Bir futbolcunun topla ilişkisi dört şekilde olur: Top kesmek, şut veya pas olarak topa vurmak, çalım atmak ve top sürmek yani dripling.
Bu ilişki biçimi, futbolcunun mevkisine çok önemli veya daha az önemlidir. Örneğin, bir stoperde top kesme, kanat oyuncusunda ise top sürmek öncelikle beklenen temas şeklidir.
Kendisinden asıl bekleneni en iyi şekilde yapmak futbolcunun değerini belirleyen en önemli faktördür.
Bunun dışında topla diğer temas biçimlerinde ne kadar iyiyse, o futbolcunun kalitesi o kadar yükselir.
PİQUE ÖRNEĞİ
Barcelona'da oynayan Pique'den esas beklenen top kesmesidir. Pique bunu hem yerden hem de havadan çok iyi yapıyor. İlave olarak da topla çıkıyor ve isabetli pas atıyor. Üstüne de azımsanmayacak derecede gol atıyor. Daha ne yapsın denecek bir oyuncu.
Büyük takımlarda oynayan futbolcuların çoğu kendi asli görevi dışında topla bir ya da daha fazla şekilde iyi ilişki kuruyor. O futbolcular da o yüzden zaten büyük takım futbocuları.
Pique ayarında iyi top kesen futbolcular var ama bu özelliklerine ilave olarak Pique'deki esktra nitelikler olmadığı için Barcelona'da oynayamıyorlar.
Futbolun en çok değişen yönlerinden birisi çok fonksiyonlu oyuncu arayışı oldu. Topla her temas biçimi mükemmel olmasa da en azından iki değişik özelliği olan oyuncular öne çıktı. Özellikle de her futbolcudan top sürmesi bekleniyor. Dripling özelliği olmayan futbolcular, istisnalar hariç fazla değerli kabul edilmiyor.
Neden?
Çünkü futbol çok hızlandı.
Gerektiğinde ki yeni üst düzey futbolda gerekiyor da herkesin topla dikine rakibin sahasına dalacak gibi oynaması bekleniyor.
Bunun en iyi örneği dünyanın en değerli ve en zor ligi olan İngiliz ligi. Çabuk oynamamak ve top sürmemek gibi bir eksikliği olan futbolcu ancak stadyumun kapısından geçer.
Bu girişi Sosa mı Talisca mı sorusuna cevap için yaptım.
Sosa artık gitti bu kıyaslama neden derseniz bir futbolcuya nasıl bakılması gerektiğini anlatmak için somut örnek veriyorum.
2 Hatta 1,5 maçta bırakın Sosa'dan iyi olmasını Talisca'nın muazzam bir oyuncu olduğu iddia ediliyor. Keşke öyle olsaydı ama değil. 22 yaşındaki Talisca İngiltere'nin bir alt ligine gitmek üzereyken çalışma izni alınamadığı için Beşiktaş'a geldi. Sosa ise 31 yaşını geçmişken büyük paraya Milan'a gitti.
TALİSCA'NIN SORUNU
Milan, bütün İspanyol ve İngiliz Premier lig takımları bu kadar genç yaştaki Talisca'nın değerini anlamadı mı?
Talisca'nın sorunu şu pozisyonun oyuncusu diyememek.
Çünkü topa ayak içiyle iyi vurmak dışında diğer özelliklerden az az, yetersiz olarak var. En büyük sorunu da top sürmekte iyi olmaması.
Fiziği, oyun stili buna engel oluyor. Forvet arkası, orta saha falan diyorsunuz ama o mevkilerin birinci özelliklerin hiç birisi Talisca'da mükemmel değil.
SANTRFOR OYNASIN
Sosa ise topa iyi vurmanın dışında iyi de top sürüyor. Üstüne de bu özellikleri kadar belirgin olmasa da top çalıyor yani burada kullandığımız deyimle top kesiyor.
Bu özellikleri sahada kaldığı sürece de var yani oyun içinde sürekliliği olan bir futbolcu.
İyi top süremeyen oyuncunun oynayacağı iki mevki vardır:
Stoper veya santrfor. Çok absürd gelebilir ama Talisca santrforda denensin diye bu yüzden söyledim.