Selda Hanım benim ikinci evliliğim. İlk eşim yaşlıydı ve öldüğünde kızımızla bana biraz mal mülk bıraktı. Dört yıl kendimi işime verdim. Fason çalışan bir atölyem vardı. Bir gün müşterilerimden biriyle yemeğe çıktık. Adam bekar ve benden genç. İlişkimiz kısa zamanda büyük bir aşka dönüştü, hemen evlendik. Ama sonra anlaşıldı ki, benimle param için evlenmiş. Şimdi evimi bile sattım, borçları ödemek için. Tabii adam ortalarda yok. Antalya'ya yerleştiğini duydum, avukatım adresine ulaşamıyor. Benim tek söylemek istediğim; "Kadınlarımız bu sahtekar hovardalara aldanmasınlar!' Rumuz; Solan umutlar
S.U. CEVAP; Mektubunuzu özellikle öne aldım. Sizinle aynı fikirdeyim. Bu tür dolandırıcılar toplumumuzda -özellikle büyük kentlerde- o kadar çoklar ki! Adamlar çevrelerinde parası olan 'orta yaş dul kadınları' araştırıyorlar. Tek işleri bu. Çünkü menopoz, biz kadınların kendimizi yalnız hissettiğimiz, genç erkeklerin ilgisiyle başımızın döneceği bir dönem. Dolayısıyla her türlü hataya açık. Yapmamız gereken; heyecan yerine, gerçek sevgiyi aramak veya evliliğe kapıları kapatıp, kendimizi çocuklarımıza adamak ve hayatın diğer güzellikleriyle yaşamak.
KENDİ KIZI DEĞERLİ!
Kayınvalidem kızını evlendirdi. Damat görümceme ev işlerinde yardımcı oluyor. Kaynanam yere göğe koymuyor damadını; "Yok kızının ayağına kahvaltı tepsisi getiriyormuş, yok altınlara boğuyormuş, aman ne iyi damatmış!" Binde birini oğlu bana yapsa, evde kıyamet kopuyor. "Sen ne biçim kadınsın, insan kocaya iş yaptırır mı, seni boşasın kendi elimle evlendireceğim!" Selda abla şimdi bu nasıl bir vicdan? Onunki kendi kızıysa, ben de annemin babamın kızıyım. Çok mutsuzum abla, kocamı sevmesem bir gün durmayacağım. Derdimi dinlediğiniz için teşekkür ederim. Rumuz; Adalet nerede
S.U. CEVAP; Sen benim canımsın. Anneler oğullarını bir başka sever. Kendileri dışında bir kadına ilgi göstermesine, hizmette bulunmasına tahammülleri yoktur. Bence bunun altında yatan neden; 'çocuklarının, kadın boyunduruğu altına gireceği, kişiliklerinin zedeleneceği ve en basitinden bütün gün çalışıp, bir de akşam eve gelince yorulacağı kaygısıdır!' Kendinizi üzmeyin ve duymazlığa gelin. Ve unutmayın bir gün siz de kayınvalide olacaksınız.
AFFETMELİ MİYİM?
Ablacım ben bir apartman görevlisiyim. Eşim yoldan çıktı. Benim gibi kapıcılık yapan biriyle ilişkisi var. Ailecek gece gezmesine gelmişlerdi, adamın ayakkabısının içine not yazmış koymuş. Onu da karısı yakalamış.
Çocuklarla birlikte köye babasının evine yollayacağım. Ama oğlum iyi okuyor, yazık olacak. Yazdığı kağıtta diyor ki, "Buluşup dertleşelim, kocam hiç gezdirmiyor, Sirkeci'de balık-ekmek yiyelim." Rumuz; Bahtı kara
S.U. CEVAP; Anladığım kadarıyla, ilişkileri tehlikeli ve geri dönülmez noktalara varmamış. Bu yüzden kararı siz vereceksiniz. Ama en azından o semtten taşınmanız, yüreğinizi belki biraz soğutur. Eminim eşiniz çok pişmandır, bunu da göz önünde bulundurun. Kendiniz için değilse
bile evlatlarınız için yapın. Sevgilerle...
DEDİKODUMU YAPTILAR!
Selda abla bir aylık evliyim. Eşimle mutluyum. Ablacığım, annemin iki komşusu var, karılı kocalı 'düğün günümde dedikodumu yapmışlar!' Eşimin ailesi bunu duyunca ellerini öptürmediler. Merak ediyorum, bu erkeklerin işi gücü yok mu, dedikodumu yaptılar da ellerine ne geçti? Bir de utanmadan evime geliyorlar, 'Allah mesut etsin'e. Bunlarla görüşmeli miyim? Rumuz; Dedikodu
S.U. CEVAP; Dedikodu, kimine göre insanoğlunun keşfettiği en zevkli şey. Aynı zamanda son derece tehlikeli sonuçları olan bir eylem. Hele de iftira boyutundaysa. Ama genelde insanlar, arkadan atıp-tutma, zevzeklik ve laf olsun torba dolsun diye yapıyor bunu.
Tabii o da yeteri kadar onur kırıcı.
Ben şahsen, nefret ve hırsla yapılan dedikodu kadar "Kız yapma o da bi nevi insan" küçümsemesiyle yapılan dedikoduların, insan onurunu aynı şekilde zedelediğine inanıyorum.
Erkeklerin dedikodusuna gelince; İşiyle gücüyle, ailesiyle hayatını dolu dolu yaşayan bir insanın, bir diğeri hakkında ileri geri konuşması için vaktinin
olmaması gerekir.