Tarihi 13 Mart 2010

300'üncü Yıl Kazığı...

Prut Savaşını bilirsiniz.
Hani, Baltacı Mehmet Paşa...
Rus Kraliçesi Katerina...
Prut nehrinin kıyısında...
Osmanlı
tam da yenmişken Rusları,
Ani bir kararla geri çekilmişti ya!..
Tarihin böyle sahnelerini bilirsiniz de...
Savaş niye çıkmış, o'nu belki bilmezsiniz.
Anlatalım...
...
Ancak önce, bir başka savaş sahnesindeyiz..
Bu kez, İsveç ile Rusya...
Poltova
nehri kıyısında, ordular karşılaşmış.
Ruslar yenmiş, İsveçliler kaçmış.
İsveç Kralı 12. Carl, beraberindeki birkaç bin
kişiyle Osmanlı'ya sığınmış... (1709)
...
Ruslar, Kral Carl'ı Osmanlı'dan istemişler.
Osmanlı vermemiş...
Prut Savaşı işte böyle çıkmış. (1711)
...
Şimdi, dönelim İsveç Kralı Carl'a...
(Fransızcanın etkisiyle bizde "Şarl" denir)
O sırada Padişah: 3.Ahmet...
Ve ülkede "Lâle Devri" yaşanıyor...
Kral Şarl'ın tüm masraflarını-harçlığını
Osmanlı tahsisata bağlamış...
Yani, sığınan Kral'a "Maaş" bağlanmış...
...
Osmanlı "Büyük Devlet"...
Yapılan her iş, her harcama kayıt altında.
Hazineden çıkan paranın nereye gittiğinin
belli olması için de...
Kral Şarl'ı "Osmanlı Demirbaşına"
kaydetmişler...
İşte, onun için, İsveç Kralı 12'nci Carl;
"Demirbaş Şarl" diye bilinir bizde... ...
Hadi, sonunu da söyleyelim...
Osmanlı'ya sığınmasından dört yıl sonra,
Bizim "Demirbaş Şarl" İsveç'e dönmüş.
Yine "Kral" olmuş...
Bugün, İsveç'in birçok meydanını
heykelleri süslüyor...
...
"Onlar ermiş muradına" diye bitirsek...
Ama, konu henüz bitmedi!..
İsveç'e Osmanlı'nın yaptığı kıyağın,
bu yıl 300'ncü yılı doldu...
Ve önceki gün, İsveç Parlâmentosu...
"Osmanlı, Ermeni'ye Soykırım Uyguladı" şeklinde karar aldı...
"300'üncü Yıl Kazığı"...
...
Ne yapalım yani...
Osmanlı Demirbaşı'nda kayıt altında olan,
Demirbaş Şarl'a, o günün parasıyla ödenen
"2 milyon Akçe"yi, 300 yıllık faiziyle geri mi isteyelim...
Belki, İsveç'i satsan bu kadar etmez...
Alışığız kazık yemeye de, tek kazancımız;
"Geçmişle gurur duyuyor insan"...
...
Geçenlerde de, koca ABD benzer karar aldı.
Hükümet, hemen Büyükelçimizi geri çekti.
Şimdi de İsveç Büyükelçimizi...
Yani, Meydan okuyoruz-Dik duruyoruz...
İleride, bizim şu an geçmişi yazdığımız gibi,
bugünü de elbet birileri yazacaklar...
Eminim;
"Onlar da Bugünle Gurur Duyacaklar"...



... yazının devamı...
Araya karikatür koyuyoruz ki, bunaltmayalım.
Okur kaçmasın, sürümden kazanalım...
...
Neyse, nerede kalmıştık...
"İsveç'in bu yaptığı, tarihi dostluğumuza
Hiç mi Hiç Uymadı"...
diyorduk.
"Neyse ki, Tarih yazacak bu Uyumsuzları"
diye de teselli buluyorduk...
...
"Uysa da-Uymasa da" diyerek,
günümüzde bazıları da...
Demokrasiye karşı Planlar yapıp...
Sarıkız, Ayışığı, Balyoz gibi
isimler takmışlardı.
Kendileri de bizzat gördüler..!
"Uymadı"...
...
Uymayınca da...
Planların İsimleri de değişti, Mekânlar da...
Nasıl yani?..
Üstteki "Karikatürdeki" gibi yani!..