Flört ve evlilik aslında aynı binanın farklı katları gibidir. Flört, lüks terastaki parti; evlilik ise bodrumda kombiyle boğuşma seansıdır.
Konuşma tarzı:
Flört: Sana kahve ısmarlayayım mı hayatım, aşkım?
Evlilik: Bu kahveyi kim yaptı, neden dibinde telve kalmış?
Hediyeler:
Flört: Çiçek, çikolata, peluş ayıcık.
Evlilik: Çamaşır suyu, market poşeti, faturalara yatırılan otomatik ödeme talimatı.
Kıyafetler:
Flört: En iyi gömlek, ütülü elbise, parfüm şelalesi.
Evlilik: Bu tişörtü yine mi giydin?
Sohbet konuları:
Flört: Hayaller, tatil planları, hobiler.
Evlilik: Kira, kayınvalide ziyareti, hangi odada ampul patladığı.
Mesajlaşma:
Flört: İyi geceler meleğim.
Evlilik: Yatmadan çöpleri atmayı unutma.
Tartışmalar:
Flört: Sen biraz kıskançsın galiba… Evlilik: Kim çöpteki poşeti patlatıp mutfağa mayın döşedi?
Yatak odamıza hoş geldiniz:
Flört: Mum ışığı, romantik müzik.
Evlilik: Horlama senfonisi, telefon ışığında son kez bakılan fatura bildirimi.
Hayata bakış:
Flört: Birlikte yaşlanalım.
Evlilik: Birlikte yaşlanalım ama şu kombi de bizimle yaşlanmasın.
Sonuç:
Flört: Bir fragman gibidir; kısa, renkli, heyecanlı. Ama evlilik, uzun metrajlı bir filmdir: dramı da vardır, komedisi de, hatta bazen korku sahneleri bile… Ama işin güzeli şudur: O filmi birlikte çekersiniz.
Evet, flört daha süslü, daha cilalı görünebilir.
Kalbi pıt pıt attırabilir.
Ama gerçek sahne arkası evlilikte başlar. Çünkü flörtte sadece vitrine bakarsınız; evlilikteyse bütün mağaza sizindir.
Ve en önemlisi...
Flört ederken sevdiğiniz kişi yanınızdadır, ama evlilikte o kişi hem yanınızdadır, hem de arkanızdadır. Bazen sizi eleştirir, bazen kızdırır ama en çok da sırtınızı yaslayacağınız güvenli duvar olur.