Ümit Özat, Beşiktaş'ın iki maddelik yumuşak karnını görmüş.
Beşiktaş'a ileride basarız, bir de sertlik yaptık mı durdururuz çünkü Beşiktaş'ın asıl rakibi hakemler diye takımını sahaya sürmüş.
Haksız mı? Değil, çok doğru tespitler. Çünkü Beşiktaş'ın defans göbeği ve ön liberosu top tekniği zayıf oyuncular olduğu için baskıda çok zorlanıyorlar.
Hakemler derseniz, ligin kopmaması için elinden gelen gayreti gösteriyorlar.
FIFA'nın futbol oynamaya çalışan takımı ezdirmeyin talimatını bırakın, en bariz kuralları bile uygulamıyorlar. Beşiktaş'ın bütün maçları bizzat hakem yardımıyla rakip tarafından sinir harbine dönüştürülüyor.
Rakip vuruyor vuruyor bırakın kartı, çıt bile yok. Amaç Beşiktaş'ı psikolojik olarak yıpratıp kavga ve kırmızı kart tuzağına düşürmek.
3 USTANIN HARİKA İŞİ!
Ahmet Oğuz maçı çığırından çıkarmak için elinden geleni yaptı.
Çare rahmetli Vedat Okyar'ın dediği gibi "Sen Beşiktaşsın gerekirse hakemi de yeneceksin." Beşiktaş işte tam da bunu yaptı.
Fabri'nin adeta bu yola baş koyması sonrası, Beşiktaş moral kazandı ve oyununa baktı. Kurduğu baskının sonucunda Quaresma, Babel ve Oğuzhan'ın yani üç ustanın harika işbirliğiyle de gol geldi.
Uzatmada gelen gol Gençlerbirliği'nin güven kalkanını da aşağıya çekti. Nitekim 2. yarıya moralsiz ve isteksiz çıktılar. Talisca topa adres de değil GPRS'le koordinat verince Beşiktaş rahatladı ve futbolun ruhunun aslında keyif ve seyir zevki olduğunu başta hakem olmak üzere dosta düşmana gösterdi.
Şampiyonluğu da bıraktım, hakemler izin versin futbolun güzelliğini yaşayalım, neden sevdiğimizi hatırlayalım...
Beşiktaş'ta kötü oyuncu yoktu.
Adriano, Oğuzhan, Babel, Talisca, Quaresma ve Gökhan Gönül bir adım daha öndeydiler sadece.
MAÇIN EN iYiSi ATİBA
Orta sahanın defansif yönünü tek başına sırtladı.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ HAKEM SERKAN ÇINAR
Korkunç bir ilk yarı yönetti, gol onu da toparladı.