Beşiktaş maça istediği gibi baskılı başlayamadı çünkü Mısır'daki sağır sultanın da duyduğu gibi baskı yediği zaman top çıkarmakta güçlük çekiyor. Tosic, Marcelo ve Atiba'nın top teknikleri zayıf olduğu için Oğuzhan'ın bu tür maçlarda fazla mesai yapıp çok iyi oynaması gerekiyor.
Sağa sola 3-5 metre top atarak pas yüzdesi çok yüksek görünen Atiba, baskı yapan takımlar karşısında yetersiz kalıyor.
Bu tarz maçlar için elinde Gökhan İnler var. Tek topta takımı atağa kaldırıyor, defansı rahatlatıyor ve ileriye çıkıp şut atıyor.
Üstelik Oğuzhan gibi yumuşak da değil.
Talisca yerine İnler'le başlansa bu zaaf kapatılırdı. Senaryo hep aynı ama gören, önlem alan yok.
Hakem de Fenerbahçe'nin defalarca net sarı kartlık faullerini es geçince Beşiktaş oyun kurmakta iyice zorlandı. Maçın katilinin hakem olacağı belliydi çünkü Fenerbahçe kemik kıran faul yapıyor Ali Palabıyık adeta sırıtarak seyrediyordu. Robin van Persie arkadan çekiyor, vuruyor, itiyor kakıyor her şeyi yapıyordu. Sonunda hakem ile beraber kurduğu tuzağa Tosic düştü.
Defalarca yazdım, Tosic mayın dedim.
Sonunda patladı işte... O dakikaya ligin en gaddar futbolcusu Mehmet Topal, Lens ve Souza'nın sarı kartları da görülmemişti.
Taç atışlarını bile uydurarak Fenerbahçe'ye veren Palabıyık bu kadar kötü hakem değil, kimse normal olarak bu kadar kötü maç yönetmez zaten. Gol öncesi faulü de vermeyerek görevini tamamladı.
Ligde yarıştan kopmak üzere olan Fenerbahçe'nin kupada yolu hakem tarafından düzlendi.
Bu komplo teorisi değil 50 yıldır gördüğüm tiyatro.
1978'deki Ertuğrul Dilek ve Hilmi Alp Saltan ruhu aynen Ali Palabıyık'ta sürüyor.
Kumpanyada baş rol değişiyor sadece. Biz de tıpkı o yıllardaki gibi söylüyoruz: Başın öne eğilmesin aldırma kartal aldırma...
MAÇIN EN iYiSi ALİ PALABIYIK
F.Bahçe için takımın en etkili oyuncusuydu.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ ALİ PALABIYIK
Taammüden maçı Fenerbahçe'ye verdi.