Uydurduğumuz hastalıklar

Boğazlarım ağrıyor. (Kaç tane boğazı varsa artık)
Sırtlarım ağrıyor. (Kaç tane sırt varsa artık adamda. Ayrıca hep bana sırtlanım ağlıyor gibi geliyor bu kelime)
Koluma, bacağıma vs. yel girdi. (Dikkat etmek lazım girdi mi çıkmaz valla)
Damar damar üstüne binmiş. (Şşşt inin bakıyım damarlar ne yapıyorsunuz orda)
Üstümde bi kırıklık var (Üstünü alçıya alalım)
Bacaklara çivi gibi birşeylerin batması. (Tetanoz aşısı şart)
Ayaklarda ve beyinde karınca yürümesi. (karınca iyidir iyi çalışkandır)
Yanlarım ağrıyor. (Boşver önlerin ağrımasın da)
Gözlerin pırpır etmesi (Çok heyecalanmış gözlerin)
Et kesiği olmuşum. (Hamlık diyoruz diğer bir adıyla)
Göbek düşmesi. (Göbek atabiliyorsun da niye düşüremeyesin)
Şöyle sanki bıçak saplanıyor. (Aman paslı olmasın)
Elektriklenme oluyor vücudumda. (Kapıyı açık kalmış ceyran almışssın.)
Mektup
Askerliğini yapmakta olan John bir gün sevgilisinden bir mektup alır.
Sevgilisi artık ondan ayrıldığını bildirmekte ve fotoğrafını geri göndermesini istemektedir.
John çok kızar.
Arkadaşlarından eski kız arkadaşlarının fotoğraflarınıtoplar.
Hepsini paket yapar ve sevgilisine gönderir.
Pakete birde not iliştirir; " Kusura bakma, hangisi olduğunu çıkaramadım. Lütfen kendi fotoğrafını al ve kalanını geri gönder!"
Maç
Adam biri maça gitmiş. Aldığı bilet tribünün en uzak köşesinde.
Yerine oturmuş birinci devreyi güç bela seyretmiş.
O arada ön tarafta tam ortada bir koltuğun boş olduğunu fark etmiş.
Devre arasında sıralar arasından geçip o boş yere ulaşmış. Yan koltuktaki adama sormuş: "Burası boş mu?" "Boş, demiş adam..." "Nasıl oluyor bu tıklım tıklım dolu stadda boş yer kalmış..." "Orası benim eşimin, demiş adam, aylar önce bu maç için almıştık. Ama eşim vefat etti..." "Çok üzüldüm, demiş bizimki, ama dost ve akrabalarınızdan birine neden vermediniz bileti?" "Onların hepsi şu anda cenazede, demiş adam...