Türkiye değişiyor diyoruz... Türkiye sivilleşiyor diyoruz... Yeni Türkiye diyoruz... Diyoruz da diyoruz...
Fakat öyle olaylar oluyor ki yeniden "Bu ülkede hiçbir şey değişmez" duygusuna kapılıyoruz... "Ne dersen de, bu düzen böyle gelmiş böyle gider" kötümserliği yine beyinlerimizi işgal ediyor...
Özellikle yargı zihniyeti noktasında bir gram ilerleme yok!..
Hâlâ o lanet olası "Önce devlet sonra insan gelir.
Hak yoktur vazife vardır" zihniyeti... Hâlâ o otoriter, yasakçı ve baskıcı zihniyet yargı çevrelerinde hakim...
İki somut örnek... Geçen haftaki iki yargı kararı...
Birincisi... Danıştay'ın yasağı kaldıran kararına rağmen İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimi Adnan Yılmaz yasakçı bir karara imza attı geçen hafta. Avukat Fadime D. hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Ayrıca davaya başörtüsüyle girdiğine dair İstanbul Barosu'na ve müvekkiline bilgi verilmesine hükmetti.
Kısacası, Danıştay'ın, mahkemelerdeki başörtüsü yasağını kaldıran kararına rağmen başörtülü avukatlara yönelik baskı devam ediyor... Yakup Çetin'in haberine göre hakkında suç duyurusunda bulunulan Avukat Fadime D., hakim Yılmaz'ın "İnşallah ileride bizim kızlarımız da başlarını kapatmak zorunda kalmazlar" dediğini aktarmış. Mizan Hukukçular Derneği Başkanı Fikri Yazıcı, kararı, "Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı hem baroları hem tüm mahkemeleri bağlayan bir karardır. Başörtüsünün önünde hiçbir engel yok şu anda. Suç duyurusunda bulunmanın yasal dayanağı yok" sözleriyle değerlendirmiş... Çok haklı Fikri Yazıcı...
Hukuksuzluk belgesi niteliğindeki olay aynen şöyle yaşanmış... İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davaya başörtüsüyle giren avukat Fadime D., hakim Adnan Yılmaz'ın tepkisiyle karşılaşıyor ilk önce ve şoke oluyor. Sonra hakim Yılmaz tutanağa, "D.'nin avukatlık kanununa uymayan şekilde duruşmaya katıldığı görüldü" ibaresini geçiyor. Ardından neden başörtüsüyle duruşmaya girdiğini soruyor. Başörtülü avukat da "Danıştay kararı doğrultusunda başım kapalı olarak duruşmaya katılmayı düşünüyorum" diyor.
Duruşmaya devam eden hakim, dava sonunda Fadime D. hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuyor. Dahası avukatın başörtüsüyle duruşmaya katıldığını İstanbul Barosu'na ve Fadime D.'nin müvekkiline bildirilmesine karar vererek duruşmayı erteliyor... Avukat hanım yaşananları şöyle anlatıyor:
"Hakim neden başörtülü olduğumu sordu. 'Dini inançlarımdan...' deyince ifadeyi tutanağa geçmek istedi, itiraz ettim.
Danıştay'ın kararını hatırlattım. 'İnşallah ilerde bizim kızlarımız da başlarını kapatmak zorunda kalmazlar' dedi.
Bu çok ilginç bir durum. Hem kızlarının zorla başlarının kapatılması endişesi yaşıyorlar hem de bizim başımızı zorla açmaya çalışıyorlar."
Evet... Yargıdaki bu zihniyet değişmiyor... En özgürlükçü yasaları da çıkarsan, en demokrat Anayasa'yı da yapsan bu kafa yine yasakçı, baskıcı, ayrımcı ve otoriter kararlar veriyor... Geçen hafta verilen bir diğer skandal kararı da yarın yazacağım... O olayın aktörlerinden biri de benim...