SELDA hanım, okurunuz genç kızlara ders mahiyetinde bir hayat öyküsü anlatmak istiyorum.
Sondan başlayayım; Şu anda kanserim ve öleceğim. Yıllar önce kendi halinde mütevazı bir genç kızken (lise mezunuydum aileme katkıda bulunmak için sigorta şirketinde çalışıyordum) karşıma 'muhteşem' bir kısmet çıktı. ODTÜ mezunuydu. Acayip entelektüel çevresi vardı. Dahası ailesi zengindi ve beni kendine münasip görmesi mucizeydi...
Konu komşu şaşkına döndü. Sonra güzel bir nikahla evlendik. Kalamış'ta onun evinde hayat başladı.
Küçük yaşta çalışmaya başladığım için yemek yapmayı beceremiyordum, ilk kavga oradan çıktı. Sonra annesi evine temizlikçi kadın almaya tiksindiği için haftada bir evine temizlemeye gitmeye başladım. 'Hayır' dediğimde ilk tokadını yedim. Zaten annesi beni hiçbir zaman oğluna layık görmedi.
Daha sonra kızımız doğdu. Kızına gerçekten düşkün müydü, yoksa en ufak ihmalimde beni dövmek için bahane miydi onu hiçbir zaman bilemeyeceğim... Rumuz; Neşe
S.U. CEVAP; Sevgili dostlar yüreğimi titreten satırlar, devamı yarın...
