* Hocam ben tuzu çok kullanıyorum. 31 yaşındayım. Şimdiye kadar herhangi bir zararını görmedim. Acaba tuz vücuda nasıl zarar veriyor?
Sen zararını görmedin ama şimdilik.
Bedenimizdeki yedekler şimdilik seni idare ediyor. Damar sertliğin giderek artıp damar tıkayıcı hastalıklar ve özellikle hipertansiyon açısından sana zarar verebilir. Günlük tuz kullanımı ülkemizde kişi başına yaklaşık 16-18 gram. En fazla günde 6 gram tuz öneriliyor. Yani neredeyse üçte biri.
Bedenimiz için 0.25 gram tuz her işimizi hallediyor. Bu kadar tuz gıdaların içinde zaten var. Yani hiç tuz atmadan yemek yenilse bile beden ihtiyacı karşılanmış oluyor. Bence şansını zorlama. Hazır şikayetin yokken tedbirini al.
* 4 aydır troidim için doktora gidiyorum. Bazı doktorlar 'normal', bazı doktorlar 'yine gel' diyor. FT3-FT4 testlerim normal sınırlarda çıkıyor. Bir tek 'TSH' diye yazan testim biraz düşük. Ne yapmalıyım?
Tahlil sonuçlarını yazmamışsın. Ancak anlattıklarına göre 'subklinik hipertroidi' dediğimiz bir durum bu. İlaç kullanıp kullanmadığını yazmamışsın. Troid bezi az çalışması durumunda kullanılan ilaçların dozu biraz fazla gelirse tahlil sonuçları böyle gelebilir.
Dopamin, dobutamin, steroidli ilaç kullanımlarında da aynı sonuçlar çıkabilir. Bu durumda ayrıca 'Cushing hastalığı' da araştırılmalıdır.
* 41 yaşındayım. Adetlerim düzenli. 'Tarama olsun' diye kemik taraması yaptırdım. Düşük çıktı. Annemin kullandığı kemik ilacından kullanabilir miyim? Sakıncası var mı?
Sakın kullanma. Midyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma.
Öncelikle menopoz dışı kemik erimesinin nedenleri araştırılmalı. Tanı konmadan tedavi yapılmaz. Annenin kemik erimesi tedavisinde kullanılan ilaçlar sende sakınca yaratabilir. Gebelik ihtimali devam eden hastalarda bu ilaçlar riskli olabilir. Sigara, alkol kullanımı varsa bırak. Yeterli uyku, kalsiyumlu gıda alımı ve düzenli egzersiz kemik erimesinde uygulanan ilaç dışı tedavidir.
* Doktor bey, AIDS sadece cinsel ilişkiyle mi bulaşır? Bu konuda biraz bilgi verir misiniz?
Virüs, cinsel ilişki sırasında vücuda vajina, vulva, penis, rektum veya ağız dokusundan içeri girebilir. Kanında HIV virüsü olan birinin kanından hazırlanan kan ürünüyle de kan yoluyla HIV size bulaşabilir.
HIV taşıyan kişinin kanıyla temas eden mikroplu iğne, şırınga, tıbbi cihazlarla temas edenlere bu virüs geçebilir. Gebelik veya doğum sırasında HIV enfeksiyonu kapmış ve tedavi edilmemiş gebe kadınların yaklaşık dörtte biri ila üçte biri bebeklerine bu virüsü geçirebilir. Virüsle enfekte annelerin sütüyle bebeklere de HIV bulaşabilmektedir. Yani HIV bulaşmış kan ve kan ürünü ile sizin bedeninizin kanı temas ederse bulaşma ihtimali olur.