düşük olmasına rağmen Galatasaray'ın üç doğrusu vardı: 1-Antalyaspor ataklarını karşılarken takım halinde savunmada oldular.
2-Doğru pozisyon alırken, rakibin baskısı karşısında asla panik yapmıyorlar ve birbirlerine yardım ediyorlar.
3-Hücuma dikine paslarla çıkmaya sadık kalıyorlar ve de topu gelişine şişirmiyorlar.
HAMLELER GECİKTİ
Galatasaray dergisinin Eylül sayısında Belhanda'ya, "Tudor'un senden beklentisi nedir?" diye sormuşlar. Belhanda şöyle cevaplamış:
"Takımı oynatmamı, oyunu yönlendirmemi ve orta sahada top almamı istiyor. Ayrıca rakip alanda pozisyon yaratmak gibi bir görevim var..." Galatasaray'ın oyun aklı durumundaki Belhanda'nın daha fazla sorumluluk alması gerekiyor.
Bu sorumluluğu Belhanda almayınca devreye Tudor girmeliydi. Çünkü son 20 dakikada Antalya risk alarak tüm hatlarıyla Galatasaray'ın üstüne geldi ve son anlarda Eto'o ile beraberliği yakaladılar. Gerekli hamleleri zamanında yapamayan Tudor da Antalya'da kaybedilen 2 puanda büyük rol oynadı.
MAÇIN EN İYİSİ RODRIGUES
Galatasaray'ın en etkili oyuncusuydu.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ BELHANDA
Yeterli seviyede sorumluluk almadı.