İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde 2 önemli şub müdürü bakanlık emriyle yer değişikliğine uğramış. Çapkın Müdür "rutindir" diyor tamam da, çok aşina olduğumuz bir şekil şemal değil.
Gerçi kocadım, paslandım ama yine de eski polis muhabirliğimden kalan kuşku tortusu var bir yanımda. Acaba diyorum ortada bir "kis kili kili alley hop" durumu olmaya.
Başlıkta da attığım bu sözler size anlamsız gelmesin. Sihirbazların ortak 'sihirli' sözcükleridir onlar. Ortaya hüner koydukları ya da bir şeyi kaybedip, bulup, şeklini değiştirdiklerinde "kis kili kili alley hop" derler ki, seyircinin kafası iyice bulansın.
Sıradanız icabında
Aslında ne edersek edelim bu tarz ve düzeydeki işlerde en malumatfuruş olanımız dahi menzile eremez. Hep açık kalır kabloların arası. Birbirine ulaşmaz, cereyan yapmaz. El böğürde bekleyecek halimiz de olmadığından olsa olsa metodu, at yarışçılarından aparılmış tutmaz tüyo kıvamında istihbarat yayılır gider gündeme. Sosyal Medya nam med ceziri bol mecrada epey gevişlenir haller ama orada da sonuç "cossss".
Hem olmasın da zaten. Biz sıradan ölümlüler devletin bekası, ince elek istihbaratı konusunda ne kadar güdük bilgi edinirsek o kadar iyi.
Durumlar eskisi gibi değil bilmediğinden değil bildiğinden sınıfta çakıyor kişi, he he hee...
Kafama takılan
Yine de dert olan bir soruyu savurayım ortaya. "MİT Müsteşarını ifadeye çağıran sayın savcımız nasıl bir zamanlama yaptı böyle.
Kendisi hatırladığımız kadarıyla eski bakanlık müfettişi Sadrettin Sarıkaya'nın.
Pek çok detaya hâkim bir bürokrat. Tamam da soruşturmayı yürüten esas savcı Bilal Bayraktar Amerika'dayken ne bu telaşe?
Başsavcıyı bile habersiz bırakıp boşa düşüren, karizmasını örseleyen durum var ortada. Kısaca başsavcı ve yardımcısının haberi yok, 3 aylık stajyer polis muhabiri kardeşlerimiz sızmış haberden haberdar...
Tekrar sormak elzem; sahi bu müdürlerin 'rutin' yer değişikliğini ' özel' kılan ne. Neticeten iskambil destesi değil karışan, teşkilat di mi ama...Hah işte ondan diyorum ya; "kis klili kili alley hop...."
* * *
TUZLAR BUZLAR KARPUZLAR
Aklımı seveyim. Yukarıda yazdığım türden gıllıgışlı işler olunca hemen kulağımın üzerine yatıp, tarihe, edebiyata vururum kimliği.
Neme lazımcılık benim huyum olmuş çarem yok. Etliler, sütlüler, burun sokup karışmalarımın kapsama alanı dışında nicedir. Kimin kim olduğu, kimin nerden nasıl ne şekil şekiller yapacağını sezme şansı kalktığından beri, üstünüze şifalar tuza, buza, karpuza dalaşmama kararı aldım.
Amana haa ustaaa, ben hiiiç bir şeye karışmadım, bana ne yaaa... Öyleyse ne duruyorum. İşte size minik bir şiirim. Balat Lonca oyuncu Roman kızları ve görülen lüzum üzerine:
* * *
Çıt bit
Onlar tutacak, İstanbul yutacak en oynak yerlerinden... Üzülünce kahkaya banacaklar papara yapıp yiyecekler kalleşlikleri...
Onlar oynayacak kent kıracak en beyaz yerlerinden, 'çıt' diye.
Çingene çıt çıt arkası bit bit. Çıt'ı İstanbul'dan, Bit'i koftiden... s.ay