Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 13 Ekim 2020

Söyleyeni inanılmaz entelektüel hissettiren nadide sözcükler

HIZLANDIRILMIŞ entelektüel olma kursuna hoş geldiniz!
Not: Kelime anlamları Vikipedi'den alınmıştır.
Konjonktür: Bir ülkenin ekonomik durumunu etkileyen ve birbiriyle etkileştiren öğelerin tümü.
Kartonpiyer: İç duvara monte edilen dekoratif kalıp.
Devinim: Hareket. Durağan bir noktaya göre devinmekte olan nesnenin durumu.
Testosteron: Erkek cinsiyet hormonu.
Ezoterik: Bir konudaki derin bilgilerin ve sırların bir usta tarafından yalnızca ehli olanlara inisiyasyon yoluyla öğretmesi.
Kondansatör: Kondansatör, elektronların kutuplanıp elektriksel yükü elektrik alanın içerisinde depolayabilme özelliklerinden faydalanılarak bir yalıtkan malzemenin iki metal tabaka arasına yerleştirilmesiyle oluşturulan temel elektrik ve elektronik devre elemanı.
Prezentabl: Giyimkuşam, oturma-kalkma adabı, düzgün konuşma.
Niş: Mimari yapılarda duvar içinde bırakılan oyuklara verilen addır.
Avangard: Yenilikçi, öncü.
Degaje: Dökümlü, açık, serbest yaka.
Sofistike: Çok gelişmiş, çok karmaşık olan, çok özel.
Şifonyer: Genellikle yatak odasında tercih edilen, çekmece ve aynalı dolap.
Postmodernizm: Modernizmin sonrası ve ötesi anlamında bir tanımlama olarak kullanılmaktadır ve modern düşünceye ve kültüre ait temel kavram ve perspektiflerin sorunsallaştırılmasıyla ve hatta bunların yadsınmasıyla birlikte yürütülmektedir.
Dehidrasyon: Vücudun aşırı sıvı kaybetmesi ya da yeteri kadar sıvı alamaması.
Aranjman: Farklı çiçeklerden uyumlu bir buket oluşturma.
Müzik yapıtının yeniden düzenlenmesi. onedio.com

LÜZUMSUZ BİLGİLER
Fransa'daki Puy du Fou eğlence parkında, çöpleri bu iş için özel olarak eğitilen altı karga toplayacak.
Ekin kargaları, topladıkları izmarit ve küçük çöpleri küçük bir kutuya koyacak.
Kargalar, emeklerinin karşılığı olarak, getirdikleri her izmarit ve çöp için bu kutulardan yem alacak.

TESPİTLİ YORUM
Çocukluk hayalimiz bugün gerçekleşti. 2 gün okul 5 gün tatil.

FIKRA
YÜZME bilmeyen bir turist denize düşmüştü.
Suda çırpınırken can havliyle bağırıyordu:
- Help! Help!
Yoldan geçen Temel onu gördü. Kızgın bir şekilde bağırdı:
- Ula İngilizce öğreneceğine, yüzme öğrenseydin ya!

AlkışlıYorum
ANADOLU Yakası'ndaki, insanların hayalini genişleten rezidanslardan birinin önünden geçtikten sonra, sevgili karıma, "Burada adalar manzarasını görerek metres ile oturmak ne hoş olur" diye laf sokuyorum. Alkışı hak eden yanıt gecikmiyor: Sen böyle söyleyince insanın metres olası geliyor!