Eski tanırım Gülay Çokay'ı. Yemiş içmişliğimiz, bolca sohbetimiz, birlikte fakir fukaraya yardım konserleri, programları yapmışlığımız vardır. Güzel, alımlı, bilgili, kültürlü, gözü kara, mücadeleci bir çağdaş Türk kadını olarak siyasete atıldığında koşulsuz destekledimdi onu. Zaman zaman da doğup büyüdüğü Çatalca'da Kalemity Jeyn gibi giyinip, kadın kovboy tarzıyla at biniyordu bir güzel.
KAŞ GÖZ ENDAM
O dönem DYP genel başkanı olan Süleyman Demirel bu imajlardan etkilenmiş olmalı ki babası zaten eski bir Demokrat Partili olan Gülay Atığ'ı "Partiye gel a kızım" demiş almıştı saflarına. 2 yıl sonra yani 1991'de de Çatalca Belediye Başkanı olmuştu Gülay Hanım.
Göbekli, kirli saçlı, bol bıyıklı, er okuma bir yığın adam müsveddesinin yanında ışıltılı bir özne olarak belediye başkanı olması ne hoştu ama.
SIKINTILAR BAŞLADI
Zaten tez zaman sonra kendisi gibi Boğaziçi Üniversiteli ama ondan 2 boy büyük Tansu Çiller de aynı dönemde başbakanlık yolundaydı. Ne olduysa ters düştü bu iki güzel sarışın kadın. İstanbul Belediye Başkanlığına aday göstermedi diye Tansu Hanım'a kızıp ANAP'a geçti ve Şişli Belediye Başkanı oldu. O dönem sıkça sıkıntılar yaşamaya başladı. Çünkü ikinci eşi Sadrettin Atığ'dan 17 Eylül 1997'de boşanıp 9 gün sonra 3. eşi Orhan Aslıtürk'le evleniverdi. Artık Gülay Aslıtürk'tü o. Hamileyim açıklaması da yapınca ahalinin bir kısmı; "Yahu dölün karışmış" diye ayaklanırken bir kısmı da "Sen boşanmadan şimdi evlendiğin adamla ilişki mi yaşadın?" diye boza pişirdi ensesinde. Bir doktor raporuyla ortaya çıkıp tüm iddiaları yalanlıyorum dedi ne demekse.
BEN NEREDE YANLIŞ YAPTIM
Sonrasında gelen belalar daha ağırdı. Yolsuzluk iddiaları, hapisler, kırmızı bültenle aranmalar, Türkiye'yi terk etmek zorunda kalışlar.
Bunca badireyi atlatan insanların titreyip kendine gelmesi, "Ben nerede yanlış yaptım?" diye kendi kendine sorması, öz eleştiri vermesi, durup oturması, haydi tövbekâr olması demeyelim de frene biraz daha basması gerekmez mi?
Bas bas paraları taylara müziği eşliğinde yüz binlerce sterlini ata ahıra yatırdığını duyunca anladım ki hiçbir şey ders olmamış hatuna.
Ne diyelim, Allah atını seven bu kadına kovboy akıl fikir utanma duygusu ihsan ede, sonunu hayır eyleye.