Cumhuriyet Bayramı,
bırak sevinmeyi, burnumuzdan geldi...
...
Polis, yasa dışı yürüyüşü engellemek için
yoğun mesai sarf etti...
Elbet bu onların görevleri gereğiydi!
...
İşçi partili gençler ile CHP'li geçkinler,
Devletin izin vermediği yürüyüşe geçti...
Elbet bu da onların meşrepleri gereğiydi!
...
Barikatlara yüklenip îmalı sloganlar attılar;
"A-ta-türk-ün Ordusu-yuz!"...
...
Bilmem sonrasını bileniniz var mı?
...
Olayların hemen ardından;
Ellerinde bayrak...
Rap Rap Rap...
Polis de yürüyüş yapmak, göstericilerin
ayrımcı îmalarından incinmiş gururunu
slogan atarak onarmak istedi;
"A-ta-türk-ün Polisleri-yiz!"...
...
Amirlerine başvurdular...
...
Ama onlara da müsaade edilmedi...
...
Çünkü polisin de elinde,
Valilikten alınmış bir izin belgesi yoktu!
...
Çünkü bu Devlet, Atatürk'ün kurduğu...
Bayram-seyran, şu-bu istisna edilmeden
her halükârda, herkes için geçerli yasaları
olan bir "Köklü Cumhuriyet"ti...
...
Çünkü bu Devlet, herkesin kafasına göre
takılıp, inadına göre davranabileceği bir
"Muz Cumhuriyeti" değildi!
...
Ve elbette polis, anarşist gibi davranamaz,
Devlet otoritesi, kural-düzen tanımazlık
edemezdi!
...
Nitekim, polis yürüyüşü yapılmadı...