İstanbul Üniversitesi Bankacılık Araştırma Merkezi olarak bankacılık sektöründe Kadın Yönetici görünümüne ilişkin araştırmanın sonuçlarını yayınladık. Örneklem olarak neden bankacılık sektörünü ele aldık? Genel olarak bakıldığında finans sektöründe kadın çalışanların sayısı daha fazla. Bankacılık sektörünün istihdamının yüzde 50'den fazlasını kadınlar oluşturuyor. Sektör birçok sektöre oranla daha yüksek kurumsallaşma düzeyine sahip.
Ayrıca Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre; çalışanlar arasında yüksek öğretim kurumlarını bitirenlerin 86.017'sı kadın, 70.994'ü erkek. Daha da çarpıcı olanı ise kadın çalışanların 6.570'i, erkeklerin ise 6.469'u yüksek lisans ve doktoralı. Verilere göre, sektördeki kadın çalışan sayısı fazla olduğu gibi, aynı zamanda kadınların erkeklere göre eğitim seviyesinin daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Kadınların böylesi bir avantaja sahip olmalarına rağmen, sektördeki kariyer basamaklarını çıktıkça bu avantajlarını birçok nedenden dolayı kaybettiği görülüyor. 200 binden fazla çalışanın istihdam edildiği sektörde, çalışanların yüzde 48.3'ü erkeklerden, yüzde 51.7'si de kadınlardan oluşuyor. Buna rağmen Türkiye'deki 52 bankadan sadece 5'inin genel müdürlük koltuğunda, yani yüzde 9.62'sinde kadınlar oturuyor. Sektörde görev yapan 373 genel müdür yardımcısının, sadece 55'i kadın yöneticilerden oluşuyor.
YÖNETİMDE YOKLAR
Yönetim kurullarında da durumda bundan farklı değil. Sadece 2 bankanın yönetim kurulu başkanı kadınlardan oluşuyor. Sektörde görev yapan 403 yönetim kurulu üyesinden sadece 31'ini kadınlar oluşturuyor. Bu oran sektörün yüzde 8'ine tekabül ediyor.
Türkiye'deki bankaların 23'ünde en az 1 kadın yönetim kurulu üyesi yer alıyor. Bankacılık sektörüne haksızlık da yapmayalım. Başta hizmet sektörü olmak üzere sigortacılık, aracı kurumlar, perakende, otomotiv ve turizm sektöründe kadın çalışanların sayısı fazla olmasına rağmen yönetici pozisyonunda olanların sayısı oldukça düşük. Bu durumu sadece atamalarda ayrımcılık yapıldığına bağlamak da yanlış olur. Her yıl çalışma hayatına binlerce kadın katılıyor. Fakat birçoğu evlilik yada çocuk sahibi olmaları nedeni ile çalışma hayatına tekrar dönemiyor yada dönmeyi tercih etmiyor.
Bu her yıl binlerce iyi eğitimli ve tecrübeli kadının çalışma hayatında ayrılması anlamına geliyor. Son 13 yılda hükümet kadın çalışanların haklarının iyileştirilmesi yönünde çok önemli adımlar attı. Bu adımlar geçmişe oranla, iş hayatından erken ayrılan kadınların sayısını azalttı.
Fakat burada esas adımı kurumların atması gerekiyor. Halen birçok şirkette aynı işi yapan kadın ve erkek çalışanlar arasında ücret adaletsizliği var. Daha fazla kadın yöneticiye de ihtiyaç var.
