Alibaba ve Kırk Haramiler

Eklenme Tarihi 21 Eylül 2014
Küresel ekonomi son 30 yılda girişimcilere öyle fırsatlar sundu ki bunu başarı hikâyesine çeviren çok sayıda yatırımcı var. Kuşkusuz örnekler arasında dikkat çekici olanlardan biri de Alibaba.
Eski bir İngilizce öğretmeni olan Jack Ma, Alibaba'yı 1999 yılında Hangzhou'daki apartman dairesinde kurdu. Şirketin ismi çoğumuzun yabancı olmadığı bir hikâyesi var. Ali Baba ve Kırk Haramiler'in hikayesinin dünyanın her yerinde bilinmesinden yola çıkarak şirkete bu isim verilmiş. Her girişimcilik örneğinden olduğu gibi onu diğerlerinden farklı kılan özellikler vardır. Alibaba'nın hikayesinde de kurucusunun öyle beklendiği gibi parlak bir eğitim geçmişi ya da büyük bir sermayesi yok.
Tam tersi sıradan bir eğitim ve yokluklar içinde bir mucize ortaya çıkmış. Alibaba'nın kurucusu Jack Ma üniversite sınavını güçlükle kazanarak İngilizce öğretmeni oluyor.
Tüm iş başvurularından red alan Ma günlüğü 15 dolar kazandıran işlerde çalışmaya başlıyor. Ma, kendi işini kurmaya karar verdiğinde yeterli sermayesi olmadığı için 80 kişiden 60 bin dolar borç alıyor. Yıllarca komünist rejim altında yaşayan Çin'den 167.6 milyar dolar değere ulaşan bir dünya devi şirket doğuyor.
İsterseniz buna Çin devrimi, isterseniz sadece başarılı girişimcilik örneği diyelim. Her yönüyle dikkatli şekilde analiz edilmesi gerekiyor. 1999 yılında 60 bin dolarlık sermaye ile kurulan Çinli Alibaba Group Holding Ltd., geçtiğimiz hafta ABD'de gerçekleştirdiği ilk halka arzda 21.8 milyar elde ederek ispatladı. Aralarında Yahoo'nunda de bulunduğu hissedarlar ve şirket hisse başına 68 dolardan 320.1 milyon dolarlık hisse satışı yaptı.

ÇIKARACAĞIMIZ DERSLER
Çin ekonomisinin bugün dünyanın ikinci büyük ekonomisi olması ile Alibaba arasında doğrudan bir ilişki var. Çin devrimi sonrasında girişimcilik örnekleri o kadar çok arttı ki birçok şirket kısa zamanda dünyanın sayılı şirketleri arasına girdi. Bir ülkenin ekonomik büyümesinde ana itici güç serbest girişimciliktir. Türkiye'ye baktığımızda son 10 yılda devletin girişimcilere verdiği destek hiçbir dönemde bu kadar olmadı. Patent, marka ve faydalı model başvuru artış hızında Türkiye Avrupa'da üst sıralarda. Ancak yine de bunları yeterince değerlendirdiğimiz kanısında değilim. Sanayi Bakanlığı girişimcilere kapılarını sonuna kadar açmış.
Ancak bizdeki girişimci profilinde ciddi sorunlar var. Ya iyi bir fikir üretemiyoruz yada devlet her şeyi yapsın istiyoruz. Jack Ma'nın hikayesinde hiç devlet desteğine dair herhangi bir detay gördüğünüz mü?
Göremezsiniz. Bugün bakanlıklarımızın olağanüstü destekleri ile Türkiye'deki girişimciler Jack Ma'dan daha şanslı.