Dün Kaşif Kozinoğlu'nun Yargıtay-MİT-Çakıcı skandalındaki kilit rolünden ve Tolga Şardan'ın ortaya çıkardığı bu skandal sonrası açılan teşkilat içi soruşturmadan bahsetmiştim.
Bu soruşturma alelacele kapatılmış ve Kozinoğlu "birden" aklanmıştı... Dün yarım bıraktığımız habere kaldığı yerden devam edelim... Manzara ortada, yorum sizin...
Kozinoğlu'nun esrarengiz ölümünü daha çok konuşacağız...
"...Nisan 2004'te Şen'in, Yargıtay Başkanı Özkaya'nın kendisini tanımak istediğini belirterek davet ettiğini söylediğini anlatan Kozinoğlu, Bilkent Fish House'taki yemekte 'Kurtlar Vadisi dizisinin konuşulduğunu', Özkaya'nın kendisini makamına davet ettiğini anlattı. Kozinoğlu, "Sayın müsteşarıma intikal ettirerek, uygun görmeleri halinde görüşeceğimi arz ettim" dedi.
"Yemekten 3-4 gün sonra müsteşarın bilgisiyle Özkaya'yı ziyaret ettiğini" anlatan Kozinoğlu, "Özkaya, Cumhurbaşkanı'nın sınıf arkadaşı olduğunu söyledi, Şen'in Çakıcı ve çevresi ile herhangi bir ilişkisinin olup olmadığını sordu" diye konuştu.
Kozinoğlu, "Özkaya bana, Çakıcı hakkında mahkeme kararının Yargıtay'ca bozulduğunu, tekrar tutuklanmasının söz konusu olabileceğini belirtti" ifadesini de kullandı.
E.D. 2 gün içinde raporunu hazırlayıp 15 Ağustos 2004'te teslim etti. Raporda, o günlerde sık sık gazetelere konuşan, telefonları dinlenen Şen'e ulaşılamadığının belirtilmesi dikkat çekti. Raporda, "Cep telefonunun kapalı olması nedeniyle temas sağlanamamıştır" denildi.
Üç sayfadan oluşan raporun "netice ve kanaat" bölümünde, Kozinoğlu'nun Özkaya ile biri müsteşarlık makamının bilgisi dahilinde yaptığı görüşmelerde güncel konularda sohbet edildiğinin "öğrenildiği" vurgulanarak, "Kozinoğlu'nun kendisine verilen görevlerin yerine getirilmesinde müsteşarlık çalışma prensipleri doğrultusunda hareket ettiği kanaatine varılmıştır" ifadesi kullanıldı.
'Çeteye yardım' ile yargılanıyor
MİT'in suçsuz bulduğu Kozinoğlu, İstanbul Başsavcılığı tarafından suçlanmıştı. Başsavcılık, Çakıcı'nın yurt dışına kaçışına ilişkin yürüttüğü soruşturma sonunda hazırladığı iddianamede, Kozinoğlu'nun da organize suç örgütü lideri tarafından oluşturulan çeteye yardım ettiğini belirtmişti. İddianamede, Kozinoğlu'nun Çakıcı'nın dava dosyasının geciktirilmesi için faaliyette bulunduğu iddia edilmişti.
Kozinoğlu hakkındaki dava, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürüyor.
Yargıtay'da olayla ilgili hazırlanan ön inceleme raporunda ise, Kozinoğlu'nun ifadelerinin telefon dinleme tutanakları ve sanık ifadeleriyle çeliştiği ve gerçeği yansıtmadığı vurgulanmıştı. Kozinoğlu'nun faaliyetleri, Şenkal Atasagun'un hükümet ile ilişkilerinin bozulmasında ve MİT Müsteşarlığı'ndan emekliliğini istemesindeki etkenlerden biri olarak yorumlanıyor.
Telefondaki Kozinoğlu
Alaattin Çakıcı hakkındaki soruşturma dosyasında kendisinden "komutan" diye söz edilen Kozinoğlu'nun mahkeme kararıyla yapılan yasal dinlemeye takılan görüşmelerinden birkaç örnek şöyle:
Kozinoğlu: Alo.
Müteahhit Hakkı Süha Şen: Emret komutanım, beni emretmişsiniz.
K: Kağıt kalem çıkar. Cemal Çağala.
Ş.: Kim bu abi?
K: Sen şimdi bunu A.Ç.'ye söyleyeceksin (Alaattin Çakıcı).
Bunu arayacak. Bunun İbrahim Bey'e borcu var, o biliyor ne kadar olduğunu. O borcu hemen ödesin, üzerine kara bulut gibi çökerim desin. Üzerinize kara bulut gibi çökerim lan...
Ş.: Zaten her zaman üzerimizde güneş gibisin, kara bulut olma şansın hiç yok.
Şen'in savcılıkta sorgulanmasından sonra yapılan görüşme:
Ş.: Ben dedim herhalde seni de getirdiler oraya. Konuştu.
K.: Kim çağıracak beni? Öyle bir şey var mı lan. Öyle bir güç var mı?
Ş.: Anjinkos ne demek diyor.
K.: A.... a... deseydin.
Eski Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile Kozinoğlu arasındaki görüşme:
K.: Sayın başkanım, hürmetler ediyorum. Müsaade ederseniz bugün öğleden sonra sizi rahatsız etmek istiyordum.
Ö.: Özel kaleme bir sorayım, ben şimdi size döneyim oldu mu?