Askerden dönen abilerin anlattığı anılar

Askerden gelen ağabeylerimiz nedense sürekli benzer anıları anlatırlar bize. Hepsi askerde normal askerlerin yapamayacakları kahramanlıkları yapıp dönmüşlerdir. Bu anı ve deneyimleri de bizimle paylaşmaktan sakınmazlar.
"Vurdum kapıya tekmeyi, girdim generalin odasına."
Askerlikten dönen ağabeyimiz bir konuda çok sinirlenmiş ve bunu komutanla konuşmak için odasına sert bir giriş yapmıştır. Ancak, komutan bu duruma bir şey dememiş aksine onu sakinleştirmeye çalışmıştır.
"Baktım teğmen sabah beni eğitime çağırıyor. Uykum var, dedim. Komutan bana kızar, dedi. Ayıp olmasın diye gittim eğitime."
Ağabeyimiz askerde o kadar büyümüş ve ilerlemiştir ki, artık komutanlar kendisine emir vermeyip lütufta bulunmasını istemektedirler. Helal olsun.
"En zoru da ne biliyor musunuz gençler? Helikopterden helikoptere atlarken şarjör değiştirmek."
İnsan şöyle bir düşününce gerçekten zor bir iş Ağabeyimizi tebrik ediyor, ellerinden öpüyoruz. Her yiğidin harcı değil.
"500 metreden 3 kurşunu da aynı yere isabet ettirdim."
Adam Robin Hood çıktı. Ünlü kahramanın okla yaptığını, ağabeyimiz mermiyle yapmıştır. Üstelik Robin Hood sadece iki oku isabet ettirmişti.
"Nizamiyede nöbetçiyken içeriye Albayı almadım parolayı bilmiyor diye."
Şaban Oğlu Şaban filmini çok izlemiş ağabeyimizin sizi Yeşilçam'a gönderecek anısıdır. Hatta, bunu yaptı diye takdir belgesi ve hava değişimi almıştır.
"Annem hasta diye komutan bana helikopter verdi. Memlekete gittim. Helikopter bir hafta havaalanında kaldı"
Ne iyi yürekli komutanlar var. Erin hasta annesine bakması için izin vermesi normal. Ama, kendisine helikopter tahsis etmesi sanki biraz ekstrem bir durum gibi.
"Beni askerdeyken Amerika'ya özel göreve gönderdiler. Anı falan anlatamam gençler ama, yine de birkaç tane anlatayım."
Kendinizi özel biri gibi hissetmeniz lazım Amerika özel görevindeki anılardan önce. Ağabeyimiz birazdan sizinle devlet sırlarını paylaşacak. Aman, siz de kimseye bir şey söylemeyin.
"Ben resmen tatil yaptım ya. Ne askerliği? Çok kolaydı."
Zaten bu kadar insan oraya tatil yapmaya gidiyor.
Aslında ağabeyimiz asker ocağının ne kadar rahat bir yer olduğunu söyleyerek gençleri de askerlik konusunda heveslendiriyor.
"Askerde bana komutan bile bir şey diyemiyordu. Kraldım oğlum ben resmen."
Askerliği rütbelerin de üstünde, kral olarak yapmış ağabeyimiz bu sözü söyledikten sonra gözleri derinlere bakar. O güzel günleri hatırlayıp gözleri buğulanır genelde.
"Ben askerde bordo bereliydim. Bana kal dediler, ama kabul etmedim," Bordo Bereli olmasını istemişler, ancak bu teklifi reddetmiş. Biz olsaydık kabul ederdik, dersiniz içinden.
"Komutanla aramız iyiydi. Arada sırada kolorduyu bana emanet edip gidiyordu,"
Orduyu emanet etmek nedir? Sizin bunu düşünmenize imkan vermez. Orada onca subay varken ordu kendisine emanet edilmiştir. Bunun gururuyla sandalyesinden şöyle bir doğrulur. Göğsünü gere gere konuşur.
"Baktım kurşunum bitmiş. Çıkardım benim Rambo bıçağını..."
"Başladım patatesleri ince ince doğramaya" diye devam etmesi gereken, ancak bunun yerine yapılan kahramanlıkların anlatıldığı anılardır. Hemen her askerden gelenden duyabilirsiniz.
Askere gidecek arkadaşlarımız bu anıları dinleyip eğlenceli vakitler geçirebilirler. Belki de dönüşte kendileri de benzer şeyler anlatırlar.
Önemli olan asker ocağına gidip vatan borcunu ödemek. Gerisi teferruat. Ne demişler: "Her Türk Asker Doğar." Vatan borcunu ödeyecek ve ödemekte olan tüm Mehmetçik'in sağ salim baba ocağına dönmesi dilerğiyle.
FIRSAT
Kadın, doktora sorar:
- Doktor bey kocam uykusunda sürekli konuşuyor.
İyileşmesi için ona ne verebilirim?
Doktor:
- Kocan uyanıkken ona konuşması için fırsat ver. :)))
POSTANE
Temel hızla postaneden içeri girip ''Demin atmış olduğum mektubu geri istiyorum.''
Memur şaşırarak: ''Neden?''
''Yanlışlıkla fazla pul yapıştırmışım, uzağa gitmesin.''
AlkışlıYorum
"Beyefendi, saatte 165 kilometre süratle radara yakalandınız. Lütfen belgelerinizi alabilir miyim?" diyen görevliye, "O kadar hız yapmış olamam, cep telefonu ile mesaj yazıyordum." diyen ben olamam değil mi? Yok yok, ben değilimdir canım!