Para her şeyi satın alamaz.
İşte sırf bu yüzden zenginlerin anlam veremeyeceği bazı sıradan şeyler.
*Kışın buz gibi yorganın altına girip yorganla beraber yavaş yavaş ısınmak.
* Tek başına otobüs durağında beklerken, gelen otobüse binmeyeceğini belli etmek için elleri cebe koyup, tripli şekilde uzaklara bakmak.
* Ağzına kadar dolu toplu taşımadan inmek için bir durak öncesinden mücadeleye başlamak, inememe korkusu yaşamak. Full heyecan.
* Kışın çetin geçtiği memleketlerde geceleyin; sobanın üstündeki güğümlerin, demliklerin suyu kaynatma sesleri ve cızırtıları duyulurken, sobanın üst kapağındaki delikten tavana vuran ışığının loşluğunda yer yatağında uyumaya çalışmak.
* Pide kuyruğunda en önde beklemek.
* Pudingli petibör tatlısı başka bir deyişle mozaik pasta.
* Çifte kavrulmuş bisküviyi çaya bana bana yemek. u Macaron falan halt etmiş. Yok böyle bir tat! Tabi bisküviyi çayın içinde fazla tutunca düşen parça bünyede derin üzüntü yaratsa da sıkıntı değil. Seviyoruz.
* Salçalı ekmek.
Çocukluğumuzun unutulmazları.
* Boş otobüse binmek.
* Tatilde bile bu kadar huzur bulmuyorum.
* Metrobüste bırak boş koltuğu cam kenarı boş koltuk bulmak.
* Pazarlığı bilirler belki ama bir üst seviyesi olan 'çingene pazarlığı'ndaki heyecanı asla tatmamışlardır.
*Patso. Hele bir de açsan acayip lezzetlidir.
Ulan kimin aklına gelmiş patatesi ekmeğin arasına koymak... eksiseyler.com
1. KAT
Temel, New York'taki gökdelenlerden birinin 53. katında çalışırken aniden ayağı kaymış ve aşağı doğru uçmaya başlamış... 52, 51, 50, 49, 48...
Katları yıldırım hızıyla geçen Temel 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2... Ve 1'inci kata geldiğinde kafasından şimşek gibi şu düşünceler geçmiş:
- Sağa çok şükür Tanrum, haburaya kadar sağ sağlim celduk...
Birinci kattan düşsen de nasil olsa pişeycukler olmaz...
ALKIŞLIYORUM
Geçenlerde bir yere gitmek için taksiye bindim. Taksici bana bir yerden tanıdık geldi.
Sordum tabii ki ben bay meraklı. Taksi şoförü 'Televizyondan olabilir' dedi. Adı Aydın Genç.
Aydın abi meğerse Yaprak Dökümü, Fatmagül'ün Suçu Ne gibi dizilerde yer almış. Hatta bu işin okullusu. 9 Eylül Üniversitesi mezunu.
Cannes film festivalinde oynadığı Memur filmi bile en çok izlenen kısa film olmuş. Ya ne diyelim, belli ki iyi oyuncu. İnşallah bir şekilde gerçek oyuncular olması gereken yerlerde olur. En azından ekmeğinin peşinde. 'Ben biliyorum müthiş oyuncuyum' diye burnundan kıl aldırmayıp aç gezenleri de. Bu yüzden ben alkışlıyorum seni Aydın abi.