Faiz korkusu

Eklenme Tarihi 12 Eylül 2014
Amerikan Merkez Bankası Fed, Mart ayından bu yana, büyümeyi desteklemek için yapılan tahvil alımlarının sonlandırılmasının ardından, gösterge faizin daha düşük kalacağını taahhüt etti. Varlık alımlarının bu yılın sonlarına doğru bitirilmeye hazırlanılması ile birlikte bu taahhüt hükmünü yitirecek. Fed'in düşük faiz oranlarını, kısa vade de değiştirebileceği olasılığı, dolar endeksini 14 ayın zirvesine taşırken, ABD hazine tahvili faizlerini yükseltti, borsaları düşürdü. ABD ekonomisinde her ne kadar büyüme beklentilerin altında kalsa da, doları keskin bir şekilde yukarı çekti. Salı günü dolar 6 yıldır ilk kez Japon Yeni karşısında en yüksek değerine ulaştı.
Dolardaki bu sürekli yükseliş trendi, ithal otomobiller ve ham petrol fiyatları için ise düşük fiyat anlamına geliyor. Fed toplantısı öncesi, faizin beklenenden erken artabileceğine ilişkin işaretler, küresel piyasalar üzerinde baskı yaratıyor.

NEGATİF ETKİLER
Fed
'in faizleri beklenenden önce artırmasının gelişen piyasalara negatif etkileri:
1) ABD ekonomisinin toparlanması, ABD dolarını güçlendiriyor. Dolar neredeyse tüm gelişmekte olan para birimleri karşısında güç kazanmaya başladı.
2) Gelişmekte olan piyasalar ise petrol ve dolar bazındaki ithalat için daha yüksek bedel ödemek zorunda kalacak.
3) Yüksek döviz cinsinden borcu olan işletmelerin, açık pozisyon riskleri artacak.
4) Fed'in likiditeyi daraltıcı politikayı izlemeye başlaması finansman ve büyüme üzerinde baskı unsuru oluşturabilir.
5) Faiz artırımının erkene çekilmesi, borsalarda endekste aşağı yönlü baskıyı artıracaktır.

OLUMLU BEKLENTİLER
Fed'in piyasaları baskı unsuru oluşturan söylem değişikliğine gidip gitmeyeceği 16-
17 Eylül
'deki toplantıda belli olacak.
Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) son dönemdeki adımları, Fed'in piyasalarda yarattığı olumsuz havayı yumuşatıyor.
AMB Euro Bölgesi'ndeki düşük borçlanma maliyetleri, Brezilya'dan Polonya'ya, tahvillere destek sağlaması ile birlikte, gelişen ülke varlıklarının en büyük yönlendiricisi olarak, Fed'in yerini almaya başladı bile. Başkan Mario Draghi, 4 Eylül'deki toplantıda, Fed'in parasal genişlemelerini geri almaya başladığı dönemde, merkez bankasının üç temel faizinin tümünü beklenmedik bir şekilde düşürdü ve en az 700 milyar euroluk
(906 milyar dolar) teşviğin işaretini verdi.