Bu gruba giren insan çesidi genelde gününün dörtte üçünü cam kenarında geçirip gelene geçene bakıp kendi kendine yorum yapan teyzelerdir. Yakması gereken glikozu fotosentezle elde eden, çünkü sabah 7'den akşam 8'e kadar hep cam kenarında oturup gelene geçene laf atan bayan. Hatta bununlada sınırlı kalmaz hafızalarına kaydederler olanı biteni ve asla unutmazlar (Bu nedenle mahallede yada apartmanda kameraya ihtiyaç yoktur). Komşularının çocukları gençler en çok bu kadından çekinirler çünkü görmekle takiple kalmaz aynı zamanda heryerde herkese her gördüklerini kendi zihniyetince yorumlayarak anlatabiliriler. Bu cins insanlar tehlikeli ve can sıkıcı olabilirler.
Hatta insan yasamında tehlike unsurlarının ilk onun içinde olabilirler.
Apartman kapısı açıldığında muhakkak ev kapısını açan teyzedir. Bir de giriş katta oturur muhakkak, senin evine gireni çıkanı senden iyi bilir.
O varken dairenizde, apartmanızda hatta sokağınızda güvenlikle ilgili bir tereddütünüzün olmayacağını bilirsiniz. Başınızı yastığa huzurla koyabilir ve huzur içerisinde tatilinize gidebilirsiniz. Son teknoloji ile donatılan güvenlik donanımları da ne oluyor ki onun yanında. "Eşinizi sadece ilk gün gördük, sonra göremedik, nerede, başka şehirde mi çalışıyor?" gibi sorular sorup, aklınca yem atıp bekar olup olmadığınızı sorgular. ''İyi akşamlar''a ''nereye?'' sorusuyla cevap veren, sahiplenme olayının dibine vurmuş insandır.
Kapının üzerindeki ufak "kimmiş o" deliğini teleskop niyetinde kullanır.
Karşı dairesinde oturuyorsanız sizin evin içini bile sizin kapıdaki deliğe denk getirip gözetleyebilir.
Alkışlı Yorum
Direksiyon dersi verdiğim sevgilime; "Hayatım sürekli ikinci viteste gidilmez, al şunu üçüncü vitese, farzet kalp krizi geçiriyorum, böyle mi hastaneye yetiştireceksin beni?" diyorum. "O zaman dur birinci vitese alayım" diyor.
Evlilik kararımı bir kere daha gözden geçirmem gerek sanırım...