Tarihi 25 Mart 2011

60'ında üye 70'inde başkan adayı!

GALATASARAY tarihinin en hareketli günlerini yaşıyor...
Bir yanda seçim kulisleri, bir yanda mali kongre tartışmaları, yönetim ibra edilecek mi edilmeyecek mi kaosu, diğer tarafta takımın yeni hocası kim olacak sorusu...Galatasaray'daki fluluk yavaş yavaş netleşmeye başlıyor...

LİSEDEN 1960'DA MEZUN
Ünal Aysal, ortada bir seçim kongresi olmadığı için "Kongre olursa göreve hazırım" diyerek adaylığını deklare etti... Ünal Aysal bir efsane haline getirildi... Ancak hiç kimse daha Ünal Aysal'ı yakından tanımıyor... Hatta onu destekleyenlerin büyük bir bölümü bile daha Ünal Bey'le yüz yüze gelmiş değil... Nedeni de açık. Ünal Bey yüreği Galatasaray sevgisiyle çarpan ancak uzun yıllar yurt dışında yaşamış ve kulübe uzak biri... 1960 yılında Galatasaray mezunu olmasına rağmen 2001 yılında yani 60 yaşında Galatasaray'a üye olmuş biri... Liseli olmasına rağmen camiaya uzak kalmış... Yani 60'ında üye oldu, 70'inde de başkan adayı... Hayatının büyük bir bölümü İsviçre ve Belçika'da geçtiği Ünal Bey, Türkiye'deki sisteme biraz geç ayak uydurabilir.,..

BURASI KURTLAR SOFRASI
Türk Futbolu tam bir Kurtlar Sofrası... Ünal Bey'in de buradaki ortama ayak uydurması 3-5 yılını alabilir... Aziz Yıldırım, 90'larda staj yaptı, 10 yıl başkanlık yaptı, ancak tam tecrübe kazandı...

75'İNDE TECRÜBE KAZANIR
Ünal Bey'de tecrübe kazanınca yaş olacak 75... Allah Ünal Bey'e uzun ömürler versin ama 75'ten sonra da insan emekli hayatı yaşamak ister her halde! İnan Kıraç'la Ünal Aysal'ın yakınlaşmalarının bir nedeni de Koç Holding'de birlikte görev almaları. Aysal 70'li yıllarda Koç Holding bünyesindeki bir dış ticaret şirketinde koordinatör olarak çalışmış. İnan Kıraç da bilindiği gibi Koç'ların damadı...

KIRAÇ'A KARŞI İTTİFAK
G.Saray'da üçüncü bir grup daha ortaya çıktı. O grup da hem Adnan Polat'a muhalif, hem de İnan Kıraç ve Ünal Aysal'a... Ancak bu grup bir başkan adayı çıkaramazsa mevcut başkanı yani Adnan Polat'ı destekleyecek... Velhasıl kelam G.Saray sancılı bir dönemden geçiyor. Durum 70'li, 80'li yıllardaki Fenerbahçe gibi...

* * *
İNAN KIRAÇ&SEMİH BAYÜLKEN
Eski bir Fenerbahçe muhabiri olarak Galatasaray'daki seçim çalışmaları aklıma 80'li yıllardaki Fenerbahçe'yi aklıma getirdi... Dönemin en büyük grupçularından Muhittin Ağabey (Bulgurlu) ile o dönemler çok sohbet imkanı buldum. Hep ondan dinlerdim seçimlerde nelerin dönüp bittiğini... Semih Bayülken'le çekişmelerini anlatırdı... İnan Kıraç'ın ağır abi rolünde ortaya çıkışını görünce aklıma Semih Bayülken geldi... Hep derlerdi "Semih Bayülken ceketini koysun, başkan seçilir" diye... İnan Kıraç da her halde G.Saray'ın yeni Semih Bayülken'i oldu. Ama sonucu hep beraber göreceğiz...

* * *
MEY İÇKİYİ SATTI... UMRE'YE GİTTİ
TAKVİM, hem Şenol Güneş'e atılan ayakkabı, hem de Galatasaray- Fenerbahçe derbisinde Volkan'a fırlatılan şişe skandallarında her türlü detayı vererek rakiplerine büyük fark attı.
Ellerinde rakı kadehleriyle poz veren Galatasaraylı taraftarları çarşaf çarşaf gündeme getirdik ve bu olayın üstüne gittik.

NE RAKISI BEN HACDAYIM
Pazar günü Fenerbahçe cephesindeki tepkileri almak için Nihat Özdemir'i aradığımda aramızda biraz komik bir konuşma geçti...
Size aktarayım..
-Alo Nihat abi ben Tunç.
Takvim Gazetesi Spor Müdürü.
-Evet Tunç... Nasılsın? (Ses derinden geliyor... Uğultular var...) -Sağolun abi siz nasılsınız.. (O esnada ezan sesi yükseliyor...) -Tunç seni duyamıyorum... (Ben hemen konuya giriyorum...) -Abi ben Volkan'a atılan rakı şişesi için konuşacaktım.
Bizim gazetede rakı içen Galatasaray taraftarlarının resmi var, gördünüz mü?
-Tunç ne rakısı? Ben Hac'dayım... Umre'de...

MEKKE'DE DUA EDİYOR
Ben bir an durakladım. Söyleyecek laf bulamadım. "Abi Allah kabul etsin. Bizim için de dua edin..." dedim telefonu kapattım...
Nihat Özdemir, "Yeni Rakı" nın ortaklarındandı.. Mey İçki'nin... İngilizler hisselerini satarken o da kendi hissesini elden çıkartmıştı.
Derbiden hemen sonra da Umre'ye gitmiş... Herhalde Nihat Özdemir Mekke'de Fenerbahçe'nin şampiyonluğu için de dua etmiştir...