Galatasaray. UEFA Avrupa 3. Ön Eleme turu için kolay bir rakip bulmuştu. Ve turu İsrail'de bitirmişti. Netanya'nın İstanbul'da sürpriz yapacak gücü yoktu. Beklenen oldu, hatta beklediğimizden de fazlasını gördük.
Galatasaray tarihindeki en farklı galibiyetlerden birini aldı. Netanya, Galatasaray'ın yedek kadrosunu bile zorlayacak bir ekip değil. Herhalde Leo Franco bu yıl bundan kolay bir maç oynayamazdı. Netanya'nın maç boyunca net bir pozisyonu bile yok. Böyle bir rakip karşısında Galatasaray'ı eleştirmek ve gelecek için ölçü almak doğru değil. Ancak iyi bir antrenman oldu diyebiliriz. Galatasaray'da bu yıl doğru işler yapıldı. Antrenör seçimi, transferde nokta atışları, zaten geniş olan kadro ve bu başarılı transferler Galatasaray'da forma savaşının çok zorlu olacağının habercisiydi.
Rijkaard'da bu maçta bu savaşı verecek oyunculara şans tanıdı. Biz de kimlerin kadroyu zorlayabileceğini görme şansı yakaladık. Bu savaşın içinde olacak oyuncuların başında defanstaki iki Emre geliyor. Hırslarıyla her zaman hazır olduklarını dün akşam gösterdiler. Aydın nihayet, yeteneklerini seyredenlere izlettirme şansını tanıdı. Dün akşamın diğer bir başarılı ismi de Barış. Hırsı, mücadelesi ve attığı gollerle forma için ne kadar istekli olduğunu göstermek ister gibiydi. Yine unutulan ve yollanma aşamasında olan Nonda bile attığı 3 golle var olmak istediğini hocasına gösterdi. Dün akşam, Galatasaray'da oynamaları halinde çok katkı sağlayacak iki oyuncu izledik. Linderoth ve Uğur. Ancak bu kadar uzun sakatlıktan sonra yeniden eski formlarına kavuşmaları çok zordu. Nitekim, dün akşam ilk 11'de şans bulmalarına rağmen ve ellerinden gelen gayreti göstermelerine rağmen eski formlarından çok uzak olduklarını gözlemledik. Dün akşam merak edilen yeni transfer Keita, çok yetenekli olduğunu gösterdi. Geçen yıl geçirdiği kötü sezondan sonra Galatasaray'da güzel bir gol atarak başlaması Keita için iyi bir moral oldu. Böyle bir maçta Galatasaray'ı her zaman sırtlayan Arda'ya çok fazla iş düşmedi. O da çok fazla sıkmadı.