l Tarım ve Orman Bakanlığı, kenelerle mücadelede devrim yaratan "Keklik Timi" projesiyle, doğanın kanatlı kahramanlarını sahaya sürmeye hazırlanıyor. Ama bu öyle kolay olmuyor. İşte kekliklerin gizli eğitim kampından sızan bomba detaylar:
lSabah sporu, zurna eşliğinde koşu:
Keklik Timi, güne sabah 05.30'da uyanma düdüğüyle başlıyor. Ardından zurna eşliğinde tempolu koşuya çıkıyor.
Amaç: Kene kovalamacasında kondisyonu artırmak.
Sorun: Zurna duyan bazı keklikler seğirterek halaya kalkıyor, koşu aksıyor.
lYüksek atlama eğitimi: Keneler çalıların, taşların, otların arasında saklandığı için Keklik Timi yüksek atlama antrenmanları yapıyor.
Rekor: Kıvırcık adlı keklik, 48 cm'yle hâlâ zirvede.
Yan etki: Kimi keklik atladıktan sonra "uçtuğunu" sanıp çitlerin ötesine kayboluyor.
l Ötüş provaları: Moral motivasyon için toplu ötüş seansları yapılıyor. Keklikler, "Kenelere ölüm!" sloganını melodiye oturtmaya çalışıyor.
Sorun: Alt grup tiz, üst grup pes ötüyor; eğitmen hâlâ uyumu yakalayamadı.
Beklenti: Keklik korosunun düğünlerde sahne alması.
l Kamuflaj eğitimi: Kekliklere çimen, yaprak ve taş desenli minik pelerinler dağıtıldı.
Amaç: Kenelere görünmeden yaklaşmak.
Yan etki: Bazı keklikler kamuflajın tadını çıkarıp kendi arkadaşlarını tanıyamıyor, ortalık karışıyor.
l Kene maketi tatbikatı: Eğitim alanına plastik kene maketleri yerleştiriliyor. Keklikler, bu maketlere hızla pike yaparak gagalama çalışıyor.
Sorun: Bazı keklikler eğitmenlerin çorap düğmelerini de kene sanıp gagalıyor.
l Manevi destek seansları: Bir keklik psikoloğu eşliğinde nefes egzersizleri yapılıyor.
Terapist keklik Fikret Düdük: "Her kene sizin düşmanınız değil, sakin olun" diyor.
Sorun: Kekliklerin yarısı seans sırasında uyuyakalıyor.
l Beslenme programı: Özel diyet uygulanan keklikler, protein ve vitamin ağırlıklı besleniyor.
Menü: Buğday, böğürtlen, kuşburnu, sürpriz solucan.
Ödül: En iyi performans gösteren kekliklere extra böğürtlen ikramı.
Sorun: Keklikler, ödül rekabetine girip birbirine kaş-göz yapmaya başladı.
l Fotoğraf çekim eğitimi: Halkla ilişkiler kapsamında kekliklere poz verme çalışmaları da yapılıyor.
Amaç: Sosyal medyada viral olmak. Sorun: Kekliklerin yarısı flaş patlayınca "yırtıcı saldırısı var" sanıp ortalığı birbirine katıyor.
l Acil durum tatbikatı: Tatbikatlarda "Sahaya köylüler geliyor, selfie istiyor" senaryosu işleniyor.
Amaç: Kekliklerin paniğe kapılmaması.
Sonuç: Keklikler köylüleri görünce ya kanat çırpıp kaçıyor ya da düğün halayına karışıyor.
BUNU BİLİYOR MUYDUN?
Antik Roma'da mor renk, yalnızca imparatorlar ve üst düzey devlet adamları tarafından giyilebilen bir ayrıcalıktı.
Çünkü mor boya, "Tirşe moru" denilen tonu başta olmak üzere, binlerce Murex deniz salyangozundan zahmetle üretiliyor ve çok pahalıya mal oluyordu.
Bir gram boya için on binlercesi gerekebiliyordu.
Bu yüzden mor kumaş, zenginlik ve iktidarın sembolüydü. İzin olmadan mor giymek yasaktı ve cezası ağırdı.
Tamamen mor togalar, imparatorluğun gücünü simgeliyordu.
GÜLÜ YORUM
@salkavalkahl Arabanın ön cama telefon numaramla birlikte "Yeni sürücüyüm, park etmekte zorlanıyorum, kusura bakmayın, aradığınızda hızlıca gelirim" gibi bir not koymuştum.
Evin karşısındaki esnaf bir gün parka yardım ederken "Yav bacım, numara yaz geç, kim okusun senin upuzun mektubunu" dedi...